yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • medya (0)

    1. Soru cevap kısmında göz altındaki dolgusunun eritme işlemi sonrası ortaya çıkan otoimmün rahatsızlık sonucu çektiği acılara ve vücudundaki değişimlere katlanamayıp kendi canını alan genç bir kadının hikayesinin tartışılması esnasında dolgu eritmede kullanılan bu riskli enzimin başlığının bile olmadığını fark ettim, ve oradaki cevabımı da ilk girdi olarak kopyalayarak bu başlığı açtım.

    arkadaşlar, bu enzim kendi dokumuzdaki hyalüronik asidi de etkiliyor. artık daha onurlu dermatologlar ve plastik cerrahlar bunu alenen söylüyorlar da. 

    olay şu, bizde kendi ürettiğimiz ve dokular arası bağ dokularımızda bulunan hyalüronik asit mevcut. bu enzim de aslen ameliyatlarda, kritik anlarda bir ilacın, etken maddenin yayılım ve dağılımını hızlandırıp genişletmek için kullanılan, deri altı bağ dokuları tahrip eden bir enzim. dolgu eritmek gibi bir misyonu yok, onaylanmış kullanım alanları arasında 2024 senesinde hala daha 'dolgu eritmek' bulunmuyor. yani bu ürün alanı dışı kullanılıyor dolgu eritmek için. 

    bu bir enzim. akıllı robot değil. enjekte edildiği yerde aaa bu suni dolgu bu doğal doku bunu eritmeyeyim demiyor. var olan tüm hyalüronik asiti çözmek üzerine çalışıyor. hal böyleyken o alanda deri altı doku tahribatı gerçekleşiyor.

    bu enzimi doktorlar dolgu uygulamaları esnasında damara dolgu enjekte edersem anında müdahale edeyim diye hazırda tutarlar, böyle bir durum olması halinde bölgeye serum fizyolojikle seyreltilmiş enzimi bolca uygularlar çünkü öyle bir durumda bağ doku mağ doku hikaye, önemli olan o insanın doku ölümüne varabilecek tehlikeli komplikasyonlarla karşılaşma ihtimalini yok etmek. 

    vücudumuz ona ettiğimiz saçmalıklara rağmen akıllı ve çalışkan bir makina. hyalüronik asiti sürekli üretiyor. bu tahribatı vücut onarıyor, gideni yerine koyuyor. çoğu insan erittirdiği dolgudan geriye kalan o alandaki hafif yumuşaklığı ve gevşekliği algılamıyor bile, çünkü vücut tamir ediyor orayı. fark edene de doktoru eee, o kadar dolgu gitti, tabii ki biraz gevşek olacak diyor. ama aslen bağ doku haraplanmasının etkisi de var o boşluğun yanısıra. 

    bunu sürekli yaptıranlarda maalesef bağlar ciddi derecede zarar görüyor. öyle ki yüz germe işlemi için defalarca dolgu erittirmiş yüzlerin deri altını gören doktorlar bağ dokularının uğradığı hasarı gözleriyle görebiliyorlar.

    gelelim en başta bahsettiğimiz kızcağıza. dünyada azımsanamayacak miktarda insan bu enzimden bölgesel bağ doku hasarı değil, tüm vücut bağ, kıkırdak, eklem ve kas hasarı çekiyorlar. enjeksiyon noktası yani yüzleri içi boşalmış gibi eriyor, vücutları, kas dokuları eriyor, eklemlerinin ağrısından duramaz hale geliyorlar. bu insanlarda ne olduğunu kimse araştırmıyor, bunu kimse kabul etmiyor. bu ihtimali kabul eden doktorlar yazılı olarak bunu asla kabul etmiyorlar, sözlü olarak ediyorlar.

    bu insanlarda olan şey maalesef şu, enzim bağışıklık sistemini tetikleyerek otoimmün bir rahatsızlığa sebebiyet veriyor. vücut kendi kendini yok etmeye başlıyor yani. yıllarca durmuyor, sürüyor, 3 yılın sonunda artık yavaşladı gibi ancak hala ağrıdan uyuyamıyorum diyen insanlara dönüşüyorlar. 

    bunun kimde, nasıl çıkacağını ise bilmek maalesef imkansız. bende olmadı, devam edebilirim uygulamaya demek de imkansız, çünkü ilk iki seferde çıkmayıp üçüncü enjeksiyonda çıkan da var. 

