1.
allah affetsin kar, tufan derken bu gün ofisteki en verimsiz günümü geçiriyorum.
az önce yörekok'un (link: https://www.youtube.com/watch?v=gKY1qRjOHxE şu) videosunu izledim. ben haberdar değildim ama youtube'da çocuklar için içerik üreten, çizgi film-vari kısa videolar çeken kanallar varmış. babakok da videoda bunları incelemiş ama ben dehşete düştüm.
özet geçersem bir abla, çıplak oyuncak bebeklerin tuvalet ritüellerini hikayeleştirdiği bir çizgi film yüklemiş. beni en çok dehşete düşüren sahne, kadının oyuncak bebekleri kremlediği sahne, (link: https://youtu.be/gKY1qRjOHxE?t=2m27s şurada). burada sebebini açıklayamadığım kadar iğrenç bir görüntü var, abi kafamı dağlara taşlara vuracağım sorun bende mi ?
ablacım sadece kaka muhabbeti yaptığın bu iç gıcıklayıcı sapık videoyu gerçekten çocuklar mı izliyor ya.
aynı videonun ilerleyen kısımlarında, gta üzerine yapılan dublajlar var. joker karakteri çocuğa molotof veriyor, çocuk gevrek gevrek eğleniyor falan. o sahne de (link: https://youtu.be/gKY1qRjOHxE?t=5m1s şurada) bunu izleyip psikolojisi normal kalan çocuk var mıdır, hiç sanmıyorum. kendimi ofisin duvarına bağlayıp ısıtıcıyla beynimi kızartmaya çalışmadan önce beni bu bataklıktan kurtarın pls.
2.
Malesef çoğunluğu eğitici olmak yerine düzgün konuşan çocuğa birkaç dakika içinde yaa ve bee gibi kelimeleri kullanarak konuşmayı, henüz algılayamasa da "tuhaf" davranışları öğreten, koca koca insanların (baya sakallı makallı adamlar ya da yaşını başını almış kadınlar falan yani) oyuncaklarla oynadığı bakın bu oyuncakla böyle oynanır diye çocuğun hayal gücünü kısıtladığı kanallardır. Bu nedenle ailemizdeki 0-6 yaş çocukları elimizden geldiğince uzak tutmaya çalışıyoruz. Çocuğu korumak için ailelere büyük görev düşüyor. Malesef bunları denetleyen bir mekanizma bulunmamakta.
3.
küçük bir kardeşim olduğundan yakınen takip ediyorum onu ve söyleyecek bir kaç şeyim var. öncelikle kardeşimin izlediğini görene kadar haberim yoktu böyle kanallardan. sadece şu evli çifti görmüştüm tesadüfen. hani garip challengelar yapan çift. ayşe yılmaz tv mi ne kanalın adı. şekillenmeye müsait olan bir beyni böyle berbat içeriklere maruz bırakma çok acımazsızca. ama çalışan anneler, özellikle kadın işten sonra bir evde bir mesai harcaması, kendine ayıracak vaktinin olmaması, eşiyle sadece tv karşısında sohbet etmesi çocukları bunlara itiyor ne yazık ki. zaten çağımız teknoloji çağı, çocuklar doğuştan buna aşina doğuyorlar,istesek de uzak tutmak mümkün değil. kısıtlamak da zor. mesela benim kardeşim sürekli kartondan,kutudan, kağıttan bi faaliyetler yapıyor. origami yapıyor,hatta parmak kaykay yapıyor kağıttan tekerlek takarak. annemlere göre daha bilinçli olmama rağmen ben bile karşılık veremiyorum enerjisine. bir yere kadar onunla oynuyorum. e sonra ilgisi bu saçma yerlere kanalize oluyor. durumu cidden fark ettiğim an ise bir orkun ışıtmak videosu izlemesiyle oldu. orkun ışıtmak videosundan annesiyle babasının ayrı olduğundan bahsetmiş, bizimki de öyle bir etkilenmiş ki o akşam orkun için ağlamaklı dolaştı evde. dedim bu insanlar bunu nasıl yapıyor ve biz neden izin veriyoruz. dünyaya o canlıyı getiriyorsak en iyi gelişimi göstermesini sağlamak görevimiz. başta herşey ilgi meselesi tabi. hayvanlara ilgi duymayan bir çocuğa saatlerce vahşi doğa belgeseli izletemeyiz. en azından kontrollü ve kısıtlı olabiliriz internet kullanımına karşı. en önemlisi de çaktırmadan ne izliyor ne yapıyor öğrenebilmek. o paylaşılan videoyu izledim de inanamadım. kadının işi gücü yok bezlere nutella sürüp kaka süsü vermiş. bu nasıl bir beyindir ya? cidden ağzım açık kaldı.