yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (10)
    • medya (7)

    1. Ulkemde gorulendir. Cinselligi ihtiyacmis gibi goren insanlar, bu konuda cahildir kanimca. Sirf islerine geliyor diye ihtiyac ihtiyac diye ortalikta dolanan 'varlik' olarak gordugum insanlar. Bu konuda ne olur ne olmaz hicbir sey bilmeden sadece internetten pornografik sitelerden ogrendigi kadarıyla bilir, hissiyatla alakasini olcemezler zaten. Ayip olarak görülür her yerde ama sorsan kaçı gercekten oyle goruyor kim bilir? Bu da bir cehalettir aslında, kendini yanlis gostermektir. Oyle ornekler var ki yakin cevremizde, cogunu bilmiyoruz bile belki de. (Ukte sahibi: elmasekeri)

    26 nisan 2016 00:19

    2. iki tarafına isteğiyle gerçekleşen cinsellik ihtiyaçtır. cinselliği bir silah olarak kullanan kadınlardan ve erkeklerden uzak durulmalıdır. bir insanı aç bırakmak gibi bir insana zorla yedirmek de zorbalıktır. ve evet cinsellik yemek yemek kadar doğal bir ihtiyaçtır. bazı insanlar buna ihtiyaç duymayabilirler hayatları boyunca bu da olağan bir durumdur tıpkı bazı insanların hayatları boyunca aşık olmaması gibi...

    26 nisan 2016 02:10

    3. Cinsellik pek cok psikoloji kuraminda fizyolojik ihtiyaclar basligi altinda yer almasina ragmen biyoloji calismalari cinselligin tamamiyla fizyolojik bir ihtiyac olmadigini kanıtladı. Zira insan bedeninde 3 adet temel protein bulunur. Cinsel proteinler, kas proteinleri ve yaşamsal proteinler. Insan organizmasi tehlike durumunda, aclik donemlerinde karbonhidrat ve yaglardan sonra ilk once cinsel proteinleri tuketir. Yani bedenimiz yasayabilmek icin once ureme proteinlerini gozden cikarir bu sebeple cinselligin olmazsa olmaz bir fizyolojik ihtiyac olduguna katilmiyorum. Cinsellik insanin ruh ve beden uyumunun mukemmel bir disavurumudur. Cinselligi yalnızca fizyolojik bir ihtiyac olarak aciklamak ve ruhsal bir cekim olmadan yalnizca tensel cekime baglamak insani sadece bedenden ibaret gormektir bana kalırsa.

    26 nisan 2016 08:50


    4. ülkemin kanayan yarasıdır.

    Kendi bedenini de, partnerinin bedenini de tanımamak, korunmayı sadece istenmeyen gebelikten korunmak sanmak, cinsellikle ilgili irade mekanizmalarını erkeklerin tekelinde sanmak, cinselliği fazlaca abartmak ya da görmezden gelmeye çalışmak vb. bu konunun alt başlıklarıdır.

    Daha önce (link: http://www.suslusozluk.net/n/114913/ mastürbasyon), (link: http://www.suslusozluk.net/n/171919/ prezervatif), (link: http://www.suslusozluk.net/n/194055/ bekaret) ve (link: http://www.suslusozluk.net/n/249325/ eczaneden ilk kez doğum kontrol hapı almak) başlıklarına konu ile ilgili fikirlerimi yazmıştım.

    Caps lock açık şekilde bir kez daha yazayım; "HPV VİRUSUNU GÖRMEZDEN GELMEYİN. BAZEN SİZİ PREZERVATİF BİLE KORUMAZ."

    OKUYUN, ÖĞRENİN. SEVDİKLERİNİZİ UYARıN.

