yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (3)
    • medya (0)

    1. 1996 yılında everest dağına tırmanan bir grup dağcının dağın zirvesine çıktıktan sonra iniş esnasında gerçekleşen olayları anlatan gerçeğe dayalı film. film çok sürükleyici değil tabi ama güzeldi bence. ben olaya değinmek istiyorum.

    adamlar bu uğurda hayatını kaybetmeyi göze alıyor fakat bu azim yine bizim ekşici piçlerden onay almaya yetmiyor yahu çok üzücü değil mi. 

    tamamen vizyonsuzluk bana göre bu olayı sert eleştirmek. neymiş, o parayla başkalarına yardım etseymiş. ulan her zengin yapsın o zaman, altın vuruştan bilmemneden de ölebilirdi çok parası varsa. dubaiden çıkmayabilirdi. bu tamamen tercih meselesi. adam inanmış, hayal etmiş, yapabilmiş. sıradan biri değil de efsane olarak ölmeyi seçmiş. ha nedir, sen sıradan ama çok yaşamak istersin ve bu senin seçimindir saygı duyulur.

    ben yeri geliyor iki dersime çalışamıyorum, enstrüman öğrenmeye üşeniyorum ki bunlar aklıma gelen en basit örnekler. kendime zerre güvenmiyorum. o ise onu yapınca mutlu olacağına inanmış. ki belki de öldüğünde mutluydu hepsi. sıcacık yatak, uğruna burnunu kaybettiği hayallerinden daha çok mutlu etmeyecekti beck'i belki de. 

    şahsen keşke götüm yese, o kadar donanımlı olsam, bu fikre hazır olsam ve arkamda bırakacaklarım olmasa da orada bir de türk bayrağı olsa. o kadar çok istedim ki bunu izlerken. belki o bayrağı saplamak kadını tatmin etti ve o anı hiçbir şeye değişmezdi. en azından bir takdiri, tebriği çok görmeyin ya. gerçi görseniz ne olur, siz kimsiniz aq. 

    aşırı sinirlendim şu an, film görselleri bile alamaz sinirimi.

    6 ocak 2016 17:51 6 ocak 2016 17:52

    2. (yazar: This is from mathilda) gibi beni de ekşi sözlükteki yorumlari sinirlendirmis filmdir.

    şunu bir idrak edin: bu insanlarin bir hayali varmis ve pesinden gitmisler! Hangimizin bir hayali var? Kac beyaz yakali senelerdir dilinde olan kucuk bir sahil kasabasina yerlesmek fikrini gerceklestirebilecek? Cogumuz "bugun de sag salim bitti cok sukur" diye gunu problemsiz bitirdigimiz icin sevinen insanlariz. 2016 hedeflerimizin icinde kilo vermek, terfi almak, ev almak falan var. Bunlari kucumsemek icin soylemiyorum yanlis anlasilmasin. Zira bende de benzer hedefler var ama bu hedefler bizim ne kadar kendi oz benligimizden, farkindaligimizdan uzaklastigimizi gostermiyor mu? Bir daga tirmanmak, bunu yapabilmek ve bunu yaptigini basta kendine ispat etmek bir insan icin orgazmdan daha zevkli olsagerek. Cunku bu bir insanin kapasitesini zorlayan bir sey ama ayni zamanda kendi gucunun farkina varmani sagliyor. Ama biz o kadar maddi seylere odaklanmisiz ki ruhumuzu beslemeyi, kendi kapasitemizin farkinda olmayi bilmiyoruz. Bunu yapana da saygimiz yok.

    Bundan sonrasi spoiler olabilir, uyarayim.

    Dagcilar genelde bir amac için ellerini kollarini kaybediyor, ya da ölebiliyorlar. Biz ise nasil ölecegiz belli degil ama bir amac dogrultusunda olmayacagi yuksek ihtimal. Yani kendi hayalini gerceklestirmek ve efsanelesmek ugrunda ölen bir insanin arkasindan "su testisi su yolunda kirilir" gibi bir yorum yapmak benim icin sinek viziltisi gibi bir sey.

    Bir kere sizden Bu insanlari anlamaniz beklenmiyor. Zaten marjinal olmalarinin sebebi de bu. Biz kucuk dunyamizda kucuk hayallerimiz ve hedeflerimizle mutlu olabiliyorken onlar daha buyuk hedefleri tercih ediyorlar. Herkes kendi kucuk dunyasinda kucuk hedefleriyle mutlu olsaydi hicbir daga cikilmamis, aya ayak basilmamis, yeni turler kesfedilmemis olurdu.

    Filme gelirsek pmsin etkisiyle agla agla icim cikti. Ama normalde o kadar aglanacak bir film oldugunu dusunmuyorum. Ben genel olarak yasanmis olaylara dayali filmleri severim. Bu da hosuma gitti. 7/10'u hak ediyor.

    6 ocak 2016 18:31 6 ocak 2016 18:35

    3. bence hikaye tam anlamıyla aktarılamamış filme. çünkü araştırdığınızda perde arkasında çok fazla şey olduğunu fark ediyorsunuz. ben araştırdığım kadarıyla biraz bahsetmek istiyorum. doğrudur yanlıştır diyemeyeceğim ama benim okuduklarım bunlar. 1996 everest trajedisi olarak geçiyor. turları düzenleyen 2 farklı şirket var. bir sene şirketlerden biri müşterilerini tepeye ulaştıramazsa diğer sene kimse bu firmayı tercih etmiyor ve resmen aç kalıyorlar o sene için. bu yüzden iki firma arasında büyük bir rekabet var. bazı iddialar firmaların tehlike aşırı arttığı halde tepeye ulaşmada ısrar etmelerini bu sebebe bağlıyor. bu rekabet bence filmde gösterilememiş. bir bir nedense müşteri ücreti ödediği taktirde tecrübesi olup olmadığına bakılmaması.

    ben filmi izlemeden önce hakkında yüzeysel bilgim vardı ama eve dönünce oturdum araştırdım. çünkü gerçek hikayeler beni çok etkiliyor. beck'in birden ayağa kalkıp kampa ulaşmasını biraz abartı mı diye düşünmüştüm ama araştırdığımda kurtarma grubunun beck ve japon kadına ulaştığını ve o anda ikisi de canlı olmasına rağmen yaşama şansları düşük olduğu için bırakmışlar. aksi taktirde taşımaları gerekeceği için kendilerini de riske atmamayı tercih etmişler.

    bence filmin 3d olmasına hiç gerek yoktu. film çok duragan ilerliyor ve gereksiz yerlerde heyecan yaratılmaya çalışılmış bence.

    6 ocak 2016 18:56