1. serbest bırakın. içinizden on, yüz, bin, milyon defa seni serbest bırakıyorum, artık özgürsün deyin.
tüm sosyal medya hesaplarını sessize alın. sakın instagramdan sacmasapan göndermeler yapmayın, yazmayın, aramayın. çevrimiçi olmayın, o çevrimiçi mi diye bakmayın.
bir süre sosyal medyada aktif olmayın, ya da aktiflik sürenizi yarı yarıya indirin. engellemeyin karşı tarafı. engellemek ciddiye almaktır. tekrar yazma ihtimalinden korkmaktır, unutmayın siz onu serbest bıraktınız. siz ondan vazgeçtiniz.
onu hatırlatacak her seyi kaldırın, baza icine falan kilitleyin.
asla arabesk, slow vs dinlemeyin. arkadaşımı sezen aksu şarkısı dinlerken peçetelerden oluşan bir enkaz yığının altından kaldırdık. hareketli bir müzik listesi oluşturun.
adını anmayın. adını anmak modunuzu düşürür. anmayın. başkası bahsederse susun, bosver, bitti deyip gecistirin.
hareket berekettir. yürüyün, bisiklet sürün, ağırlık kaldırın, koşun, ev temizleyin ama bedeninizi yorun. kafanız devamlı mesgul olsun. yeni bir sehir görün, yeni bir kiyafet alın. yorulun ama.
kıskanma enerjisini yok edin. tekrar edin, onu özgür bıraktınız. ondan vazgeçtiniz. isteyerek onu azad ettiniz. daha iyilerine layıksınız. daha iyisi geleceği için onunla olmadı.
zaten sevginizi hak ettiyse geri döner. mutlaka su akar, yolunu bulur. siz ellerinizden kaymasın diye uğraşsanız da o dogru kisi değildi belki de. en küçük bir boslukta zaten baskasina gidecekti.
kendinizi affedin. sizin suçunuz yok. onun da yok. boyle olması gerekti ve oldu. eski bir yangının küllerini tekrar tutusturmak ilk sizi yakar.