bir başkadır

1. Bir Başkadır, Netflix'te 12 Kasım 2020'de gösterime girmiş olan, Berkun Oya'nın yazıp yönettiği Türk dizisi. Dizinin başrollerinde Öykü Karayel, Fatih Artman ve Funda Eryiğit paylaşıyor. Meryem rolüyle Öykü Karayel, Yasin rolüyle Fatih Artman, Ruhiye rolünde Funda Eryiğit, diğer rollerde ise Defne Kayalar, Tülin Özen, Derya Karadaş, Bige Önal, Settar Tanrıöğen, Alican Yücesoy Nesrin Cavadzade, Öner Erkan ve Gökhan Yıkılkan gibi isimler karşımıza çıkıyor. Değişik çevrelere sahip olan herkesin içinde tanıdık birilerine rastlayabileceği çok gerçekçi bir dizi. Şuan 2. Bölümü bitirdim ve izlememek için kendimi zor tutuyorum. 1. Bölüm Ilk sahneler biraz sıkıcı olsa da merak uyandırıyor ve seyirciyi içine çekiyor.

2. Öykü karayel'in parladığını düşündüğüm dizidir

3.  Netflix üzerinden yayınlanan Türk yapımı dizi. Dizisizlikten neymiş bu ya diyerek beklentisiz başlamıştım. Fakat bir günde 6. bölüme geldim ve evet bence sürükleyici. Özellikle de Türkiye'de yaşayanlar için bazen bildiğimiz ama görmediğimiz duymadığımız kesimlerin birbirleri ile olan ilişkileri ve bakış açılarını net bir şekilde karşımıza çıkarmışlar. Ben sevdim ve akış olarak görüntüler olarak da oldukça doyurucu. 

4. Çok çok beğendim. Dün tüm sezonu bitirdim. Bugün izlemeyen arkadaşların kafasını şişirdim. Netflix'in iyi türk dizisi olduğu kesin. Öykü karayel'e öldüm bittim aşık oldum. Allahım ne muhteşem bir yetenekmiş bu güzel kadın. Diğer oyuncularda döktürüyor. Müzikler efsane. İzleyin, izletin muazzam bir iş.

5. izlediğim en vurucu türk dizisi. izlerken çokça irkildim. asabiyet ve cehalet açısından yasin karakterine daha yakın bir babayla, meryem karakterine daha yakın akraba ve komşularla, peri, melisa, gülbin, sinan gibi insanların dostluklarıyla bugünlere gelmiş birisi olarak hayatımdan çokça izler buldum. türkiye, özellikle de büyük şehir karmaşası bu işte, bu dizi gibi rahatsız edici bir şeyler var hayatlarımızda daima, ama bu durum o kadar biz ki bu diziyi izlemekten kendimizi alamadığımız gibi bu hayatı da sahiplenip bağrımıza basmaktan kendimizi alamıyoruz.

***********bundan sonrası spoiler olabilir***********

sorunlu bulduğum bir nokta var dizide, dizi muhafazakar olmayan kesimin muhafazakar birini öcü gibi gördüğü konusuna çok iyi ve acımasız bir şekilde değinip suratlarımıza okkalı bir tokat atarken, tam tersi bir ayrımcılığı gülbinin ablasının bir kaç cümlesi (havuz, spor salonu muhabbeti) dışında pek de konu edinmiyor oluşu.

gülbinin kardeşinin kulağındaki küpeye bakınca sonradan bu hastalığa mi yakalandı acaba diye aklımdan geçti ama sanıyorum sadece bir çekim hatasıydı.

sinanin evi daire kanalına konu olan evlerden birisiydi. zaten ev sahibi evini tanıtırken dizi film yapımları için kiraladığını söylemişti. videoyu izlerken içimden adamın karakteri ile ilgili bir tahmin yürütmüştüm ve o karakter tam da sinan gibiydi. (gizlinot: hsahah)

ruhiye ve arkadaşı küçük yaşlarında gördüğümüz adam tarafından tecavüze uğruyorlar. yukarıdaki süslünün değindiği hurma meselesi de, aynı bir koku duyduğumuzda çocukluğumuza ışınlanmamız gibi hurmanın görüntüsünün bu travmatik anıyı çağrıştırıyor oluşu. o flashbackte gördüğümüz sahnede adam muhtemelen istismar etmek üzere o sütunların olduğu yere götürüyordu kızları. sahneyi ruhiyenin gözlerinden izliyorduk, bu sırada arabada hurma görüyordu. bu arada gece yatağa yattığımda diziye dair aklımdan geçen tek mesele ruhiye ve arkadaşının yaşadıkları ve arkadaşının tecavüzcüsüyle evli ve iki çocuk sahibi olmasıydı.

meryemin örtünme şeklini eleştirenler için meryem zaten sizin gibi sözlük, youtube, twitter, netflix kullanıcısı olmayan bir kadın. gündelikçi, ilkokuldan sonra okumamış, sizlerden bambaşka dertlere ve yaşam stiline sahip birisi. olması gereken dediğiniz örtünme şekli için (bkz: harunnisa) ve (bkz: gülbinin ablası). meryem tepeden tırnağa gepgerçek bir kadın. diğerleri de öyle.

