yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (31)
    • medya (0)

    1. hüzünlü ama umut dolu bir başlık. üstteki süslüye katılıyorum kimse için şuraya gideyim buraya gideyim yapmayın ama şehir dışı tavsiye ederim çok farklı bir deneyim kendi ayaklarının üzerinde durmak

    1 haziran 2017 21:09

    2. Ucubik üniversitesi zort mühendisliği yazmayın. Büyükşehirden şaşmayın. Hayatınızın en güzel 4 senesi, içine etmeyin.

    1 haziran 2017 21:12

    3. mersin yazmayı düşünenlere tavsiyeler:

    2 yıllık bölüm yazacaksanız (sağlık meslek hariç) erdemli adında bir yerde okuyacaksınız ve küçük köyümsü bir semttir bilginiz olsun. pek sevilmez. bi sahili var bol bol yüzersiniz onun dışında pek bir numarası yapacak aktivitesi yok. ana kampüse 1 saat uzaklıkta. bahar şenlikleri gibi bir şey yok. ana kampüse gitmeniz gerekir.

    eczacılık ve su ürünleri düşünüyorsanız yenişehir kampüsündedir. sahil kıyısında bir kaldırım ötesi sahil. ders aralarında gidip çimlerde yatmak, taşlarda oturup deniz havası almak için idealdir. yukarı caddesinde kipa adında avmsi vardır. ders aranız uzunsa gidip gezebilir, sinemaya vs girebilirsiniz. erdemliye nazaran standlar kurulur, yapılan şeylerden ana kampüse göre daha geç haberiniz olur ama olur. biraz daha canlıdır. (ek bilgi: eğitim fakültesi de burada fakat ana kampüste binaları yapılıyor seneye yukarı taşınacak.)

    kalan bölümler ise çiftlikköy kampüsü denilen ana kampüstedir. büyük (ne kadar büyük olduğu tartışılır.), güzeldir. içinde ulaşım ücretsiz. kadın ve erkek yurdu kampüsün içindedir. her şey burada gerçekleşir. kütüphane, spor salonu, konferans salonları etkinlikler buradadır. tiyatrolar, şenlikler vb. burada gerçekleşir. en canlı kampüstür.

    genel olarak mersine değinecek olursak: bol bol tantuni yersiniz. artık o kadar alışırsınız ki bir gün yemediğinizde sanki aylardır yemiyormuş gibi hissedecek kadar ama bir yandan da "bıktım tantuniden" hissi yaşayacak kadar. insanları iyidir. geneli yardımsever, cana yakındır. genel olarak gençler vardır (erdemli pek böyle değil. bu arada yenişehir-çiftlikköy kampüs arası 15 dakika). bolca atom içersiniz, kushimato sokağını ezberler, forumda sanatçılar meydanında keyifli zaman geçirirsiniz. sahilde bisiklet sürer, platinden bindirim indirim olmadan çok güzel indirimlerle kozmetik alışverişi yaparsınız. güzel arkadaşlıklarınız olursa yapacak birçok güzel şey bulabilirsiniz.

    özet geçecek olursak: mersin güzeldir. sevilir. sadece çok sıcak, baya sıcak. mart geldiğinde o sıcaklar hafiften başlar, nisan mayıs ve hele sonrası hak getire. varsa mersin yazmayı düşünen, yardımcı olacak bilgiler verebilmişimdir umarım. başarılar şimdiden ^^

    1 haziran 2017 21:39


    4. Elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı düşünüyorsanız kesinlikle üniversite değil bölüm tercih edin. Sırf ytü itü olacak diye ilgi duymadığınız bi bölüm yazmayın

    Bazen puan her şey olmuyor. Puanı daha yüksek diye konumu iyi olmayan bi üniversite yazmayın mesela. Kendinizi benim gibi dağ başında bulup 3 ay sonra başka üniversiteye kaçarken bulabilirsiniz yoksa

    Geleceği var diye vaadedilen yeni türemiş abidik gubidik bölümlere temkinli yaklaşın, mezun olunca 5binle başlıyormuşsun vs gibi laflara kanmayın

    Üniversite kampüsü çok da önemli değil benim için, önemli olan konumu. Ben acıbademden 10 dakikada rıhtımda olabiliyorsam kampüs olmasa da olur, ama herkes farklı düşünüyor tabii ki, sırf kampüse göre de tercihi yönlendirmemek lazım bence...

