avatar: the last airbender

1. 2005 yılında çıkan, nickelodeon çizgi dizisidir. Su, toprak ve ateş (book one: water, book two: earth book three: fire) olmak üzere 3 sezondan oluşuyor. Dizi, 4 element ateş, su, toprak ve havayı bükme gücü olan avatar aang'in güneydeki su kabilesindeki iki kardeş katara ve sokka tarafından bulunmasıyla başlıyor. 3'ünün birlikte, aang'in 4 elementte ustalaşmasını sağlamak ve ateş ulusunun başlattığı savaşa son vermek için dünyayı gezdikleri sırada yaşadıkları maceralar var.

Benim şahsi fikrime gelecek olursak izlediğim en iyi çizgi dizilerden biri. Özellikle son sezon çok iyiydi. Zuko'ya aşık oldum (gizlinot: swh) . Her karakterin büyüyüp değiştiğini izledik. Kesinlikle izlemeye değer.

Daha sonrasında legend of korra diye bir devam serisi de çıktı fakat bunun kadar iyi değildi 3. Sezonun başında bıraktım.

(yazar: yirmieylul) uktesi

2. benim küçüklüğümün çok büyük bir bölümünü kaplayan izledikçe izleyesimin geldiği kaç kere tekrar izlediğini bilmediğim mükemmel çizgi dizi. küçüklük aşkım zuko'nun daha çok olduğu 3. sezon favorim kesinlikle. manga tarzı bir şeyi de varmış onu da bulursam okumak istiyorum çok. küçükken babamın yaptığı beni sinir eden tespite göre azula'ya tip olarak çok benziyorum. geçenlerde tekrar izleyince benzerlik beni şok etti. sadece saç renklerimiz farklı. ama tabi ki ben şeytani bir sadist değilim :D ben küçükken favori karakterim toph idi (gizlinot: zuko dışında :3 ) şimdi de öyle iroh ile birlikte. ilerde etrafımda bir çocuk falan olursa yeğenim falan oturtur izletirim hatta ben de onunla izlerim, o kadar seviyorum. ayrıca eğitici de bir çizgifilm. bayılıyorum sözlük çok seviyorum.

(gizlinot: when you look exactly the same like the sister of your crush :( )

3. "long ago, the four nations lived together in harmony.." ile başlayan jeneriğini duyduğumda bile tüylerim diken diken oluyor. çocuğuma izleteceğim tek çizgi film olabilir.

4. benim için çok başkadır.

lise zamanlarımda o güzel cumartesi, pazar kahvaltılarından sonra oturup sünger bob + avatar izlediğim günler ne kadar keyif aldığımı hatırlıyorum.

zuko'ya da aşıktım. onurunu geri kazanmak için atıldığı maceraya hep saygı duydum. sen büyük bir kralsın zuko.

5. Arkadaşlarımın ısrarları sonucu tekrar başladığım dizi. Aynen. Konusu açıldıktan sonra kendilerinden geçe geçe kritiğini yaparken birden "kahve koyun avatar izleyerek sabahlıyoruz" dendi gecenin 3ünde. İyi ki de dendi keza çocukluğumdan hatırladığım gibi değilmiş hiç.

Hikayenin, çizimlerin güzelliği bir yana, karakterlerin arka planlarını, iç dünyalarını ortaya başarıyla serebilip "kötü" karakterlere bile sempati duyabildiğim bir yapım. Yani, hepsine değil tabii

Spoilerımsı ama bilemedim

.

.

2. Sezondayım, En sevdiğim karakterler iroh ve zuko. Zuko'nun hikayesini öğrendikten, aslında içinde nasıl birini taşıdığını gördükten sonra kızamıyorum ona. Iroh ise kesinlikle gördüğüm en kral karakterlerden biri.

Azula, senin gibi chaotic evil'ın Allah belasını versin.

6. Avatar denilince aklınıza film olan şu (link: https://encrypted-tbn1.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRmA15hgAUwPr0olu-gIZ-6fZt2dSSapNuJNErydButUKcdJojW avatar) gelmeyip, bu (link: https://goo.gl/images/Ap27o7 avatar) geliyorsa siz benim muhtemelen kayıp kardeşlerimsiniz. Canlarımsınız.

