yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (360)
    • medya (3)

    1. denizi öpen kelebek

    şimdi ne zaman bir kelebek görsem,

    aklıma biraz sen geliyorsun.

    Yolda yürürken de gülümsersem yanlışlıkla

    bence senin yüzünden hep.

    özledim demeyi özlüyorum bazen.

    olur ya.

    senin sarılıp öptüğün denizlerde kum olmayı tane tane.

    altından geçtiğin köprülerin şarkısı olmayı.

    sana sarılırken yorulmayı bazen de.

    vaktinde orandan burandan öyle sevmişim ki

    olaylar gelişmiş demek ki.

    olur ya.

    şimdi ne zaman bir bulut bir insana çok benzese

    aklıma biraz sen geliyorsun.

    gökten yağıyorsun ya bazen de.

    tatlı, kibar, nazende.

    ya diyorum.

    olur bu.

    sen şimdi beni bilinmez bir dumanın içine atsan yine kirli kirli.

    gözlerimi öpsen,

    en çok da saçlarımı.

    olur ya.

    aşık olurken sana tekrar tekrar

    burnum bile kanamasa.

    bakışmadan geçmese olmadık yerlerde bir saniyemiz.

    o bir saniyeler

    bana bir sene, inanmazsın.

    istemesen de beni yalandan,

    bana öyle bir sarıl ki uzaktan,

    bir hayvana benzetsinler gölgemizi.

    tavanları akan bir evde öğrenelim seninle el ele yüzmeyi yeniden.

    ah ne kadar zalim yollar.

    şimdi ne zaman biraz uzağa baksam,

    aklıma biraz sen geliyorsun.

    bir marş bulsak şimdi diyorum.

    ne zaman aşık olsak tekrardan anasona ve üzüme.

    bir arş bulsak yükselecek, yükselecek, yüksek.

    tutku ne zaman vurursa çaresizliğimi yüzüme,

    senin bedenin bir meyve çekirdeği

    attığın o bahçelere.

    şimdi ne zaman aşık olsam başka başkalarına

    senin bakışın bakış değildir artık,

    ve benim kaçışım film misali yalı mutfağında gizli suikast.

    şimdi ne zaman bir kelebek görsem

    aklıma sen geliyorsun uzaktan,

    geliyorsun ve giderken

    korkuyorum kendimi kırmaktan.

    olur ya.

    sen beni öyle güzel sevdin ki

    hep sev.

    ben seni sevemedimse de sevmiştir bir yerlerim,

    olur da canın acırsa beni terket.

    oldu da başka eller tuttu ellerin ama hala bulutlar peşindesin benzeyen insanlara.

    demek ki ben korkak büyüdüm,

    sevgilim beni affet…

    can bonomo

    10 kasım 2016 23:03

    2. şiir mi bilmem okulum içimi darlamışken arka kapak dersinin kapağında gördüğüm iki dizeyi yazayım da yatayım.

    deniz çölün düşüymüş belki,

    ya da çöl denizin,bilinmiyor.

    sanırım hasan ali toptaş'ın sözleri. yarın daha özgür daha aydınlık olur umarım iyi geceler (gizlinot: adeta bir forum insanı asdff)

    10 kasım 2016 23:46

    3. La vie est bréve

    un oen d'amour

    et puis bonjour

    la vie est vaine

    un pen de peine

    un pen d'espair

    et puis bonsoir

    11 kasım 2016 00:08


    4. I wonder

    Whose arms i would run

    And fall into

    If i were drunk

    In a room with

    Everyone

    I have ever loved.

