şeker

1. beynin ve kırmızı kan hücrelerinin enerji kaynağı, olmazsa olmazımızdır. fazlası halinde top top yağ olarak karşımıza çıkan besin.

şekerin vücutta nasıl bir yolculuktan geçtiğini ve nasıl kilo aldırdığını merak edenler (link: http://guzelimguzel.com/Detay/Saglik-/sekeri-neden-kilo-aldirir/461 buyursunlar )

2. en tehlikeli formu früktozdur. sofra şekerinden tutun mısır şuruplarına, meyvelerden bala kadar her yerde bulunur. früktozun metabolize edilişi glukozdan farklıdır. insülin direnci ve diyabet riskini arttırır. kararında tüketmekte fayda var.

3. Çok zararlı biliyorum. Şeker sevmeyen insanlara çok özeniyorum. Çayı ve kahveyi şekersiz içiyorum lakin nerde bir tatlı görsem saldırasım geliyor. Kendimle savaşıyorum. Çok tüketildiğinde bağırsakların düzenini bozuyor ve kabız yapıyormuş. Genel olarak da vücuttaki zararları saymakla bitmez. Tabiki az tüketmek gerekiyor.

4. (bkz: that sugar film)

5. şekeri bırakmanın yolu şeker ihtiyacı duyduğunuz an ikame olabilecek başka bir şey yemek. meyve olabilir, salatalık olabilir, kuru incir ve ceviz ikilisi olabilir ki epey bombadır. çok değil 2 hafta sonra birisi şeker dediğinde bile yüzünüz buruşacak kıvama gelebilirsiniz. 2 haftalık zaman dilimi çok önemli. çünkü bu mereti yedikçe yiyesi geliyor insanın, bunu anlamış bulunuyoruz.

6. Uzun süredir az bir şey kahveme atmam ve haftada bir falan yediğim tatlılar dışında tüketmediğim şeydi. Sonra birkaç ay önce çok sevdiğim bir çikolatanın (Lilapause :( ) indirime girdiğini gördüm ve ucuz bulmuşken depolayayım dedim. Ve güm. Gramajı ufak evet ama her gün az az yemeye başladım. Sonra bir tane kesmedi, iki tane yedim. Bir baktım evde çikolata olmayınca dışarıdan tatlı söylemeye başlamışım. Henüz çok kilo almadım ama fren zamanı. Canım deli gibi tatlı istiyor ve yememek için çok zorlanıyorum şu anda. Az şekerli kahve ya da muzla bastırmaya çalışıyorum tatlı ihtiyacımı. Nasıl olsa bıraktım şekeri arada tatlı yiyebilirim diye çok güvenmişim kendime. Vücut bir kere başladı mı tekrar deli gibi bağlanıyor bu merede. (gizlinot: yaktın beni lilapause :( )

7. Eskiden bir karton bardak çaya 5 küp şeker atan ben şu an 2 jelibon yiyerek tıkandım -çay alışkanlığım yok-

Hiçbir zaman tatlı düşkünlüğüm olmadı pms de dahil, hatta krize giren insanlara yüzyıllardır herhangi bir meyvenin o ihtiyaçlarını karşılayacağını savunurum ama artık bana meyve bile fazla şekerli geliyor

Dışarıdan bakınca sağlıklı bir durum gibi görünüyor ama merak da etmiyor değilim şeker intoleransı diye bir şey mi geliştirdim

8. prof. dr. bingür sönmez: "beyaz kristal şekeri öpüp başımıza koyuyoruz çünkü mısır şurubu denen bir musibet çıktı. arkasında devlet desteği var. büyüme geriliği, obezite, diyabet yapıyor. " (link: https://www.youtube.com/watch?v=Eb--uVSMkc8 link)

9. bazı dönemler asla yemesem, sabah akşam sebzeyle beslensem aramadığım ama bazı zamanlar ciddi anlamda yemem lazım diye gözümün döndüğü besin. rafine şekerin ne kadar zararlı olduğunu zaten biliyoruz. ama gel gör ki insan o limonlu cheesecake lerden, güzelim erimiş çikolatayla meyvenin karıştırıldığı son dönemlerde popüler olan bilimum tatlıdan, sütlü çikolatalardan nasıl vazgeçebilir? en azından yıllardır çayı ve kahveyi şekersiz içiyorum diye avutuyorum kendimi. ama yetmiyor tabi. sürekli nükseden vajinal mantar enfeksiyonum, bitmek bilmez yorgunluğum, sürekli uyuma isteğim ve ileride muhtemelen karşıma çıkacak diyabet (genetik sebeplerden) beni şekeri azaltmaya itiyor. artık marketten endüstriyel şeker içerikli hiçbir ürün almayacağım. şeker ihtiyacımı meyvelerle ve tarçınla gidermeye çalışacağım. ama tabi dünyaya bir kere geldiğim için de ayda yılda bir sevdiğim tatlılarla kendimi ödüllendirmeyi düşünüyorum. sadece marketten çikolata almamak bile benim için epey büyük bir adım. şekeri azaltıyorum, yirmidokuzkasımikibinonsekiz.