Avatar benim ortaokuldayken fanatik kelimesinin tam karşısına yazabileceğim tek favori çizgi dizimdi. O kadar seviyordum ki her bölümünü en az üç kere izlemişimdir. Kuzenimle avatar çıktığında yemeden içmeden kesilir, ekran başına oturur heyecanla izlerdik her dakikasını. Sevmediğim tek bir karakteride yoktu. Olay örgüsü o kadar güzeldi ki her karakterin mutlaka iyi bir yanını bulabiliyordunuz.

Ben büyük bir kataangcı olarak bütün bölümlerde hadi öpüşün hadi öpüşün diye diye finaldeki sahneyle eridim bittim resmen. Bunun dışında her ne kadar katara ve aang favorim olsada zuko'nun cooluğunu, sokka'nın komikliğini, toph'unda o mücadeleci ruhunu çok seviyordum. Ve itiraf etmeliyim ki zuko gerçek bir kişi olsaydı erir biterdim.(gizlinot: Swf)

Sokka ve toph'un birlikte olmasını çok istedim. O kadar güzel atışıyorlardı ki suki'ye bir türlü alışamamıştım. Bizim ağır abi ama bir o kadarda güzel toph'umuz varken sen git suki'ye aşık ol diye kızıyordum sokka'ya.(gizlinot: Aslında senaristlere kızmam gerekiyormuş onu farkettim :() Ha birde burdan ay güzeli prenses yue'yede selam olsun. Az ağlatmamıştın bizi be.

Iroh amcadanda bahsetmeden geçemeyeceğim. Ateş ülkesinden olupta kalbi temiz olan tek tontiş amcamızdı kendisi. Zuko'nun kalbinin bir nebze iyi olmasını bu amcamıza borçluyduk sanırım. o kadar güzel sözleri vardı ki çizgi dizinin ana fikri hep o cümlelerinden oluşurdu. Kendi ailemden biri olarak görüyordum onu hep.

Ve tabiki appa ve momo... Keşke uçan bizon gerçekte olsa dedirten ve lemur sahibi olmak istememi sağlayan canım hayvancıklar. İkisinin aang'a bağlılığı o kadar güzeldi ki, aang'ın "yip yip" demesini çok seviyordum, onlara bir şey olsa bir bölümde kalbime bir şeyler saplanıyordu.

Bu kadar fanatik bir avatar izleyicisi olunca haliyle bir blog kurmaya karar vermiştim ortaokul zamanında. Hayatımdaki iyikilerdende biri oldu bu. Çünkü avatar sayesinde çok fazla arkadaşım oldu sosyal medyadan. resmen avatar ailesi olmuştuk. Ve hâlâ da konuştuğum arkadaşlarım var ordan tanıştığım. Avatar böyle bir çizgi diziydi işte. Bağımlısı yapıyordu insanı. "Ne yaa bu çizgi film mi" diyenlere bir kere izletsem bir kere daha izliyordu. Çünkü sıradan çizgi diziler gibi boş değildi, her bir bölümünde bir mesaj veriyordu.

Avatar final yapınca o kadar üzülmüştüm ki son sahnede göz yaşlarımı tutamadım. O kadar devam etmesini istiyordum ki anlatamam size. Yapımcılarda o kadar çok sevildiğini anlamış olmalılar ki yeni sezon çıkardılar avatarın devamı niteliğinde adı (link: https://goo.gl/images/DjoDy1 Korra) olan ama ben sevemedim. Çünkü bir hata yaparak bütün eski karakterleri değiştirmişlerdi. Bu yüzden tutmadı, tutturamadılar.

Unutmadan sitemin linkide bu. seneler geçsede, değişsede herşey sana olan sevgim hâlâ aynı be avatar.

(link: http://subukuculer.blogcu.com Sitem)

7. Çocukluğumun hatta ilk ergenliğimin bir parçası. Aynı bölümlerini kaç kere izlemişimdir ama hiç unutamadığım bir tane bölüm var ki appa odaklı beni hüngür hüngür ağlatmıştı ve her izlediğimde de istisnasız ağladım.(gizlinot: Appa's Lost Days)

Zuko'yu ben de çekici buluyorum hatta o zaman izlerken kataraya yakıştırıyordum ama sebebi benim zuko'yu hoş bulmamdı yoksa katarayla olmuş çok da şey değildi.

