ziya selçuk

1. Kendisinden çok umutlu olduğum yeni milli eğitim bakanı. Eğitim bu 16 yıllık iktidarın kanayan yarasıydı ve zannedersem rte'nin kendisi de şu ana kadar görevlendirdiği hiçbir bakandan memnun kalmadı. Alanında kendini ispatlamış, iyi eğitim almış ve aldığı teorik eğitimi pratik ile de birleştirebilmiş hakikaten kaliteli bir insan olan Ziya Selçuk'u ikna etmek için de özel çaba gösterdiğini düşünüyorum. Fakat beni asıl memnun eden şey Ziya Hoca'nın kritik düşünebilen eksiklikleri eleştirmekten kaçınmayan biri olması. Kendim de bir eğitimci olarak bu görevlendirmeye çok sevindim. İcraatlerini merakla bekliyorum.

2. bir lise öğrencisine matematik, felsefe ve tarih gibi dersleri seçmeli ders olarak sunup, din kültürü dersini zorunlu derslerin arasına ekleyerek, üstüne içeriğe dokunmadan ders sayısını azalttık, tatilleri artırdık gibi saçma sapan şeylerle yeni bir sistem inşa ettiğini düşünen bakan.

çevremde birçok insan yapılan matah bir şeymiş gibi bu adamdan umutluyum, güzel şeyler yapacak dedikçe ben de allah allah bende mi sorun var demeye başladım.

şimdi olaylara gerçekçi bakalım. 10. ve 11. sınıflarda matematik dersinin seçmeli olmasını ben gerçekten anlayamıyorum. başta üniversite sınavı olmak üzere, yarış atı gibi soktuğunuz abidik gubidik isimli o sınavlarda bu kadar öğrenci matematikte sıfır çekerken hele. çok acıdır ki, adam üniversiteye geliyor, basit bir şeyde bile denklem kurup, oradan bilinmeyen değeri çekemiyor. o kadar kopuk çünkü matematikten. peki doğal olarak bu insan üniversiteye kadar nasıl geldi sorusu oluşuyor zihinlerde. o konudaysa kafalar gerçekten karışık. yanlış anlaşılmasın suç onun değil elbette. suçlu bunun gibi sistemleri deneme yanılma şeklinde önümüze sunanlar. bu şekilde yapılan sistemle de matematikten kopmalar olacaktır en fazla. sen önce seçmeli ders yap bunları, sonra insanlar vaktiyle kpss'de seçmediği matematik sorularını çözebilmek için yıllar sonra tekrar uğraşsın.

aynı şekilde tarih ve felsefe de. felsefe düşünmeyi, tarih de geçmişle bugünü sorgulayarak bağ kurmayı öğreten iki bilim. üstelik tarih, tıpkı matematik gibi belli bölümlerde üniversitelerde de verilen derslerden.

yani bunlar en az din bilgisi kadar zorunlu olması gereken dersler. yanlış anlaşılmasın din kültürü dersiyle bir zorum yok. ancak din kültürünü zorunlu yapıp, bu gibi dersleri seçmeli yapan zihniyetten de ben başka da bir şey beklemiyorum artık.

ders sayılarını indirdik, verimi artırmak için ara tatiller koyduk falan bunlar hep göz boyama. hayatın bu denli içinde olan derslerden seçmeli ders diye kaçıp, bireyselleştirilmiş sistem diye tüm sorumluluğu öğrenciye atamazsınız çünkü.

3. çok öfkelenip çok sövdüğüm milli eğitim bakanıydı, istifa etmesine çok sevindim.

sınav tarihleri konusunda çektirdiği işkenceler(gizlinot: 2020 yks), okulların açılışı konusunda insanlara umut verip o umutları yıkması, açıköğretim sistemlerinin cinnet getirtecek seviyede olması(gizlinot: 2021 yılındayız yani, bi zahmet düzgün işleseydi keşke.), devlet liselerinin f tipi cezaevi seviyesine getirilmesi ve herkesin evladını zar zor özel liseye yazdırmaya çalışması bu adamın suçuydu.

umarım geri dönmez.

edit: görevden alınmamış, istifa etmiş.

4. İletişimi düzgün iyi bir adam, bakan olarak alışılmış portrelerin dışındaydı. Üstten bakan tavırlı yöneticilere alışık olduğumuz icin adamı fazla romantik buldu toplum. Höyt demeyince ciddiye alinmazsiniz bu ülkede.

Icraatlerine gelince iyi ve başarısız olanlar vardi. Zaten çıkan kararlar ve uygulamalar dışarıdan gelir bakanlik yönetmeliğini yazar. Ziya Selçuk da bu sisteme daha fazla direnemedi. Kendisi icin daha iyi bir karar verdiğini düşünüyorum. Bakanlığın ve yönetimin degistirilmesine gücü yetmezdi en azindan simdi daha küçük gruplarda fikirlerini hayallerini uygulamaya geçirebilir.

Kendisine soz hakki dahi taninmayan, fikirlerinin yok sayıldığı sistemden çıkarak bana göre onurlu bir davranış göstermiştir. Öğretmen ruhlu bir adam, ait oldugu yere döndü.

Yerine gelen kişi mühendis, eğitime uzak ve sert tavırlı bir adam. Yani tam topluma göre.. Insallah yanılan ben olurum ama Ziya Hocanin romantik doye dalga geçtikleri tavrini coook ararlar gibi geliyor.

