eurobasket 2017

1. geçen gün belçika otobüsünü kozyatağı hilton'a giriş yaparken görmem ile haberdar olduğum turnuva. buraya gelen takımlar sanırım orada konaklıyorlar :/

2. FIBA Avrupa tarafından düzenlenen 40.Basketbol Şampiyonası.

Öncelikle belirteyim çok uzun zamandır babamın sevdasından dolayı basketbol maçlarını izlerim,iyi kötü bir takip etmişliğim vardır.

Bugün izlediğimiz milli takım yeni jenerasyon,çok genç ve henüz aşırı tecrübesiz.Kolay motive olan lakin istenilen performans/konsantrasyon ayarını tutturamayan bir takım.Mücadeleci ama hep son sayı toplarına bakıyor.Uzun vadede getirisi yok.

Takım Kaptanı Sinan Güler,ahlaklı ve kendi tıkırında topunu oynayan bir adam.Lakin rotasyon oyuncu olmasını beklerken çok fazla top kaçıyor,atamıyor.Turnuvanın en formsuz basketbolcularından diyebilirim,at cebe.Sertaç,Doğuş vb.girmiyorum bile,3 ana 2 de yan oyuncu üzerinde normalde 12 kişilik olması gereken takımın 5 kişisiyle oynuyoruz aslında.

Cedi,Melih,Semih,Kenan ve Furkan.

Takım resmen Cedi'nin kontrolüyle ilerliyor ve sadece 22 yaşında.Kısa forvet,şutör gard,uzun forvet..kaça bölünsün isterseniz o kadar.Oynadığı zaman takımın motivasyonu tavan yapıyor,pes etmiyor,işini yapıp çıkıyor.Üzerinde inanılmaz bir yük var ve henüz çok genç.

Melih top süremiyor(?) eline top verip hadi bununla sayı yap denilse böyle bir yalpalarmış gibi geliyor bana,kenara geçireceksin sıra gelince at bi üçlük diceksin bam bam vuracak yani.Bugün dizine,ayağına çarptırarak inanılmaz anlamsız top kayıpları yaşadı sırf top sürmek için.Tam bir Melih performansı göremedik ama iyi oyun çıkardı.

Semihi ikinci çeyreğe kadar çok aktif göremedik.Belçika maçında olduğu kadar smaçları pat pat sokup,göz önüne çıkamadı.Pota altında ciddi bir savunma gücü var Litvanya'nın Ama Cedi'yle güzel ikili oynuyorlar.Özellikle son 30 saniye kala 3+1 almaları çok güzeldi,nabzımızı yükselttiler :)

Temel sorun,arkadan gelip yakaladıklarında birden panik rüzgarı esmesi.Sakin kafa ve sistematik bir oyunla alabilecekleri bir maçı bu panik sayesinde kaybetmeleri,hemen elleri dolanıyor ve çok sık top kaybına yol açıyor.Tecrübe eksikliği burda yüzümüze vuruyor zaten.

(Ayrıca bugün karşılaştığımız Letonya'nın oyuncusu K.Porzingis turnuva için bir kaç level yukarda bir abimiz.Lakabı Porzingod hatta kendi adına çekilmiş kısa film bile mevcut.)

Mağlubiyet sonucu İspanya ile eşleştik.En kötü gününde bile belki kazanırız diyemeyeceğim güç ve performansta ne yazık ki,en azından rekabetli bir maç olur da zevkle izleriz diyorum.

3. Avrupa basketbol turnuvası. D grubuna istanbul ev sahipliği yapmakta ve 12 dev adam gruptan çıktı. Son 16 turunda favori ispanya'ya çok yüksek ihtimalle yenilip elenecek de olsak, 12 dev adamı izlemek gerçekten çok keyifli. Son derece karakterli ve yürekli bir ekipler. yenilseler bile her şeyleriyle savaştıklarından emin olduğunuz için onlara kızamıyorsunuz. Takımın gerçekten büyük eksikleri var, yeni ve birbirini tanımayan bir takımız ama buna rağmen elimizdeyken kaçırdığımız maçlar oldu, en büyük favorilerden sırbistan'la maçımız da dahil. (gizlinot: Bogdan bogdanovic'i olan kazanır) genç yeteneklerimiz cedi, furkan ve kenan ile birlikte geleceğimizi çok parlak görüyorum. Gerçekten a milli futbol takımımızın hem karakter hem de oyun olarak rezil halini düşündükçe, 12 dev adamı izlerken sevgi ve saygıdan çömelip ağlamak istiyorum. Çünkü sonucu ne olursa olsun boyun eğmeden savaşan, onurlu ve iş ahlakı nedir çok iyi bilen bir grup insanı izlemek, onlarla birlikte sevinip üzülmek öyle güzel ki. Dilerim bir mucize olur ve ispanya'yı yeneriz ama yenilseler de canları sağ olsun, uzun yıllar boyunca daha çok başarı şansımız olacağına eminim. Sizinleyiz 12 dev adam!