Bu arada şunu da şuraya bırakayım kalitesi biraz kötü ama

(link: https://m.youtube.com/watch?v=bUCtc8n-Sfs Avatar mini serisi)

Çok tatlı değiller mi ya.(gizlinot: Swh)

8. Netflix tarafından "live action" şekline uyarlanarak tekrar bizimle buluşacak olan canım çizgi dizi.

Açıkçası ne gelirse gelsin o bir solukta bitirdiğim çizgi dizinin yerine geçeceğini düşünmüyorum. Bunun en büyük nedenide Shyamalan tarafından yönetilip sinema filmine uyarlanan versiyonun benim için tam bir hayal kırıklığıyla sonuçlanmasıydı. Aangin kafasındaki "avatar simgesi" olan ok bile keçeli kalemle çizilmiş gibi duran bir filmden bahsediyorum. O kadar heyecana, beklemeye rağmen bana "keşke çekmeseydiniz" dedirttirmişti film.

Bu tepkileri sadece ben vermiş olamam ki avatar'ın netflix ayağı gerçek yapımcıları tarafından oluşturulup, nickelodeon işbirliği ile yönetilecekmiş. İki kaliteli yayın ve hikayeye can veren yapımcılarıyla beraber bu sefer umudum oldukça yüksek. O kadar heyecanlıyım ki ücretsiz sürümünü bile kullanmayı bıraktığım netflix'in hd kalitesindeki en yüksek paketi alabilirim. Yeter ki bu sefer o özlediğimiz avatar'ı bize geri getirin.

Ha birde mümkünse zuko'nun rolünü böyle içimin yağlarını eriten bir beyefendiye veriniz. Çünkü çizgi dizide bile onunla aşk yaşıyordum.(gizlinot: Swh)

9. şu dünyada her izlediğimde beni ağlatabilen nadir şeydir. kaç kere bitirdim onu bile bilmiyorum. 30 yaşındaki abimi de bağımlısı yapmıştım zamanında, netflix haberini duyduğumda da yaşadığım duygu fırtınasını anlatamam. asla aynı tadı alamacağız burası net. ancak the dragon prince'i (gizlinot: tla'nin baş yazarı dragon prince'de de yazarlık yapmış.)izledim ve beğendim. avatar evrenini çok severim ve umarım diziden sonrasını ele alarak bizi şaşırtır netflix. zuko'nun annesi, koloniler vb. şeklinde devam ederse güzel olabilir çünkü aynı hikaye örgüsüne katabilecekleri bişey olduğunu sanmıyorum. sadece çizgi değil gerçek insanları izlemiş oluruz ve orijinal yapımı bu konuda aşabileceklerine ihtimal vermiyorum. legend of korra da tadımlıktı ve biraz eksikti. avatar filmi de işleri kolaylaştırmadı, o saçmalık yüzünden legend of korra'ya yetim muhamelesi yapıldı. sanırım bu yüzden de nickelodeon'dan ayrılıp netflix'e geçti konietzko ve dimartino.

10. *gerek var mı bilmiyorum ama spoiler*

Final bölümündeki zuko-azula agni kai (gizlinot: Ateş düellosu) sahnesi bu saatte aklıma gelerek seriyi nasıl özlediğimi hatırlatmış dizidir. Doğduklarından beri rekabet içinde olan ve zehirli bağlar kurmuş iki kardeşin geriliminin zirveye ulaşıp, tüm güçleriyle savaşmaları... Ne yalan söyleyeyim aang-ozai düellosundan çok daha fazla etkilemişti bu sahne beni. Bu yaşıma geldim, nice ödüllü diziler filmler izledim ama kardeşlerin o son kapışmasındaki gibi, duyguyu bu kadar yoğun veren çok az şey izledim. Küçükken anlaşılmaz ama bu yaşta aslında nasıl doğru ve güçlü bir hikaye yazımı ve karakter kullanımı olduğunu da anlıyor insan bu dizinin. Avatar'ın yaptığını game of thrones yapamadı en basitinden. Hala Zuko'nunki gibi bir redemption arc (gizlinot: Karakterin kötüden iyiye bedel ödeyerek evrilmesi) izlemedim mesela ki game of thrones jaime ile çok iyi başarıyordu bunu son sezona kadar. İki diziyi karşılaştırmıyorum tabi ama benzer kulvarlar ve durum ortada. Neyse, prens zuko boşta mı şu an?