***********spoiler***********

edit: sinanin evinin tanitildigi daire kanalindaki (link: https://youtu.be/as-6N2d1-II video)

6. O kadar güzel ki! Dün gece başlayıp bugün bitirdim. 8 değil 18 bölüm olsa da aynı şekilde izlemeye devam ederdim. O kadar ben, o kadar biz ki... ailem, çevrem, doğduğum yer, büyüdüğüm sokak, özendiğim hayat, küçümsediğim insan, kendimi üstün gördüğüm o kişi her şey o kadar ben ve biz ki. Arkada Görünen kapının camının deseni mesela ya da ev terliğinin modeli. Hepsi abartıdan uzak derecede gerçekçi. Görüntü yönetmenini ve dekorda çalışan ekibi tebrik etmek istiyorum sadece. Dekor değil de yaşamın kendisi gibiydi. Sanki gerçekten o insanların pencelerinden evlerinin içini izledim. Çoğu zaman sokakta gördüğüm insanların yüzüne bakıp hayatlarını tahmin etmeye çalıırım; çocukluklarını, evlerini, koltuklarını, yaşadıkları acılarını, hayattaki beklentilerini, hayallerini. Bana bu küçük oyunumu anımsattı. Sokakta öylesine müzik dinleyip yürüyormuşum gibi hissettim kendimi. 

-spoiler-

Yasin ağladı ben ağladım, ruhiye’nin içindeki sıkıntıyı ta içimde hissettim, meryem gülümsedi ben ondan önce gülümsedim, gülbin ve ablası kavga etti o saç çekme acısını ben yaşadım... ismail konuştu ben sevindim. Çok güzeldi çok.

7. Dizi beni aldı aldı duvara vurdu yerlerde sürükledi. O kadar etkileyici ki.önce bir karakter hakkında önyargılarınız oluşuyor sonra diğer karakter düşündüklerinizin aynısını yüzünüze çarpıyor diğer karakter sizi eleştiriyor herkes birbirine mükemmel şekilde bağlanıyor. Daha 3.bölümdeyim ama aşırı kaliteli buldum.bizi, ülkemizin gerçeklerini bu kadar iyi gösteren bir dizi izlememiştim daha önce.açık görüşlülüğün(gizlinot: Saygı kavramını özümseyemeyip insanların dış görünüşünden dolayı ayırmak) eğitimli kesimdeki yaygın yanılgısını yansıtması iyi bir detaydı.açık görüşlü deyince akla nedense hep daha batılı daha özgür olmak geliyor. Oysa gerçek açık görüşlülük insanları din,ırk gözetmeden saygıyla yaklaşmaktır.

8. replikleri, çekim açıları, hikayesi, müzikleri, anlatım tarzı, oyuncuları, her şey o kadar iyi ki 50 dakika nasıl geçiyor anlamıyorum. tam da cipsimi çikolatamı alıp basından saatlerce kalkmayacağım bir dizi arıyordum, bulmuş oldum. keske hic bitmese :(

9. tek kelimeyle mükemmeldi. dizide gördüğüm sosyolojik konular;

- göç

- ayrımcılık

- kent yoksulluğu

- kentleşme/kentsel dönüşüm

- metropol insanı/hayatı

- sınıf çatışmaları

- muhafazarlık/laiklik

 - toplumsal cinsiyet

 - farklı sermaye türlerine sahip (sosyal, kültürel ve ekonomik) insanların hayatları.

*en en en sevdiğim sahne, ruhiye ve yasin'in birlikte ağlaştıkları sahneydi.

10/10

10. Netflix türkiye'nin en başarılı işi olabilir. Henüz finaline gelmedim çok fazla yorum da yapmayacağım. İzleyin mutlaka. İlk bölümden beri aklıma gelen şey peri tam bir süslü kadını değil mi? Robert mezunu, sürekli yurtdışında, psikiyatr, kendisinden farklı hayatları gördüğünde dayanamayan, yalnızlığından memnun gözüküp ama içten içe mutsuz olan vs. Bir de biz azınlığız diyor ama soru cevapta takılsa bir hafta anlar ki 10 kişiden 9' u bu özelliklere sahip.