1.
ister istemez içine çeken bir şey var bu adamda, ilk dinlediğimde ne düşünüp ne hissettiysem hala aynı ya
edit ; o saçlar eskiye dönse ne iyi olurdu onun için, eski erkek arkadaşıma benzer bir tarafı da var, incir reçeli ile tanıdığımda, incir reçeli beraberinde dinlediğim şarkılarıyla, incir reçelini eski erkek arkadaşımla izleyişimle, bir müddet onu unutamayışımla ruhumu hep acıtır hep yakar bu adam ya, öyle ki yıllar sonra geçen hafta konserine gidişimde geçmişe yolculuk yaptım resmen.
11 ekim 2015 22:31
11 ekim 2015 22:34
2.
Şarkılarında yaşıyo gibi hissettiğim sanatçı. Ses tonu, o içten söyleyişi beni mahvediyo. İncir reçeli 2 deki şarkılarıyla kalbimi tamamen fethetti. En sevdiğim beyaz giyme toz olur şarkısı. Ervahı ezelden i ve cem adrianla nereye gidiyorsun düetini şiddetle tavsiye ederim.
3.
gayet de başarılı bir oyuncuyken, şarkıcılık alanında da kendine has tarzıyla sevilen bir isim. aynı zamanda dün babasını koah nedeniyle kaybetmiş ve buna rağmen bozcaada bağbozumu festivalinde sahne alıp, konser verdiği için kimi hadsiz kişiler tarafından eleştirilen biri. niye acısı varken sahneye çıkıp şarkı söyleyip de sahnede ağlıyormuş, insanın kaç kere babası ölür ki deyip, gidip evinde acını yaşasaymış. niye böyle zamanlarda illa sahne alıp da eğlence sektörüne hizmet ediyormuş gibi gibi bir sürü söz. bu ülke iyice benim dediğim en doğru, ben bunu yaparımcımlarla, hatta yetmezmiş gibi en doğrusu bu diyenlerle doldu taştı. kardeşim sen acını kapanıp eve yaşamak istersin, bir başkası çevresindeki insanlarla, sanatçıysa onu sevenlerle yaşamayı tercih eder. böyle yaptı diye vay efendim bu ne biçim adam, şov yapıyor, babası ölmüş o iptal etmiyor konserini yine insanları eğlendiriyor diye düşünmek mi gerek illa? ha bir de adamın şarkıları vur patlasın çal oynasın şeklinde de değil, ki öyle bile olsa kime ne bundan. onun babası, onun acısı. yani hayırsız evlat kılıfına sokup, niye illa yargılarsınız ki insanları onu da hiç anlamam.
bir de kadınlar için şu var onu da çok sık görüyorum son zamanlarda. hmm bak bak cenazeye tırnakları ojeli gitmiş muhabbeti var. yakını ölmüş, ama süsünden de eksik kalmamış yani diye insanları yargılayanlar var. özellikle cenazeye gidiyorum diye oje sürmedi ya bu insan. belki silmeye vakti olmadı, belki farkında bile değil öyle gittiğinin yine eleştiri, hep eleştiri. anneannem öldüğünde ben de öyleydim hatta, direkt kendimden örnek vereyim fazla uzağa gitmeye gerek yok çünkü. anneannemin ölüm haberini aldık sabahın bir vakti ben hem ağlıyorum hem de manyak gibi evden çıkarken son anda çantaya asetonla pamuk atmayı ihmal etmiyorum. düşünün bu bilinçaltıma nasıl işlemiş. biri bir şey söyler, laf eder canımı sıkar diye. saçmalığa bakar mısınız, acım var ama ben neyi düşünüyorum bir yandan da. bugünkü aklım olsa yapmam mesela, ama o gün için onu dahi düşündüm yani yalan değil.
onu bunu bilmem bırakın insanların acılarından anlamlar çıkarmayı, o bunu yapmış, bu sahne almış, şunu giymiş, şunu sürmüş demeyi. herkesin acısı kendine, tıpkı herkesin doğrusu da kendine olduğu gibi. insan yakınını kaybedince düşünemiyor, sudan çıkmış balığa dönüyor çünkü. o yüzden yakınını, sevdiği kişiyi kaybeden birine baş sağlığı dileyip, yanında olmak, yanında olamıyorsan uzaktan da olsa acısını paylaşmak yerine yargılayıp, acıyı yaşayış şeklinden, kılık kıyafetinden anlamlar çıkarmayın. herkes yanlış bir tek siz doğru değilsiniz bu hayatta çünkü.
kısaca başı sağolsun dediğim sanatçı. babasına rahmet, kendisine ve yakınlarına da sabır diliyorum.
4.
ağzından çıkan her kelimesi ve duyduğum her ezgisi içime işleyen adam.
hiç bırakma yaptığın güzel müziği.