1. ukteyi veren: (yazar: beatrice)
2015 yapımı film, dilimize ''yeniden başla'' olarak çevrilmiş.
davis (jake gyllenhaal) karısını kaybetmiştir. hastanedeki otomatta m&m şekeri makinede sıkışınca otomat firmasına mektup yazmaya başlar. bu bir iç dökmeye döner, dünyanın varoluşundan başlayarak uzun uzun mektuplar yazar. message in bottle'a benzer bir şey yaşanır, firmada çalışan karen (naomi watts) mektupları okur, çok beğenir, duygulanır, davis'i takip etmeye başlar. davis iyice sıyırmaya başlamıştır, eşyaları parçalarına ayırır, duvarları yıkar, işverenlere para verip inşaatta çalışmaya başlar...
davis'le karısı arasındaki ilişki oldukça yüzeysel. bir partide tanışıp üç saat içinde beraber olan, sonra birbirlerini tanımadan hemencecik evlenen genç bir çift. evlilikle birlikte davis sınıf atlamış oluyor, lüks bir ev, araba, iş... ama bu ona mutluluk getirmiyor. karısı öldüğünde üzülemiyor bile, aralarındaki aşk bitmiş, sevdiği birini kaybetmenin travmasını yaşayan ve her şeyi sorgulayan bir adam var önümüzde. davis'in karısının kocasını aldattığını hatta hamile kaldığını öğreniyoruz.
karen'ın oğlu da filmin önemli karakterlerinden biri. küfürbaz, asi bir çocuk olan chris, başta davis'i yadırgar fakat davis ile birlikte gelişir, hayata döner.
davis'in kayınpederi phil'i (gizlinot: the company men'de de cooper'ın adı phil'di) chris cooper canlandırmış. kızını kaybeden ve acısını gizlemeye çalışan über zengin bir babayı oynuyor. atlıkarınca fikri ve o sahne çok güzeldi.
tuhaftı. sonuna kadar bir gizem mi gizli diye düşündüm ama bu film yavaş tempolu bir dram filmi.
(link: https://www.youtube.com/watch?v=vx5WlFO935M davis'in sonunda çocuklarla geriye değil de ileriye koştuğu anlamlı final sahnesi)