emrah serbes

1. 27 Ocak 1981, Yalova, Türkiye), Türk yazar. Ankara Üniversitesi, Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi, Tiyatro Teoremi ve Tarihi Anabilim Dalı Bölümü mezunudur.

Ayrıca Behzat Ç. adlı polisiye dizisinin 10 bölümde bir senaristliğini yapmıştır.

Şununla beni yerden yere vurmuştur:

'Seninle birlikte olunmaz, sana maruz kalınır.

En çok içimi yakan aforizmaları da şudur:

1- "İlk başta tam olarak hissedemediğimiz kırılma anları var. Zamanla harap edici duygulara dönüşüyorlar. Yaralanmanın sıcaklığıyla ilk anda hissedilmeyen kurşunlar gibi."

2- "Bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. Alakasız yerlerde ıstırap çekmek ıstırabı ikiye katlar. Bir mezar başında ağlamak çok daha makuldür, kimse neden diye sormaz."

3- "Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete." "Yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum.

Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum.

O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum.

Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum, sadece üzülüyorum, vasıfsız keder."

2. "kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. sınırlara gelince fark ediliyor bu. dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var."

"tecrübe denen şey yaşananları sıfırla çarpmakmış.tecrübeye aşıktım , ebedi acemi oldum.yaşadıklarım, duygularımın çeşitlenmesinden başka bir işe yaramadı.duygularım da çeşitlenerek yok oldular."

"bir istek başka bir isteği doğuracaksa ve biz sonunda hep mutsuz olacaksak neden hala istemeye devam ediyoruz? bilinmiyor."

"kendinden bıkmaya başlamak, kişilik sahibi olmaya başlamanın da bir göstergesidir."

hikayem paramparça

günlerdir garip bir şekilde bu kitabı yeniden okuyup ilk defa okuyormuşçasına tekrar tekrar düşündüren, bu sefer ilkinden daha fazla etkileyen cümlelerin sahibi yazar.

3. bir çoğumuzun behzat ç ile tanıdığı yazar, behzat'ın bütün bölümlerini defa kez izledim ama 10 bölümde bir emrah serbes'in senaryoya dahil olduğunu yeni öğrendim, meğer ondanmış 10'un katları bölümlerin hep daha başarılı olması..

4. Uzun zamandır merak edip kitabını okumak istediğim kişidir. Geçenlerde dışarı çıkmışken ' müptezeller' i görünce hemen alıp çıktım. Bakalım bugün başlayıp okuyacağım :))

5. Tek bir kötü kitabı olmayan güzel adam.

Ayrıca röportajları efsane. Canım sıkıldıkça açıp izliyorum. Hem komik hem cesur.

6. Henüz hiçbir kitabını okumayıp behzat ç. ve duruşu nedeniyle sempatik bulduğum yazardı kendisi. Fakat başka biri ile evlenmek üzere olan eski kız arkadaşıyla çekildiği bir fotoğrafı paylaşıp "zengin koca buldu Amerika'ya gidiyor" yazması ve sonrasında yaptığı kına, faça olayları nahoştu. Ha bu adam zaten böyle yaşayan bir adammış, tanıyanlar söylüyor şaşırmayın Emrah serbes bu diye. Eyvallah. Kendi bedeni kendi hayatı ister faça atar ister dağlar bişey diyemem. Zaten hayalgücü geniş, sanata eğilimli insanların çok normal olmasını beklemedim hiçbir zaman. Yalnız kızı öyle küçük düşürmeye çalışması ne bileyim hoşuma gitmedi hiç.

7. kendisi sevdiğim bir yazar. ama neden kazayı geç itiraf etti? "kızı öyle görünce şok geçirdim kazayı itiraf edemedim?" ne demek bu şimdi? belki alkollüydü bilinmeyecek. bir de itirafımdır tweetinin altına "behzat ç ne olacak?" "wıhaha bu ne behzat ç değil kuzey güney" diye yorum atanlar olmuş. iki kişi öldü bu kazada hala ne şakası anlamıyorum.

8. (link:http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/833534/Behzat_C._nin_yazari_Emrah_Serbes_baba_kizin_oldugu_kazayi_itiraf_etti__Teslim_oluyorum.html şu ) açıklamayı yapmış yazar. 2 insan hayatını kaybederken, arkadaşın senin suçunu üstüne alıp da hapse girerken aklın neredeydi diye sormak isterim kendisine. tabii kazayı yaptığı anda olduğu gibi işleseydi süreç, bugün böyle bir itiraf yapma imkanı olmayacaktı. itiraf ettim suçumu bitti gitti demekle olmuyor. kaldı ki olayın şokuyla falan böyle davrandığına ben inanmıyorum, ortada başlı başına adaleti yanıltan bir durumun varlığı mevcut sonuçta ve adam suçlu. önce twitterdan itiraf edip savcılığa gidiyorum demek de nedir onu da bir türlü aklım almıyor benim. ne iğrenç bir ülke olduk ya, bu mu hak, hukuk, adalet anlayışın pes dedirten olaydır bu sadece. geç kalan adalet de adalet değildir ayrıca.

9. Sabahtan beri internette hakkındaki yorumları hayretle okuyorum. İtiraf etmiş, çok büyük erdemmiş, sorumluluktan kaçmamış, mış mış mış... Ne zaman vicdanımızı yitirdik merak ediyorum. Yadırganması sorgulanması gereken bir olay var ortada, adaleti engelleyen, gerçekleri, olayları saptıran ama tam tersine alkış tutulan bir olay olmuş, ciddi misiniz diye sormak istiyorum böyle düşünenlere. mobese, dna diye bir şey var. Aracı kimin kullandığının ortaya çıkacagını gayet iyi biliyordur diye düşünüyorum. Bir hafta zaman kazanıldı işte. vucudunda ki alkol, madde neyse işte temizlenmiştir bu sürede. Akıllıca ve insafsızca.

10. Ömrümde takım elbise giydiğini görmediğim adam teslim olmaya giderken takım elbise giymiş. Allah belanı versin.