çirkin olmak

1. Bakımsızlık

2. burada bahsedilen kalben çirkinlik, zira hepimiz güzel bir kalp taşımıyoruz.

(gbkz: lizzie velasquez) diye bir kızcağız var ve hakkında "dünyanın en çirkin kadını" şeklinde yorumlar yazılıyor internet aleminde. dünyanın değişik noktalarından "çok çirkinsin, keşke ölsen" diye mesajlar alıyor kadın.

hayatınız boyunca, sizi hiç tanımayan insanlardan -sırf toplum normlarına uyacak bir fiziksel görüntünüz olmadığı için- "öl lütfen" diye mesajlar aldığınızı hayal edin.

lizzie bu mesajlarla, sokakta insanların kendisini işaret edip alay etmeleriyle, kendisine bakınca ağlayan çocuklarla, suratına tiksintiyle bakan insanlarla uğraşıyor bir ömür. bu negatif yorumların kendisini ezmesine izin vermiyor, dahası motivasyon enerjisi olarak kullanıp konferans vermeye başlıyor. binlercesine umut aşılıyor. zamanında kendisinden esirgenen umudu, başkalarına "ben yaptım, bu halime rağmen başardım, siz neden yapamayasınız?" içeriğiyle aşılıyor.

bozulan (gbkz: güzellik algısı) sebebiyle, güzelliği yanlış yerlerde arıyoruz. bir kadını, yaradanın kendisine sunduğu fiziksel özellikleri üzerinden yargılama hakkımız olmadığını düşünüyorum. sırf güzellik sektörünce empoze edilen "güzel budur, buna benzemiyorsan güzel değilsin" zehri yüzünden, birbirinin aynısına dönüşen kadınları çirkin bulmamız gerektiğini savunuyorum. ben. yeşil gözlü olmadığı için lens takan, memeleri yeteri kadar büyük olmadığı için bedeninin içinde torba torba silikonla yaşayan, saçlarını sadece sarışın kadınlar beğeniliyor diye sarıya boyatan, aynı tip giyinen, aynı tip makyaj yapan plastik kadınları çirkin bulmamız gerektiğini söylüyorum.

çirkin olmak için herhangi bir kadın dergisine 15 dakika bakmanız yeterli. 15 dakika sonra çirkin hissedeceksiniz kendinizi. fotoşop yemiş bedenlere bakıp hayıflanacaksınız, kusurları silinmiş fotoğraflara iç çekeceksiniz ve o fotoğraftaki mankenin "kendisinin bile sahip olmadığı" bedenini kıskanacaksınız. çirkin olduğunuzu, (gbkz: güzellik sektörü)nün dönüşmenizi talep ettiği ideal ve kusursuz(!) görüntüye dönüşemediğinizden dolayı, düşüneceksiniz. zaten bunu düşünmelisiniz. cara'nın kaşlarına kavuşmak için kaş kalemi almalısınız, angelina'nın en son kullandığı kırmızı ruju kullanmalısınız, ölümüne diyet yapıp iskelet kadar zayıflayarak keira gibi 32 beden kıyafetlere girebilmelisiniz ki kendinizi güzel sanasınız. Çünkü sizi mutsuz, depresif, çirkin hissettirdikçe size alışveriş yaptırabilirler. çünkü o zaman para kazanabilirler. çünkü bir rujla "aşk yaşamalısınız" ki mutluluğu o rujda arayasınız.

aynaya bakın, çirkin değilsiniz. bütün kadınlar birbirinin aynısı değildir, bizi özel kılan kusurlarımızdır. sizi çirkin hissettiren herkesten uzaklaşın. sizi seven ve beğenen insanların yanında göreceksiniz gerçek güzelliğinizi.

güzelsiniz, ama sadece yüreğiniz kadar.

bir bakıverin; (no:5260)

3. şu bir gerçek ki, fiziksel çirkinlik bıyıkla, kol kılıyla olmaz. kendi yazdığım yazıdan alıntı yapayım:

