ayrılık acısını atlatma yolları

1. Hayatın içinde olmak ama b*kunu çıkarmadan. Gidip partileyip, sabahına zonklayan bi kafa ve pişmanlıklarla uyanmak değil mesela. Akışa Devam etmek. bi hafta saldım kendimi, yataktan çıkmadım, işten gelir gelmez uyuyor, yemek bile yemiyor, bi zamanlar görmek için can attığım rüyalar kabusum olup uyandırana kadar fütursuzca uyuyordum. Evi kir pas götürüyordu. Umrumda değildi. Fakat mantıklı düşünebildiğim zamanlarda aklıma şu laf gelirdi: Hiçbir acı sonsuza dek sürmez! Bazı gerçekler vardır, o an çok da içselleştiremezsin, Ama inanırsın. Ben hissettiğim, yaşadığım o acıya rağmen inandım; sonsuza dek sürmeyecekti. o zaman bunu yaşama şeklimi hatta süresini bile ben tasarlayabilirdim! Çünkü kader ne yaparsa yapsın onu sonsuza dek içimde tutamayacaktı! Kalktım, temizlik yaptım. Kahvaltı yaptım sonra, kahvemi demledim. Güneşin batışını izlemeye çıktım, yetişememiştim! O günkü mutsuzluğum bu oldu mesela. Ertesi gün çıktım, tezim için anketleri bastırmaya geldim, fotokopiciyle tartıştım, benim saatlerce hazırlamaya çalıştığım anketlerimi sayfaları birleştirme bahanesine sığınarak bir tuş darbesiyle zedeliyor ve bu beni çıldırtıyordu. Fakat halimden şikayetçi değildim artık. Çünkü öfke de, sevinç de, korku da, heyecan da hayatın içinde. Ve yaşıyorum bunları, insanım çünkü; kendi hayatı ve koşturmacaları olan. Biri için, biri uğruna yaşanan günlere veda ettim.

gündelik telaşeler sevgili süslüler, ayrılık sonrası kendinizi gündelik telaşelere kaptırın. Sonra da sessiz ve derin, içsel bir yolculuk belki de. Fakat aheste aheste. Zamanla.

2. Bende en çok işe yarayan şey tek başıma seyahat etmek. Konforlu bir gezi olmak zorunda değil, hatta konforsuz olması benim için daha iyi. daha önce gitmediğim bir yer olmalı ki beynim tüm gücünü acı çekmeye odaklamasın, başka şeylere de yönelsin, çevresini tanımaya adapte olmaya uğraşsın. Ne bileyim, hindistan'a gittiniz mesela, hint rupisini türk lirasına çevirmeye çalışırken bile derdinizden uzaklaşacaksınız, en basitinden markete su almaya gittiğinizde bile dalıp gitmeniz mümkün olmayacak; bilmediğiniz sokaklar, suyu alırken yanda değişik ambalajlı bir şeyler görüp merak edeceksiniz, sağına soluna bakacaksınız, o sırada içeri biri girecek, şapkasına dikkat edeceksiniz, raftaki ingilizce günlük gazetenin manşetini okuyacaksınız, elinizde suyunuz atıştırmalığınız otele dönerken kaybolmamak için yine yürüdüğünüz yola dikkat edeceksiniz, asansörde katınızı, oda numaranızı hatırlamak filan beyninizi ayrılık acısından uzaklaştıracak. 

Sonra acınızın tamamı değilse de büyük kısmı yok olmuş olarak geri döneceksiniz. 

Bununla ilgili bir de film bırakayım, belki izlemek istersiniz: My Blueberry Nights

3. bir süre acı çekmeden uygulanan yöntemlerin faydasız olacağını düşünüyorum. sadece bastırmaktan öteye gitmeyecek ve ilerleyen aşamalarda daha kötü patlamalara neden olacaktır. zamanın silmediği bir şey yok. aksi halı altına süpürmekten öteye geçmeyecektir. uzun zaman geçmesine rağmen atlatılamıyorsa veya günlük hayatı ciddi anlamda etkiliyorsa bir uzmandan yardım alınması gerekir.çünkü yaşanılan üzüntü başka nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. bunun ortaya çıkarılmasıyla daha sağlıklı bir şekilde yola devam edilebilir. dertlerimizin kökeni çok alakasız bir şey çıkabiliyor bazen. yediklerimizi midemizin sindirmesi için bir süre gerektiği gibi acının da ruh tarafından sindirimi zaman alıyor.

4. yalnız kalmamaktır. mutlaka arkadaşlarla, aileyle ya da sevdiğiniz kim varsa onlarla vakit geçirilmelidir. ve tabi ki de çikolata.

5. Benim için kendime izin verdiğim kadar, genellikle bir gece, acı çekip ağlayıp ertesi gün mevcut hayat duzenime odaklanmak, çalışmak, yemek yapmak, onunla ortak sevdiğimiz şarkılardan uzak durmak, kendime daha çok vakit ayırmak, onu düşünmemek. Evet hayatımızdan çıkan herkesin bıraktığı anılar, alışkanlıklar oluyor ama o olmadan önce de bir ben olduğunu, sevilmeye herkes kadar ihtiyaç duydugumun farkında olup kendime verilebilecek en güzel sevgiyi yine kendimin verebileceğini tekrarlamak çok iyi hissettiriyor. Unutmadan, lütfen eski mesajları okuyup durmayın silin ya da arşivleyin, birlikte çekilen fotoğraflardan mümkünse uzak durun, çok seviyor olabilirsiniz ama her sevgi karşılık bulduğunda güzeldir. Her ayrılık atlatilir.

6. tek tavsiyem budur: youtubedaki tarot açılımlarından uzak durun yoksa manyak olursunuz