1. ikinci dünya savaşına katılan bir vicdani retçinin gerçek hikayesinden uyarlanmış mel gibson filmi.
desmond doss silah kullanmayı reddeden fakat savaşta yer almak isteyen bir adam. sıhhiyeci olarak görev alıyor savaş meydanında. desmond rolünde, örümcek adamdan tanıyabileceğiniz andrew garfield gayet iyi bir iş çıkarmış. oscar'da altı tane adaylığı bulunmakta. ödül kazanacağını düşündüğüm bir film.
spoiler
doss'un yapılan zorbalıklara karşı yılmaması ve prensiplerinden asla vazgeçmemesi hayranlık duyulası bir durumdu. film beni çok etkiledi. babasından şiddet gören bir çocuk olmasına rağmen şiddetten kendisini soyutlamayı başarmış biri desmond. savaş başladıktan sonra azmini ve asla vazgeçmediği görebiliyoruz. filmi abd-japonya savaşı olarak değil isimsiz herhangi bir savaş gibi izledim. savaş sahneleri çok etkileyiciydi. savaşın korkunçluğunu sergileyebilmiş. ölen ve çürüyen bedenlerin fareler tarafından gıda kaynağı olarak kullanılması, parçalanan bedenler, kopan uzuvlar insanı derinden sarsıyor ve savaşın korkunç yüzünü tekrar izleyiciye sunuyor. doss 75 tane adamı tek başına insanüstü bir çaba göstererek kurtarmayı başardı. o bu güce inancı sayesinde sahip oldu. bu gücü başka bir şeyden de alabilirdi fakat önemli olan yapabileceğine inanmak sanırım.
not: bombaya osmanlı tokadı atılan sahne olmasaymış sanki daha iyi olurmuş.
ukte:(yazar: queene)