    26 nisan 2016 20:18

    5. En efsanesini geçen hafta duydum. Anlatıyorum.

    Aynı mahallede oturan biri bekar biri nişanlı iki genç kadından nişanlı olan, baş dönmesi kusma gibi sebeplerle annesi tarafından zorla hastaneye götürülür. Tifo şüphesiyle tabi, ancak hamile olduğu ortaya çıkar. Apar topar nişanlısıyla evlendirilir, bir dönem hakkında kötü konuşulur. Derken bekar olan gerçekten tifo olur, aynı şekilde kusuyor falan. Ben de mi hamileyim diye korkar ama annesine de soramaz. Bu arada kendisinin hamile olmasına imkan yoktur. Dendiği gibi cinsel cahillik. Zar zor cesaretini toplayıp annesine sorunca annesi dalga geçer ancak verdiği cevabı burda yazmam mümkün değil.

    Aynı kadın evlendikten sonra bile uzun süre çocuk nasıl olur bilmiyormuş. Eşinde geri çekilme falan, sebebini bilmiyor gariban. 1-2 doğumdan sonra anca öğreniyor. Bu da böyle bir mahalle hikayemdir.

    24 temmuz 2016 12:50

    6. Biri de bizim bi akrabadan gelsin.

    Kadın hamile kalmak istiyor, birleşme günlerini adetinin hemen sonrasına denk getiriyor.yumurtalıkları adet ile temizleniyormuş, böylelikle hamile kalabilirmiş.......(gizlinot: normalde pis ya)(gizlinot: teallam)

    24 temmuz 2016 17:12

    7. kuzenimin komşusuyla ilgili bir hikaye kuzenim anlattı:

    25-26 yaşlarında evli bir çift evlendikten 2 sene sonra kadın hala hamile kalamadığı için doktora gidiyorlar ve biz kısır mıyız acaba diyorlar

    sonuç: kadının daha kızlık zarı bile bozulmamış. doktor dalga geçmiş tabi. şimdi 3.yü doğurmuş kuzenimden duydum (gizlinot: geç öğrenince tabi çatır çatır ardarda ashjkl ) (gizlinot: duyunca nasıl 2 sene dank etmemiş diye kalakalmıştım)

    24 temmuz 2016 21:23


    8. Kadın doğumdaki Bir hocamızın başına gelen bi olaymış o anlatmıştı. bir yıllık evli bir kadın hamile kalamadığını söyleyerek geliyor, çocuk istiyorum olmuyor diyor. doktor da kaç yıllık evli olduklarını ve haftada kaç kez cinsel ilişkiye girdiklerini soruyor. Kadın şaşırıyor bunu duyunca çünkü kocası kamyon şoförüymüş ve düğünden bir hafta sonra yola çıkmış ve hala gelmemiş, sadece o ilk hafta ilişkiye girmişler yani. Ama kadın çocuk yapmanın cinsel ilişkiye olacağını bilmediği için ben neden hamile kalamıyorum diye doktora geliyor, inanılır gibi değil.

    24 temmuz 2016 22:00

    9. Bence en büyük ve en yaygın cinsel cehaletin başında;korunmadan ilişkiye girmek geliyor.Sadece istenmeyen gebelik dışında,korunmak bir çok cinsel yolla bulaşan hastalıkları da engellemekte ama ne yazık ki işin ciddiyetinin birçok kişi farkında değil.Özellikle son yıllarda çok eşlilikten kaynaklı HPV'de inanılmaz artış varmış.Genital siğilden tutun da rahim ağzı kanserine kadar kadınların hayatını olumsuz yönde etkileyecek hatta sonladıracak bir virüs.Herşeyden önce kendi sağlığımız kızlar...Partnerinizin prezervatif kullanmak istemiyorum bahanelerini sakın kabul etmeyin.Düzenli jinekolojik muayene ve smear testini de unutmayalım tabi.

    25 temmuz 2016 16:59

    10. Ülkede ne kadar olduğunu anlamak için Haydar dümen okumak yeter. Görseller çok kötü ama ben 1-2 örnek ekliyorum.

    29 temmuz 2016 19:17