5. Görevden alınmadı istifa etti. 

Skandal sayılacak olaylar yaşandı bakanlığında, kendi kararı mıydı yoksa karşı koyamadı mı bilemeyiz ama istifa etmesine üzülmedim. Kör ölür badem gözlü olur. İnanılmaz bir plansızlığı vardı. Bir gece tweet atıp yarın okulları açıyoruz dedi. Tüm eğitim camiası il, ilçe müdürleri bile böyle öğrendi. Çıktı televizyonda eğitimdeki yük öğretmen maaşıdır dedi. Öğrenciyi sisteme, öğretmeni velilere yedirdi. Gönderdiği hiçbir üst yazı anlaşılmadı. İlçe milli eğitim müdürleri bile yazıların neleri nasıl kapsadığını anlamadığı için son 2 yıl büyük bir kaos gibiydi. Okullar tencere kapağı gibi bir açıldı bir kapandı. İnsanlar sınava girdi atanamadı, yerleşemedi. Belki vizyonerdi belki çok büyük işler yapacaktı bilemeyiz ama hiçbir şey yapmadığını gördük. 

6. Üstteki girdiye katılıyorum çok güzel yazmış. Belki pandemi sebebiyle istedikleri olmadı belki başka şeyler vardı işin içinde ama öğretmenlerin itibarı falan kalmadı.

Lgs sınavları deseniz geçen yıl bisürü konu dahil edilmedi bu yıl uzun zamandan sonra yapılan en zor sınavdı.

Gelen gideni aratmasın ama değişim iyidir.

7. İnstagram postunda "bugün öğretmenliğe döndüm" girişli bir yazı paylaşmış, yazının devamında da sürekli öğretmen olduğunu vurgulamış fakat kendisi psikolojik danışma ve rehberlik bölümü mezunu, evet bu bölüm de eğitim fakültesine dahil, eğitim ağırlıklı dersler var ancak pdr mezunları öğretmen değil psikolojik danışman ve rehber'dir. Bu kavram yanılgısını düzeltmeye çalışan onca insan varken kendisinin de bu konuda hassas olmasını beklerdim

8. Devletin eğitim kurumlarının başına atadığı kamu görevlisinin, özel okullar derneğinin toplantılarında tatil yapması doğru mudur? Bence değildir.

Senin görevin devlet okullarının eğitim kalitesini artırmak ise artıramadığın için insanların çocuklarını göndermeye mecbur kaldığı, bakkal gibi her köşe başında açılan özel okulların toplantılarında açılış konuşması yapamazsın.

Tanım : devran döndüğünde asla iyi hatırlamayacaklarımızdan biri daha.

9. bugün itibari ile istifa ederek(!) görevinden ayrılan eski milli eğitim bakanı. istifa ettiğine pek inanmıyorum biz ona görevden alınıp 3-5 maaş gelecek başka konumlara getirildi diyelim bence, neyse bu başka bi konu tabi. üstteki süslüye de katılıyorum gerçekten de kör ölür badem gözlü olur lafı kendisi için çok yerinde bir söz. sayın selçuk bir eğitimci olarak eğitim sistemi nasıl çıkmaza sürülürün bizler için güzel bir örneği oldu. sürekli değişen sınav sistemleri, öğretmenlerin bu ülkedeki katiller kadar saygı görmemesi ve itibarsızlaştırılması, canı sıkılınca kapalı olan okulları yarın açıyoruz diye aniden çıkışları... kısaca kendisi bence istifa kararını çok geç kaldı. elbette tüm bunlar sadece kendisi döneminde olmadı fakat kendisinin bir eğitimci olarak döneminde yapılan hataları kısmen de olsa düzeltmesi gerekirdi fakat sayın bakan beceriksizliğinden mi yoksa üstten gelen emirlerden midir bilinmez hep daha da kötüye sürükledi sistemi. liseye geçecek çocuklar doğru düzgün birşeyler öğrenmeden sınava girdi, üniversiteye girmiş olanların durumu zaten ortada. zaten az olan öğretmen atamaları iyice düştü. kısaca kendisinin eğitimci tarafını biz hiç göremedik! olan bir nesile oldu, bomboş hiçbir şey öğrenmeden hayatlarının en önemli süreci ellerinden kaydı gitti.

yeni gelen bakan ise mühendismiş biraz bakayım dedim, kendisinin de tıpkı selçuk gibi diğerlerinden farklı olacağını düşünmüyorum. ziya selçuk bir öğretmen olarak bu kadar başarısızlıklara imza attıysa eğitimin daha dışından gelen birinin neler yapamayacağını zihnimde şimdiden canlandırmaya başladım. ön yargılı olmak istemem fakat yüzlerine bakınca bile içime sinmeyen birşeyler oluyor bu bakanlarda, umarım ben önyargılıyımdır ve haksız çıkarım da artık şu mahvolmuş eğitim sisteminde biraz olsun iyileşmeler görmeye başlarız.

10. Kendisi o kadar başarılı (!) bir milli eğitim bakaniydi ki okullarin açılacağını duyurduktan birkaç saat sonra cb tam kapanmanin olacağını ve okulların açılma şansının olmadığını duyurmuştur. Adamın daha haberi bile yok cb karar veriyor kendisinin umrunda değil, ayrıca öğretmenleri yük olarak görüyorum diye tabiri caizse talihsiz açıklamalarından sonra ben kendisinin özel okul sahibi bir işletmecilik mantığı ile yaklaşan bir kişi olarak görüyorum.

Ekşi sözlük te denk gelmiştim eski bakan Nimet Çubukçu ve Hüseyin Çelik kadar kötü diye gerçekten çok çok kötü süreç yönetti.

Kardeşim akrabam falan olsa bizzat birincil olarak tanık olsam pandemi sürecinde öğrencilerin çektiğine daha feci şeyler düşünürdüm , duyduğum ettiğim şeyler ile bu kadar eğitim bakanlığina uzağım ve kendisinin başarısız dönemine bu kadar öfke duyuyorum çünkü eğitim sistemimini mahvetti .

( Not : öğretmen değilim , eğitim fakültesi bitirmedim )