    2 haziran 2017 02:29

    5. Öncelikle birçok arkadaşın bahsettiği bölüm seçin okul değil önerisine tam anlamıyla katılıyorum. Hele bazı fakülteler için üniversite adı çok önemli değil, örneğin eğitim fakültesi. Çünkü mezunuyetin sonucunda kpss bekliyor ve atamalarda hangi uniden mezun olunduğu sorulmuyor. Aynı öğretmenlik bransini gazi universitesinde bitiren arkadaşım hala atama beklerken anadoludaki bir üniversitenin 2.öğretimini bitiren arkadaşım mezun olur olmaz atandı. Çünkü kpss faktörünün bilincindeydi.

    Katılmadığım bir nokta var ki kadınlar maden mühendisliği okuyabilir inşaat mühendisliği okuyabilir şeklindeki yaklaşımlar (gizlinot: 8yıl önce ben ) Evet okuyabilir, bu konuda hiçbir kısıtlama yok. Yalnız açıp çalışma yönetmeliğini bir okuyun madenlerde her yaştan kadın ve 18 yaşından küçük erkek çocukları calistirilamaz diyor açık ve net bir şekilde. Devlette veya ofis ortamında iş bulmak ise çok zor, sonra isg gibi sertifikaları başka eğitimleri kovalarsiniz ki o zaman okunan bölümün anlamı kalmıyor. Ben makineciyim. O zamanlar heves ettim aynen ne var kadinsam erkeğin yaptığı her işi yaparım dedim ben de varim dedim ama bayana iş vermiyorlar sahaya gondermiyorlar ofise tikiyorlar hak ettiğiniz maaşı alamiyorsunuz. Kurumsal bir yerde calismiyorsaniz patronun her dediğini yapiyorsunuz. Eğitimi sizden düşük bile olsa yeri geldiğinde önüne çay bile götürmek zorunda kalabiliyorsunuz. (gizlinot: ofis küçük sekreter gelmemisse x hanım bana bir çay getir dediğinde ben buraya sana çay servisi yapmaya gelmedim diyemiyorsunuz ) Mühendislik dallarının bir çoğu bayanlar için uygun değil. Ben gokdelende de çalıştım, santiyede çalıştım çok şükür şu an kurumsal bir firmadayim ama yine de devlet istiyorum hatta memurluk bile düşünüyorum.

    Özel sektör emek sömürüsü. hele bayansaniz daha da zor. Haklarınızı vermiyorlar tazminat, hamilelik izni parası çok zor. Üstelik sizi en çok bayan iş arkadaşlarınız yorar. Ne giydiginizden saçınıza makyajiniza kadar incelerler. Her sözünüzü inceler, altında ne bulmak istiyorlarsa artık sondaj yaparlar (gizlinot: ama bu sadece mühendislik için değil her iş yerinde böyle tiplere denk gelinebilir. Hepimiz iyi insanlarla karsilasalim inşallah )

    Mühendislik yazacak bayan arkadaşlar lütfen iki kere düşünün. Hatta sadece şunu yapın açıp bir iş bulma sitesinden istediğiniz bölümün ilanlarını inceleyin. Diyelim ki makine mühendisliği istiyorsunuz, eğer ilanların yüzde 80den fazlasında 'bay' ibaresini görüyorsanız etmeyin eylemeyin. Hayat zor, iş hayatı ve çalışmak zaten zor. Kendinizi bir kat daha zorun içine atmadan iyi düşünün.

    2 haziran 2017 09:27

    6. 1- sevgiliniz, arkadaşınız için üniversite-bölüm seçmeyin.

