yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2)
    • medya (0)

    1. Yurt dışında "no buy year" olarak bilinen ve daha 1-2 sene önce başlamış olan, 1 yıl boyunca ihtiyaç dışı olmayan şeyleri almamayı hedefleyen bir hareket. Youtube'ta no buy year olarak aratınca hakkında bir çok video bulunabilir.

    Burada amaç elinizdeki makyajı, cilt bakım ürünlerini, kıyafetleri, hobi malzemelerini ve hatta dışarıda yediğiniz içtiğiniz şeyleri en aza indirmek ve kullanılan ürünlerin biri bitmeden asla yenisini almamak. Ancak bu insanın kedisine verdiği bir ceza haline dönüşmemeli. Bu yüzden kişi kendi ihtiyaçlarını kendisi belirlemeli. Herkesin rutini farklı olabilir. Olay hiçbir şey tüketmemek değil; ama rutin olarak kullandığınız şeyler tükenmeden yenisini yada farklı bir ürünü almamak.

    Denk geldi, uzun zamandır böyle bir şeye girişmek istiyordum aslında. Son bir kaç aydır "sade ve güzel" kelimeleri üzerine düşünüyorum. Sadelikte güzellik ve huzur olduğuna inanıyorum. Sürekli tüketmenin, trendleri takip etmenin stresli ve boğucu olduğunu düşünüyorum. Mesela bir arkadaşım vardı, süslü giyinmeyi severdi ama hoşlandığı kişi hep sade giyinen kızlarla takıldığı için bir dolap dolusu sade kıyafet almıştı. Tövbeler tövbesi. 20 tane de parfümü vardı aynı kişinin. Farklı bir örnek vereyim; erkek arkadaşım bilgisayarına yeni parça alırken yada steam indiriminden oyun alırken ihtiyacından daha fazlasını harcayabiliyor. Ayol sakinleş aynı oyunlar seneye de indirime girecek. Daha da farklı bir örnek vereyim; babam eve sürekli kilolarca meyve alır ama hiçbirimiz o kadar meyve yiyemiyoruz. O yüzden meyvelerin çoğu çürüyor maalesef. Yada çürümesin diye mandalina yemekten gözümüzün akı turuncuya dönüyor artık. Bu örnekleri gereksiz tüketimin hayatın her alanında olabileceğini göstermek için verdim. Hepimiz aldığımız maaşı farklı şeylere çar çur ediyoruz gördüğünüz gibi.

    Neyse, ben pek öyle çok para harcayan biri olmadım ama kesinlikle ihtiyacım olmayan şeyler alıyorum ve yavaş yavaş daha sade bir hayat kurmaya başladığımda gerçekten hafiflediğimi hissediyorum. Başka insanların da bunu yaptığını görünce ben de kendime bazı kurallar koydum;

    1- Kıyafet, aksesuar, ayakkabı ve çanta gibi şeyleri kesinlikle almayacağım. Yıllarca yetecek kadar var hepsinden. Kullanmadıklarımı ya bağışlıyorum yada (link: https://www.gardrops.com/MerveSavur gardrops) veya (link: https://dolap.com/profil/mervesavur?utm_source=share&utm_medium=closet&utm_campaign=ios dolaptan) satıyorum.

    2- Çok fazla makyaj yapan biri değilim. Normalde de elimdekiler bitmeden bir diğerini almıyordum. Buna aynı şekilde devam edeceğim.

    3- Benim çılgın attığım kısım saç ve yüz-vücut bakımı. Kendime bakmayı cidden seviyorum. Saç bakımı olarak şampuan, saç kremi, saç köpüğü, ısı koruyucu sprey ve bir adet saç yağı bulundurabileceğim ve bittiğinde yenisini alabileceğim (valla bu kadar oldu).

    4- Cilt bakımı olarak yüz temizleme jeli, kimyasal peeling yapan bir ürün, bir nemlendirici ve bir güneş koruyucu bulundurabileceğim.

    5-İşlenmiş ürünler, abur cubur ve tatlı şeyleri almayı bırakıyorum.

    6- Elimdeki kitaplar bitmedikçe yenisini almayacağım.

    7- Alkolü de azaltmaya karar verdim. Ayda bir defa diye limit koydum kendime.

    8- Sinema, tiyatro ve sergilere genelde gidiyorum ve bunlara sınır koymuyorum. Çünkü bu hareketin benim için anlamı maddi şeylere yaptığım yatırıma karşılık kendime yaptığım yatırımın değerini anlamak.

    Her 2-3 ayda bir bu giriyi güncellemeyi düşünüyorum. Başkalarına da ilham verirsem ne mutlu bana.

    22 aralık 2019 18:51

    2. Selam canım süslüler. 2-3 ay demişim ama 6 ay sonra geldim. Olsun o da bir şey.

    Karantina dolayısıyla burada yazdıklarımın çoğunu zorunlu olarak yaptım zaten. O yüzden çok anlamlı olmayabilir bu güncelleme. Yine de karantina öncesi değiştirdiğim alışkanlıklar var ve karantinadan sonrasında da devam edeceğim gibi artık.

    1- Kıyafet konusunda başarısız oldum ama tam da başarısız olmadım gibi enteresan bir şey oldu. Mağazadan kıyafet almayı tamamen bıraktım. Sadece ikinci el uygulamalarından ve vintage mağazalardan alışveriş yapmaya başladım. Normal mağazalardan alışveriş yaptığıma göre çok az şey aldım yine. Üstelik daha hesaplı oldu benim için. Şu an bu haliyle mutluyum aslında.

    2- Makyaj malzemesi almamaya devam ediyorum. Normalde de pek makyaj yapmazdım ama karantinada iyice bıraktım zaten. Bir tane sleek far paletim vardı yıllardır kullandığım. Artık bitmek üzere. Inglottan kendi paletimi yapmayı hedefliyorum tamamen bitince.

    3- Cilt bakım rutini dediğim gibi benim en çok harcama yaptığım kısımdı. Hem cilt bakım rutinimi sınırlandırmayı başardım hem de ihtiyacım olmayan şeyleri gerçekten de almadım. Yüz temizleme jeli, peeling yapan bir tonik ve nemlendirici kullanıyorum sadece. Bir de güneş kremim var ama malum dışarı çıkmıyorum pek. Gayet işimi görüyor bunlar.

    4- Yediğim tek abur cubur sarelle bitter fındık ezmesi (bu arada vegan bir ürün bu).

    5- kitaplarım bitmeden yeni kitap hiç almadım.

    6- Alkolü azalttım. Ayda bir belki marketten bir şey alıyorum artık.

    7- Sinema tiyatro falan neydi unuttum son üç aydır :(

    Sonuç: Daha az satın almak, daha az "onu mu alsam bunu mu alsam" diye düşünmek gerçekten iyi hissettiriyor. Tüketmeden de varolmanın güzelliğini, maddi şeylere bağlı olmadığınızı anlıyorsunuz. Para biriktirdin mi diye soracak olursanız, bir kaç aydır iyi olmadığım için psikoloğa gidiyorum, psikolog ücretleri de malum baya tuzlu. Para biriktirdim, ama beklediğimden daha az biriktirdim. Psikoloğa gitmeseydim iyi bir miktar birikirdi. Bu da hayatın bir ironisi midir eşek şakası mıdır nedir bilemiyorum artık.

    5 haziran 2020 23:57 6 haziran 2020 00:29