    11 kasım 2016 02:44

    5. Ve bilmiyordu kimse

    yüreklerimizden uçan üzgün

    güvercinin inanç olduğunu

    20 kasım 2016 01:39

    6. Başını göğsüme sakla sevgilim

    Güzel saçlarında dolaşsın elim

    Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim

    Sevişen yaramaz çocuklar gibi

    (bkz: sabahattin ali)

    (link: http://youtu.be/TB2zfHMxV74 sezen aksu'dan dinlemek isterseniz :))

    21 kasım 2016 01:28 21 kasım 2016 01:31

    7. Sen esirligimde hürriyetimsin

    sen çıplak yaz gecesi gibi yanan etimsin

    sen memleketinsin

    22 kasım 2016 00:15


    8. FOTOĞRAF

    Durakta üç kişi

    Adam kadın ve çocuk

    Adamın elleri ceplerinde

    Kadın çocuğun elini tutmuş

    Adam hüzünlü

    Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

    Kadın güzel

    Güzel anılar gibi güzel

    Çocuk

    Güzel anılar gibi hüzünlü

    Hüzünlü şarkılar gibi güzel

    Cemal SÜREYA

    9 aralık 2016 00:29

    9. eskisi kadar özlemiyorum seni,

    ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..

    adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..

    yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.

    biraz yorgunum..

    biraz kırgın..

    biraz da kirletti sensizlik beni !

    nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama

    “iyiyimler” yamaladım dilime.

    tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,

    hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..

    gel diye beklemiyorum artık,

    hatta istemiyorum gelmeni..

    nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.

    arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum

    benim derdim yeter bana banane !

    alıştım mı yokluğuna ?

    vaz mı geçiyorum, varlığından ?

    tedirginim aslında,

    ya başkasını seversem ?

    inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..

    (gbkz: özdemir asaf )eskisi kadar özlemiyorum seni

    8 ocak 2017 18:02

    10. bugünlerde herkes gitmek istiyor.

    küçük bir sahil kasabasına,

    bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

    hayatından memnun olan yok.

    kiminle konuşsam aynı şey...

    herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

    öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.

    bir kendisi.

    bu yeter zaten.

    herşeyi, herkesi götürdün demektir.

    keşke kendini bırakıp gidebilse insan.

    ama olmuyor.

    hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.

    yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

    böyle gidiyoruz işte.

    bir yanımız "kalk gidelim",

    öbür yanımız "otur" diyor.

    "otur" diyen kazanıyor.

    o yan kalabalık zira...

    iş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,

    güvende olma duygusu...

    en kötüsü alışkanlık.

    alışkanlığın verdiği rahatlık,

    monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.

    kalıyoruz...

    kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

    evlenmeler...

    bir çocuk daha doğurmalar...

    borçlara girmeler...

    işi büyütmeler...

    bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

    misal ben...

    kapıdaki rex'i bırakıp gidemiyorum.

    değil bu şehirden gitmek,

    iki sokak öteye taşınamıyorum.

    alıp götürsem gelmez ki...

    bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,

    herkes onu, o herkesi seviyor.

    hangi birimizle gitsin?

    "sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;

    evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,

    kendi imalatımız küfeler.

    ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.

    ölüm var zira.

    ölüme inat tutunmak lazım,

    inadına kök salmak lazım.

    bari ufak kaçışlar yapabilsek.

    var tabii yapanlar, ama az.

    sadece kaymak tabakası.

    hepimiz kaçabilsek...

    bütçe, zaman, keyif... denk olsa.

    gün içinde mesela...

    küçücük gitmeler yapabilsek.

    ne mümkün.

    sabah 9, akşam 18

    sonra başka mecburiyetler

    sıkışıp kaldık.

    sırf yeme, içme, barınmanın bedeli

    bu kadar ağır olmamalı.

    hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.

    bir ömür karşılığı, bir ömür yani.

    ne saçma...

    bahar mıdır bizi bu hale getiren?

    galiba.

    ben her bahar aşık olmam ama

    her bahar gitmek isterim.

    gittiğim olmadı hiç,

    ama olsun... istemek de güzel..

    Pakize suda

    8 ocak 2017 20:38 13 ocak 2017 13:03