    2- ben bi vakıf üniversitesinden burssuz mezun biriyim. çünkü lisede hiç ama hiç ders çalışmıyordum hiçbir şey ilgimi çekmiyordu. neyse ki yine de hiç çalışmadan da başarılı oldugum birkaç ders sayesinde belli bir puan almıştım. (evet, özel üniversitelere elini kolunu sallayarak giremiyorsun yine de) ve bölümümün o zamanlar hem kontenjanı çok azdı hem de bu yüzden puanlar çok fazla yüksekti. en son giren öğrenci sıralaması 100 bininci gibi bir şeydi sanırım ki o zamanlar 1 milyon insanın sınava girdiği göz onunde bulundurulursa. ortak alanlara puanım tutmasına rağmen de gitmek istememiştim. her neyse sağolsun babam vakıf üniversitesine gönderdi. (halk arasında özel üni deniyor) babam bilkent yaz 1. tercihe biz de ankaraya taşınırız dedi diye yazmadım banane ben özgür yaşıcam istemiyom sizi diyerek. (yüzlerine demedim tabi) gittim sırf hem istanbul diye hem de ailem gelmez diye istanbulda bir vakıf üniversitesi yazdım. yani tabi eğitiminden, şuan hala görüştüğüm yakın arkadaşlarımda, istanbul'da okumuş olmaktan hep memnun kaldım ama bilkent mezunu olsaydım sanki kariyerim daha iyi olurdu gibi geliyor. yine de hayırlısı buymuş. haha demem o ki şu iş ilanlarında özellikle yazılan "reputable university graduation" kriterini yerine getirmeye çalışın.

    3- ikinci madde ile alakalı olarak burada da iyi bir algoritma kurmak gerekiyor. iyi üniversite mi? iyi bölüm mü? tabi ki mümkünse ikisi de ama türkiye'de etiket her şeydir. bence iyi üniversite. çünkü sonra bölümü yüksek lisans ile filan dengeleyebilirsin ama lisans mezuniyeti hep üzerine yapışık kalacaktır.

    4- iyi üniversiteden kasıt ne? benim mezun oldugum vakıf üniversitesinin mezun olduğum bölümü en başarılı bölümler arasındaydı. erasmusa gittiğimde oradaki hocama bir dersimize gelen hocamızın adını söylediğimde inanmıyorum gerçekten o senin hocan mı yani bu dersi ondan mı aldın demişti. ya da herkesçe bilinen devlet ünilerinde okuyan arkadaşlarım aaa o ne bize göstermediler, biz sunum yapmıyoruz hiç ya da biz çok kalabalıgız o konuyu öyle bi anlattı geçti hoca diyorlardı. o zamanlar kendime süper eğitim alıyorum ya oh diyordum fakat iş hayatında bunların bir önemi yok. etiket türkiye'de her şeydir!

    5- vakıf üni mezunuyum ve hiç burslu-burssuz ayrımı yaşamadım da görmedim de duymadım da. böye burslulara kötü davranıldıgı vs lafları nereden çıkıyor cidden bilmiyorum. aksine burssuz insanlar burslulara çok özenirlerdi. ayrıca okula girdikten sonra bu ayrım çok kalmıyor mesela ben burssuz olarak girmeme rağmen bölümün en iyilerinden biriydim. üzerine yurtdışında yüksek lisans kabulu aldım filan. ya da bizim bölüm birincimiz burssuz bir arkadaşımızdı. burslulardan okulu uzatan oldu falan filan. bu işler belli olmuyor yani. hele para için bırakıyomuş hocalar bilerek lafı akademisyenler, bilim insanları için büyük saygısızlıktır. bunu hiç bir üniversite ve hoca için kabul etmek istemiyorum (her meslekte çürük elma elbet vardır)

    6- türkiye'de fakülte içindeki farklı bölümlerin iş hayatında pek bir ayrımı olmuyor. yani ha işletme okumuşsun ha iktisat ha istatistik, ya ingiliz dili ed, ha tercumanlık ya da ha elektrik müh ha makine müh ha end müh. benim yıllar içinde iş hayatında gözlemlediğim şey bu. herkes herkesin işini yapıyor.

    7- staj, staj, staj, staj, part time iş, part time iş, part time iş, staj staj... (umarım anlaşılmıştır)

    8- bilmem kimin amcası bilmem ne mezunu 20 bin lira maaşı var laflarını çok sallamayın. bilmemkimin amcası 30 yıl önce mezun olmuş. yıl 2017. ya da niye öyle diyorsun bizim bi arkadaş aliveli üniden mezun oldu (diyelim ki başarısızlıgıyla nam salmış bir üni olsun) ama şimdi şurada şu kadar maaşa çalışıyor. kendini çok geliştirdi master yaptı, 5 dil öğrendi, şurda staj yaptı, uçtu, kaçtı. sen de aynılarını yapıp aynı şansa sahip olacaksan git o zaman o üniversiteye/bölüme.

