1. Hazır christian grey başlığını açmışken bakayım dedim var mı bu aplanın başlığı ama yokmuş; iş başa düştü.
50 shades of grey’in baş karakteri sonradan anastasia grey oluyor çünkü sevişmeyip siken christian grey bakire kız buldu. Bu apla çok bağımsız o kadar bağımsız ki, “katiyen yapaman” dediği her şeye 24 saatte ikna olmuş oluyor. Daha kendini tanımıyor ya o yüzden taviz taviz üstüne. Sonracığıma ikinci filmde filan bunun hayatının kontrolünü ele aldığı sahneye şahit oluyoruz. Ne yapıyor? Christian ona sormadan biftek siparişi verdiğinde araya girip “durrrr!!! Ben kinoa salatası istiyom” diyor ve biz bağımsız kadın karakterimiz gözlerimiz dolu dolu bakıyoruz… kitapta minyon ama dolgun göğüslü ve kalçalı, hiç diyet ve spor yapmamasına rağmen her daim fit biri olarak tasvir edilmiş; bir de 4.0 ortalaması var allahın düz adam samisinin; christian araba, helikopter ve tekneyi gözü kapalı kullanırken bu apla christian’ın ölüm kapanı dediği kapısı düzgün kapanmayan vosvosuyla fink atıyor (fakirliğin gözü kör olsun). Herrrrkess ona yürüyor fotoğrafçı kankisi, hırdavatçının varisi, christian, yayınevi editörü filan… ama o kadar boş ki, hatta kendiyle ilgili farkında olduğu tek şey boş olması ki christian’ın eski kırıklarından birine “bende sende olmayan hiçbir şey yok, kapının önüne konulmam yakındır raad ol” diyor.
Normalde sinema dünyasında bir klişe vardır ya erkekler doğru düzgün kadın karakter yazamıyor diye (nolan biraderler için söylenir) işte burda yazan kadın (e.l james) bunun esinlendiği karakteri bella swan yazan yine kadın ama ikisi de berbat ya… hadi Edward’ın bella’ya tutulmasının mistik bir yanı vardı (kokusu, aklını okuyamaması filan) ama anna…. Çok boş bi kız çoook… umarım kendini biraz geliştirir.
tardis