4. son 16'da türkiye'nin ispanya ile eşleştiği turnuva. herkes şimdiden "geçmiş olsun, abi ispanya bu boru mu" laflarına başladı. yemin ediyorum kendi kendi bu kadar küçük gören, demoralize eden bi ülke yok. takımda da oyuncularımız öyle. biraz fark olsa hemen hepsi düşüyor, illa ki bunlara bir iki sert vuracaklar da kendilerine gelecekler ama o zaman da iş işten geçmiş oluyor.

ya şu zamana kadar biz hangi kategoride istatistikte galiptik ki? kurtuluş savaşında da, ülke kurulurken de, gelişirken de, her türlü badireyi atlatırken de, her zaman ama her zaman istatistikte, kağıt üstünde mağluptuk biz. birileri bizi mağlup ilan ediyor diye mağlup olacağımız fikrine kapılıyor olmamız çok acı. halbuki türküz biz, kanımız deli akıyor, belki en deli-kanlı milletiz. şu zamana kadar neyi çok istedik de , inandık da olmadı? ama yok, hemen koyveriyoruz kendimizi çünkü birileri bizi buna inandırdı. sistemimiz bile aşırı potansiyel taşıyan milletimizi gerizekalılaştırmak üzerine. 

biz her istediğimizi alırız diyecek kadar özgüven taşımıyorum, gerçeklere de kör değilim fakat gerçek dediğimiz şeyler geçmişe dayanır. halbuki gelecek ve o "an" henüz olmadı. demek istediğim tek şey inanmamız gerektiği. o an yeterince inandıysak neden olmasın ki? bizim oyuncularımızın nesi eksik? genç olmaları, daha az yetenekli olmaları vs. sözlerine gerek yok. savaşlara hiçbir zaman sayı ve zafer üstünlüğüyle girmemesine rağmen rakibine en ağır mağlubiyetleri yaşatan bi milletiz. sadece bunun farkında olalım ve artık kendimizi gerizekalı, beyinsiz, yeteneksiz, eksik hissetmeyelim (gizlinot: bir kısım ekşicilere göre biz öyleyiz çünkü ). üstelik taraftarına bu kadar inanan, sürekli yanında isteyen genç takımımızı felaket tellallığımızla üzmeyelim. ben sonuna kadar ter akıtan bir takım görüyorum her maçta, kazanmak evet güzel ama her şey değil. yüzümüz gülsün, ülkemizin adı iyi yerlerde yer alsın diye çabalayan bu genç takımı izlemek bile çok güzel.

5. ispanya ile eşleşmiş olduğumuz turnuva. bu turnuva bizim için zaten zor geçecekti. zira biz hali hazırda yetenekten ziyade mücadele ile iş yapan bir ekibiz. yıldız olabilecek iki oyuncumuz var ancak onlar henüz olgun değiller. bu turnuva ise sıkışık takvimi yüzünden fiziki olarak takımı yıpratıyor. ama daha can sıkıcı taraf dün akşamki maçtan sonra melih'in konuşması oldu. belli ki ispanya konusunda kafalar yenilmiş. umarım yanılırım sonuçta bu takım son saniyeye kadar mücadeleden vazgeçmedi. bunu ekrandan karşı tarafa yansıtmak hoş değil. ispanya çok güçlü kabul ancak karınca demiş ya "yolunda ölürüm" diye bizimki de o hesap yenmesek de yolunda ölürüz. her neyse bu takımı izlemek çok zevkli. başarılar diliyorum 12 dev adam.

not: cedi osman ışıl ışıl parlıyor be<3 (bkz: fangirlluk strikes again)

6. Bu akşam itibariyle milli takımımız en büyük favori ispanya'ya yenilip elenmiştir. Ama verilebilecek en iyi mücadeleyle, aslanlar gibi yenildiler. Her şey için teşekkürler 12 dev adam. bizi mağlubiyetle bile gururlandırdığınız için, ruhunuz ve emeğiniz için çok teşekkürler. Artık favorim sırbistan, ben gülemedim bari bogdan bogdanovic gülsün.

7. Türkiye İspanya maçında Sinan Güler'i hiç

Beğenmedim. Cedi Osman da önceki maç kadar iyi değildi. Furkan Korkmaz bu maç çok iyiydi gerçekten. İki üç yıl önce Anadolu Efes maçlarını izlerken arkadaşlarım yetenek var ama fizik yok derlerdi Furkan için. Ben de hak verirdim ama bugün iyice utandım. 

Savaşarak turnuvanın favorisine elendik, açıkçası İspanya'ya karşı öyle savunma yapınca gururlandım da. En azından bir hırsları var tutkuları var milli futbolcularımızın çoğu gibi takım yenilirken gülmüyorlar. Her şey için teşekkürler 12 dev adam, Türkiye sizinle gurur duyuyor. 

8. basketbol guruları beni 3 ve 4 numara farkı konusunda aydınlatabilir mi lütfen?

9. ispanya ile yaptığımız maç sonucunda elendiğimiz turnuva.

dünkü maçta maalesef takımımız çok ama çok basit hatalar yaptı. ben izlerken takımımızın uluslararası turnuvalarda epeyce deneyim kazanması gerektiğini gördüm. şansımız da yoktu. cedi'nin iki tane üçlüğü potadan çıktı. işin ilginç tarafı ise ispanya'da bence öyle pek ahım şahım oynamadı. almanlardan fark yiyeceklerini düşünüyorum. bizden sonra rusya-hırvatistan maçı vardı çift maç bileti olduğu için onu da izledik ve gördükki bizim takım oyunumuz pek seyir zevki de vermiyor. öyle çok fazla temelden yetişen de yok. bir oyuncu alındığı zaman alternatifi yok. oyuncular çok yoruluyor.

ülkede sanatı, sporu, bilimi bitirenlerin umarım kına stokları yeterlidir.

10. Sürpriz üstüne sürpriz beklediğim ve Slovenya - Rusya finali beklediğim turnuva.

Benim tatlı Marc Gasol'ümü harcadılar.