"şöyle bir iddiam var: yeterli param ve gücüm olsa, medyayı kontrol edebilsem... 1 yıl boyunca gördüğünüz her reklama, her holivut filmine 3 memeli hatun koyar; güzellik dergilerini 3 memeli hatunlarla doldurur ve internet üzerindeki her sayfada 3 memeli hatunların övülmesini sağlardım. yeminler olsun ki 1 sene bitmeden tüm kadınlar, gerekirse bankadan kredi çeker ve üçüncü meme için ameliyat masasında bıçak altına yatardı. abartıyor muyum? rönesans dönemindeki kilolu kadınları güzel bulduğumuz bir dönem vardı, şimdi ise kaburgalar seksi sayılıyor, demek ki oluyor." alıntı: (no:4756)

buyrun, erkeklerin ölüp ölüp dirildiği (link: http://cdn-www.i-am-bored.com/media/kate-upton-close-up.jpg kate upton) 'un bıyıklı fotoğrafı. şimdi bu kadına "fiziksel olarak çirkin" dememek lazım, çarpılır insan.

bir şeyi estetik olarak güzel bulmamızı sağlayan tek şey toplumsal normlardır. toplum günün birinde 3 memeli kadınları güzel bulursa, hepimiz çirkin sayılacağız. dolayısıyla toplumun neye güzel deyip neyi çirkin kabul ettiğine pek takılmamak lazım.

(link: http://www.thesun.co.uk/sol/homepage/news/5447642/bearded-woman-from-slough-says-facial-hair-makes-her-sexier.html bıyık dedik ama bu kadın sakallı haliyle seksiymiş kardeş)

4. lafı dolandıran başbakan gibi "biiiiiiz bıyık meselesini de iyi biliriz" demek isteyen bir kişi olarak, evet bıyıklarımı 2 ayda bir kere alıyorum. şansım yaver gitmiş doğarken, ya da şanssızmışım bilmiyorum, kıl kökleri zayıf bir insanım. saçlar da zayıf, ince telli. kaş desen bir hatalı alımda 3 ay beklenmesini, yeniden kıllar uzasın da hata düzelsin diye sürekli boyama kitabı gibi içinin boyanmasını istiyor.

ama işaret ettiğim nokta, bıyık değil. bıyıklı bir kıza "fiziksel olarak güzel değil" deyip kestirip atmak bana saçma geliyor. tamam, gözümüze takılıp rahatsız edebilir o bölgedeki kıl tutamları ama güzellik ve çirkinlik, bu noktaya indirgenecek kadar basit kavramlar olmamalı.

(no:5102) şu yazımda bahsettiğim gibi, bakan gözdedir çirkinlik ya da güzellik. ilk karşılaştığımız kişinin fiziksel görünüşünü eleştiririz ancak onu tanıdıkça, ona başka açıdan bakarız. güzel olmasını sağlayan bıyıksızlığı değil, kalbi olur. çirkin olmak da, kişilikle alakalı olması gerekir.

şimdi belaltı vurayım, mesela benim anamın bıyıkları var ama dünyanın en gözel gadınıdır kendisi.

5. şişmanlığımdan sebep zirveye oynayanlardanım.

çirkinliğin herhalde en etkili ve en geçerli kıstaslarından bir tanesi şişman olmak.

ne olursan ol, şişmansan beğenilmezsin.

yani karşı cinsin seni beğenmediği noktada sen çirkin olsan da olmasan da çirkinsindir.

çirkin sıfatının içerisinde oturtulan özelliklere bariz şekilde sahipsen, çirkinsindir kısaca.

şişmanlık, şaşılık, kimine göre diş teli, kıl tüy....

hepsine sahipseniz umarım şeytan tüyünüz de vardır.

maalesef bu böyle.