    9- eğer okudugunuz bölümden memnun değilseniz ve çok farklı bir alana kaymak istiyorsanız hangi sınıfta olursanız olun bırakın ve istediğiniz alana yol alın çünkü dediğim gibi okudugunuz bölüm ve mezun oldugunuz üniversite (özellikle üniversite) sizin artık kaderiniz. ha iktisat okuyup maliyeye geçmek değil demek istediğim. çünkü ne demiştik etiket her şeydir ve herkes zaten her işi yapıyor güzel ülkemizde bu gibi bir değişiklik için zaman kaybetmeyin. tıp okuyorsun da bilgisayar mühendisi olmak istediğini anladın gibi bir durum için geçerli demek istediğim şey.

    10- kesinlikle bölümün ingilizcesini seçin. ingilizce, ingilizce, ingilizce... öğrenin şu meredi.

    11- üniversite-bölüm tavsiyelerini 2-10 yıl arası iş tecrübesi olan kişilerden alın. 2 yıl altı henüz iş hayatını yeni yeni kavrıyordur. 10 belki hatta .ok bile oldu 8 gibi bir şey diyelim çünkü o köprülerin altından da çok sular akmıştır. 10 yıl once mezun olan insan artık iş hayatının ilk yıllarına ve üniversite dönemlerine çok uzaktır ve her şey coktan değişmiştir.

    12- rehberlik hocaları kusura bakmasınlar ama hem kendi zamanımda hem de kız kardeşimin zamanında gördüm ki iş dünyasından bihaberler. eğitim fakültesi, fen -edebiyat tercihi yapacaklara faydaları dokunabilir ama iş dünyası, sektörler birebir çalışmayanın dinamiklerini bilebileceği bir şey değil.

    şimdilik aklıma gelenler bunlar. herkese en kısa zamanda mutlu olacağı şeyi bulmasını diliyorum.

    edit: işbu girdi sonunda beyaz yakalı (zengin görünümlü amele) diye tabir ettiğimiz güruha dahil olacak kişilere subjektif bir bakış açısı ile yazılmıştır.

    edit2: şu an vakıf üniversitelerinde öğrenci sayısı artmış tabi net bilmiyorum ama benim zamanımda (7 yıl önce mezun oldum) öğrenci sayısı az oldugundan bütün hocalar seni tanır yani yerine imza asla attıramazsın, zaten tek tek yoklama alınır, her bir ödev, proje sunum hocalar tarafından tek tek takip edilip sorulur. çan yoktu. yaz okulu yoktu. bütünleme yoktu. geçme notu 70 idi.

    edit3: bir yazar yazmış çok çok haklı ben de ekliyim okuyacagınız bölümü kariyer.nette aratın ve ilanlara mutlaka göz gezdirin.

    2 haziran 2017 09:36 2 haziran 2017 11:08

    7. kesinlikle ama kesinlikle ataması yüksek bölümlere altın kıymeti vermeyin siz mezun olana kadar ne olacağı hiç belli olmaz(benim yılımda herkes çılgınca sınıf öğretmenliği yazdı 4 sene sonra ataması bir anda düştü millet neye uğradığını şaşırdı). kaldı ki durum değişmese de siz o mesleği sevmeyebilirsiniz. mesela benim tercih zamanımda sosyal hizmet ataması yüksek bir bölümdü keza hala öyle. büyük sevinçlerle yazıp okuyup şıp diye atanan bir çok arkadaşım bunun için mi bu kadar çalıştık sevindik modunda şu an. çünkü hiçbiri mesleğini sevmiyor. o yüzden diyorum ki ataması yüksek olan bölüm her zaman sizin idealiniz olamaz. ki çoğunlukla olmuyor. ne yazık ki bu bölümler mükemmel tercihlermiş gibi yanlış bir algı oluşturuluyor. siz alanınızda iyi olursanız hangi branşta olursanız olun tercih edilen kişi olursunuz.

    bulabilirseniz meslek sahipleriyle görüşün en doğru bilgiyi onlar verir. hocalarınızdan çok daha fazla şey bilirler o meslek hakkında(ben bir sosyoloğum ve bir sosyoloğun diplomat bile olabildiğini mesleğe atıldıktan sonra öğrendim bölümdeyken bile değil) mesela benim bir arkadaşım pdr yerine psikoloji yazmıştı biz bütün sınıf şok olmuştuk. pdr nin ataması yüksek ya nası yazmazzz? ne kadar salakmışız. allahtan kız bizden akıllıymış iyice araştırıp psikoloji diplomasının ikisine yettiğini öğrenmiş mesela.