    bu enzim çok ama çok tehlikeli. geçen gün de bir dolgu sorusu vardı burada, altında birkaç kişi olmadı erittirirsin çok kolay yazmıştı. bir şey demedim. ancak kolay falan değil, her defasında bir rus ruleti. onu da geçtim, oradaki bağ dokuya az veya çok, zarar veren bir madde. en az zararı verdiği yer kendini iyi yenilediği için dudak olarak geçiyor, ama defalarca erittirmek burada da bağ dokuları kalıcı olarak zayıflatıyor. 

    dolguyu çok seviyorsunuz, asimetriniz var, kullanmadan kendinizi çok kötü hissediyorsunuz. kararında yaptırıp erittirme işlemi yaptırmadan kullanabilirsiniz. ama çok çok az kullanın, eksikliğini hissettiğiniz bölgeyi hafif belli etmesi, simetrik yapması yeterli. Doktorlar en az 1 ml diye taksimetreyi açmayı çok severler, ancak işinin ehli ve etik değerleri olan doktorlar bu şekilde çalışmazlar. Çünkü dolgu eriyor dense de beş yıl sonra baş scanlerinde yüzün alakasız bir yerine kaymış gitmiş ve asla erimemiş olarak bulunabiliyor.

    özellikle göz altı ışık dolgusu denilen nane, göz küresinin arkasına gidip göz sinirlerine ve kan akışına baskı yaparak görme bozukluklarına bile sebebiyet verebiliyor. yıllar sonra topaklanıp eritme işlemine cevap bile vermeden durabiliyor. çok ince derili bir alan. bu alana prensipli yeni çağ doktorları günümüzde uygulama yapmıyor bile.

    aynı şekilde burnu dolgu ile düzleştirme, kaldırma işlemleri, bölgedeki sinir uçlarının yoğunluğu ve geçiş alanlarının hassasiyeti sebebiyle çok ama çok riskli bulunuyor ve bunu da aynı şekilde prensipli doktorlar uygulamayı reddediyorlar. 

    dolgu uygulamanız kötü gitti, doktor kötü bir iş çıkardı. microcurrency cihazlarını deneyebilirsiniz, cilt için kullanılan lazerler ile dolgunun metabolizma tarafından işlenmesini hızlandırmayı deneyebilirsiniz.

    yok, gerçekten çok kötü ve bunlarla zamana yayarak azaltılacak gibi değil, enzim kullanmaya karar verdiniz. öncelikle bu yukarıdaki riskleri bilin. sonra, doktorunuzla konuşun. enzimin kaça kaç seyreltildiğini basit bir google araması ile bulabilirsiniz, bu seyreltmeyi yaptığından emin olun. çünkü çok daha yoğun uygulayanlar inanın sandığınızdan çok daha yaygın.

    kolunuzda bir alanda kontrol uygulaması yaptırın. çoğu doktor aynı gün 15-20 dakika sonra tamamdır der uygulamaya alır, bu en azından akut alerji riskini azaltır ancak mümkünse 1-2 gün sonra geri gidin uygulamaya. dolgulu alana mümkün olan en az uygulamayı yapmasını rica edin. enzimi bol keseden uygulayıp sonraki kontrolde aaa şurada hala hafif kalmış deyip tekrar uğraşmamak için bol bol uygulamayı tercih eder doktorlar çünkü. 

    dudak dolgusunda eğer dolgudan vaz geçemiyorsanız ve yurt dışına gitme imkanınız varsa kas altı uygulama yapan yerlere gitmenizi öneririm. doktorların çoğu kas altına uygulama yapılmaz. kas altı risklidir, olmaz derler ve türkiye'de yapan da büyük ihtimalle yoktur. ancak kuzey ülkelerinde yaygın yapılıyor ve gördüğünüz tüm dudak dolgularından daha normal ve doğal duran, topaklanma riski görünme ihtimali olmadığı için sıfır olan, ancak uygulamasında gerçekten işinin ehli ve ne yaptığını çok ama çok iyi bilen, kas dokunun altına inen, yanlışlıkla kas içi enjeksiyon yapmayacak bir doktora gitmek çok önemli. i̇nstagram'da gbestetik.se hesabından, dr.rebecka.gardell hesabından 'kas altı' yahut 'xo tekniği' diye bahsettiklerini bulup inceleyerek görebilirsiniz normal dolgudan farkını.

    14 ocak 13:48