1. (gizlinot: ahh, bu siteye en çok parfümlerle ilgili yazacağım sanırım:) )
Boynere gelip gidip gelip gidiiip kokladığım koku. Bu yaz hadi kesenin ağzını açıyorum demişken kader oklarını shiseido'nun zen isimli parfümüne çevirdi , ben de anlayamadım.(gizlinot: (: ) bir baktım ki elimde zen var ve zenle ilgili görüşlerimi sonra yazacağım. dior'un bu kokusunu almadığım içinse şimdilerde pişmanlık duyuyorum.
Parfümleri seviyorum, hatta belki normal seviyenin biraz üstünde seviyorum. Bu parfüm gibi çok sevdiğim birkaç koku daha var, belki ilerde daha yenileri olacak. o yüzden (kendime içten içe sınır olarak) bu koku benim için imzadır, bitmiştir, tamamdır diyemiyorum. Ama yine de ağır ağır kokularda nefes alamayıp genzi yananlara, çok şekerli kokularda bayılmak isteyenlere, baharatın fazlasını yemekte seviyorum parfümde değil ya da neden onca para döküp hindistan sokakları gibi kokayım diyenlere, çiçek kokularının fazla abartıldığı parfümleri de 40-50lerindeki annesine hediye edenlere sesleniyorum; bu kokuyu deneyin! Çarpılmayacaksınız belki ama irrite olma ihtimaliniz de sıfıra yakın. Seveceksiniz o iddiasız görünen yumuşaklığındaki nazik iddiayı(daha da nasıl anlatılır....)
Tabii parfümde uzaklardan yaklaşırken 100 metre kala kokusunun duyulması, veya basitçe daha ağır daha kalıcı (bu hepimizin isteği gerçi) daha yoğun koku beklentisi içinde olanlar veya turunçgil notalarından hiç hazetmeyenlere ise vakit harcamayın, diyebilirim.
Addict 2, serinin ilk versiyonu olan Addict'e göre hafif olarak bilinse de kokuyu net olarak tanımlayamadım, ne olmadığını söylerek ne olduğu konusunda bir fikir sunmaya çalıştım ama bakıldığında notalarında bergamot, greyfurt, portakal, sandal ağacı vs olduğu yazıyor.
az kaldı, kavuşacağız.
edit: kavuştuk. bir koku sıktıktan sonra ve burna geldikçe insanin yüzünde manasız bir gülümseme yapabilir mi? yapıyormuş.
aydaoturanilkuzunsacli