    2 haziran 2017 09:46


    8. Asla sevgili-arkadaş için şehir yazmayın. Bu kadar insan bir şey biliyor da aynı şeyi söylüyor. Siz ilk değilsiniz son olmayacaksınız.

    Ikinci olarak devlet üniversitelerine olabildiğince öncelik vermeye çalışın.(eger tam burslu ozel mi yoksa devlet mi ikileminde kaldıysanız bu gecerli, parali okuyabiliyorsaniz kotu bi bölüme gitmekten cok daha iyidir bilkentte kocta parasini verip okumak)

    Ve seçeceğiniz ilin önemli olduğunu unutmayın. En az 4 yıl yasayacaginiz şehirde yasamaniz icin yeterli etkinlik/sosyal aktivite olduguna emin olun.

    Son olarak oznel bir sey soyleyecegim herkes icin geçerli olmayabilir: ailenizden cok uzaklasmayin. Yani aynı ilde olun demiyorum ancak hastalandiginizda, zor doneminizde 2 saatlik mesafede olmalariyla 10 saatlik mesafede olması ayni sey değil. Bunu hemen anlamıyor insan, ben 14 yasindan beri yatili okuyorum 20 yasinda(6yil sonra) fark ettim bunun insani ne kadar çok yiprattigini, ailenize yakin olun. Aileniz aydindaysa izmir tercih edin ankara değil, kırşehirdeyse ankara tercih edin istanbula gerek yok.

    2 haziran 2017 10:51

    9. öğretmenlik tercih edin de çocuklarımızı sizin gibi çağdaş, bilgili ve aklı başında öğretmenlere teslim edelim gençler. bütün ümidim sizsiniz.

    2 haziran 2017 12:34

    10. aslında aşağı yukarı herkes aynı ve mantıklı olan şeyleri yazmış. benim eklemek istediklerimse;

    seçtiğiniz bölümde okurken sakın ama sakın teoride bırakmayın. dönem içi ya da tatillerde mutlaka alanınızla ilgili stajlar yapın. ücretli bulursanız ne ala ama ücretsiz diye sakın burun kıvırmayın.

    hazırlık okurken ben bölümümle alakalı bir şirkette staj yapmıştım. staj adı altında tüm gün fax çektiğim olurdu. müşterilere çay çorba götürdüğüm oldu ama illaki bir şeyler kaptım. ufak diyeceksiniz ama arşiv düzenini öğrendim mesela. excel kullanmanın en iyi yollarını orada öğrendim. bunun gibi düşünün her iş size bir şeyler katacak.

    hocaların gönüllü asistanı olabilirsiniz. hem sizin için artı puan olabilir hem de yüksek lisans ya da yurtdışı başvuruları ya da iş başvurularında tavsiye mektupları, referanslarınız zengin olacaktır.

    mutlaka dil öğrenin okurken, çalışırken buna yeteri kadar vaktiniz olmayacak. ingilizcenin yanı sıra yine okuduğunuz ya da çalışmak istediğiniz alanda en popüler ek dil hangisi öğrenin. çince, rusça, almanca... her sektörde ayrı bir dil gerek bunları iyi öğrenip planlayın. benim gibi ay kulağa çok hoş geliyor diye hiçbir zaman işinize yaramayacak italyanca'ya 'şimdilik' vakit ayırmayın. zevk için çalışırken yavaş yavaş öğrenirsiniz.

    size verilecek olan staj ya da part time ücretlerini küçümsemeyin. oralar ileride sizin yeni işiniz olabilir.

    eğer bulabiliyorsanız zorunlu stajlarınızı yurtdışında yapın. olmazsa türkiye'de ofisleri bulunan yurtdışı merkezli şirketlerde yapın.

    öğrenciyken vaktim var gezeyim tozayım mantığından uzak durun. iyi bir donanımla mezun olduktan sonra zaten çalışma şartlarınız ve maaşınız çok iyi olacak bol bol gezersiniz.

    bir de eğer aranızda mühendislik bölümünün bilişimle alakalı bölümlerinde okuyanlar varsa google'ın şartlarını araştırın. eğer bugünlerde lisede okusaydım ve bu bilgilere sahip olsaydım mutlaka buraya girmek için uğraşırdım.

    bunun dışında bir de reklamcılık, dijital medya gibi sektörlerde okumayı düşünenler varsa dilediğinizi sorabilirsinz.

    2 haziran 2017 12:54