1. sıkı bir voleybol takipçisi olarak yorumlamak isterim.
olimpiyat tarihinde voleybolda ilk defa yarı finaldeydik ve her gidişimizde düşüş yaşamadan seviyemizi yükseltiyoruz, daha iyisi oluyoruz, bunun için çok büyük bir uğraş var. en kötü derecemiz beşinci olmak. bu derece sonrası çok daha fazla gelişerek, milletler ligi ve avrupa şampiyonu olduk, 2 değerli kupayı kazandık. bu süre zarfında dünya sıralamasında 1. sıradaki yerimizi koruduk.
önemli ismimizle başlayalım, guidetti gibi bir rezilliği yok santarelli'nin. gerçekten takıma iyi geliyor ve gencecik kadınların psikolojilerini bozmuyor. bu maçta yaptığı hatalar kesinlikle vardı. istifa etmeli diyemeyiz ama hatalarını yok saymanın da bir anlamı yok.
meliha'yı oyuna çok geç aldı. derya'dan alabileceği verimi aldıktan sonra çıkartması doğruydu. manşet alamamaya, vurduğu da sayı olmamaya başlamıştı, görevini yaptı geçti yerine. hande kenarda soğudu, son sayılarda onu aldığında çok geç olmuştu. bu maçla ilgili diyebileceğimiz tek şey, bu maç elif'e kalmıştı. özellikle eda'yı iyi kullanamadı elif, pasları çok yanlış dağıttı. bomboş noktalardansa bloğun önüne attı pası. paslarını belli etti, top düşene kadar blok kuruldu italya tarafından. elif'i çok severim ve çok başarılı bulurum ama bizim bu takımları yendiğimiz maçlara bakın, hepsinde 2 pasörümüzü de dönüşümlü olarak kullandık. elif stresini çok içeride yaşayan bir oyuncu, cansu ise dışarıya karşı çok belli eden bir oyuncu. cansu oyunda bulunduğunda elif'in yükü omuzlarından taşmıyordu, özellikle olimpiyatlarda olmanın verdiği bir baskı vardı. elif'in, zehra'ya ve eda'ya kısa pas (kurşun pas) attığında ikisinin de en iyi yaptığı şekilde topu öldürebileceği bir sürü pozisyon vardı ve maalesef elif hiçbirini kullanmadı.
sakatlıkların olduğunu biliyorum ama her düştüğümüz duruma rağmen bu maçın süreci daha iyi yönetilebilirdi, ben başından beri maçın yönünün bize dönebileceğini ve maçı alabileceğimizi düşünüyordum, maç sayısının atıldığı, skorun 22-24 olduğu anda bile.
mavimiz