6. belli bir kilonun üstünde olmanın sağlık açısından iyi olmadığı görüşündeyim, ancak bir insanın şişman olduğu için çirkin görülmesini de doğru bulmuyorum. zayıf olduğu için kendisini güzel sanan kadınların da, şişman olmadığı halde 34 bedene giremediği için kilo vermesi gerektiğini düşünen kadınların da güzellik algılarını değiştirmeleri gerektiğini düşünüyorum..

tanımı unutmuşuz:

sonuçta çirkin olmak, kilolu olmak olarak algılanmaması gereken bir kavram. ama aşırı kilolu olmakla sağlıksız olmak eşdeğer görülebilir.

(link: https://www.google.com.tr/search?q=fat+proud&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=prALU5vWCKLm7AbY5YHwCA&ved=0CAcQ_AUoAQ&biw=1517&bih=714&dpr=0.9#q=curvy&tbm=isch&imgdii=_ şunu bırakıp kaçmalı)

7. ergenliğe yaş olarak geç girişimin, zayıf, çelimsiz, sıska ve kalın gözlük camlarıyla, birden uzayan kollarım- ayaklarım- bacaklarımla birleşen görüntümün, başkalarının gözlerine yansıdığı halimdi.

hakikaten insanın kendisini beğenmemesi, aynalarla barışmaması zor ve üzücü.

neyse ki ergenlik bir geçiş dönemiydi ve geçti gitti.

ve evet çirkinlik diye bir şey var. güzellik diye bir şey olduğu gibi.

ve evet güzel olmak önemli. ama güzelliği standartlaştırmamak - kalıplaştırmamak gerek.

mesela "barbie bebek" güzelleri benim için çekici değil. ben biraz kemerli bir burun, ayrık dişler, yok gibi kaşlar, zayıflıktaki sayılan kemikleri olduğu kadar balık etlilikteki hoş kıvrımları da çok çekici bulurum.,

çirkinlikteki mesele kendini salmamak. saçlarını tara- göze batan beyazlarını uygun renge boya, bi şekle sok, bıyıklarını al, dişlerin bakımını yaptır, ideal kilona -önce sağlığın için zaten- ulaşmaya çalış, vücut tipine uygun kıyafetler seç. düzgün yürü. öyle tırs pısr kendini salmış, 'kimse beni görmesin yokum ben' şeklinden çık.

bir de güzel bir koku giy.(gizlinot: swh)

al işte fıstık gibi oldun. kimse barbie olmayı beklemiyor zaten.

tüm çağlarda (gbkz: güzel olmak) önemli olmuştur. amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok

kendinizi salmayın.

8. Çirkinlik; toplumlara dayatılmış 'güzellik kriterlerini' taşımıyor olmaktır. Bir manken top model film yıldızı ile kıyaslanınca sıradan vatandaş elbette kendini çirkin hisseder.

Ancak çirkinlik ya da çirkin olmak bence kalpteki kötülük ile iyiliğin savaşında kötülüğün üstün gelmesidir. Zira kalp çirkinliği yüze çok güzel yansır.

Velhasılı çirkinlik görelidir, çirkin insan yoktur, çirkin gören göz vardır...

9. ''insanlar kıyafetleriyle karşılanır, düşünceleriyle uğurlanır'' diye bir söz var. hoş görünmek çok zor değil ama zevk sahibi olmayan insanlar var maalesef. bir de özellikle hayatlarında kötü tecrübeler yaşayan bazı insanların bu tecrübeleri karakterlerine etrafa karşı kıskançlık, fesatlık vb. gibi kendini gösteriyor maalesef, dolayısıyla çirkin görünüyorlar. neticede herşey davranışta yani karakterde bitiyor (biraz da tarzda).

adrien brody mesela ilk bakıldığında çirkin denebilir ama kesinlikle değil, aksine çok çekici bir adam.

mesela paris hilton harbiden çirkin. üstüne bi de sıradan ve mıy mıy olduğu için kıyafetleri vs. de üzerinde basit duruyor, biraz asil bir duruşu olsa güzel görünebilir insanlara..

sürekli sırıtmakla da güzel olunmuyor maalesef.

10. günümüzde gerçekliğini yitirmiş bir kavramdır. kesinlikle çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır. ama çirkin adam vardır hep var olacaktır.