9.
her zaman haklıdır.
bakınız, doktor, hamamcı, öğretmen, efendime söyleyeyim ulusalcılar, aleviler, ermeniler, soracıma oyuncular, dizi yapımcıları, veganlar, et severler, herkes gerçekten bu ülkede herkes haksız olabilir.
hayvan severler olmaz. her zaman sonsuz haklılar. daha bir hayvanseverin bir eleştiriyi kabul ettiğini görmedim şu ahir ömrümde. six sigma adeta, iso 9000 bişey adeta.
facebook tartışmalarından tutun forum, sözlük vs girdilerine kadar herkese karşı tavır aynı. hiç bir tartışmada, akla mantığa uygun bir şey söyleseniz de, kişisel görüş belirtseniz de bir hayvansevere karşı haklı olamazsınız. çünkü söylediğiniz her şeyin karşılığında "sen hayvan sevmiyorsun" vardır. hayvansever bir insana kaşın kara desen, ışık hızıyla sen haksız ve hayvan düşmanı olursun. şahsen ben hayvanları sevdiğimi sanıyorum. kendimce seviyorum, bir kaç yıldır evimde bir hayvanım artık yok ama hem evde hem bahçede hamile, lohusa, bebek, öksüz, sakat, bin çeşit kediye elimden geldiğince analık ettim bugüne kadar, depolarda sakladım, bazen gizli bazen açık besledim, vetlere götürdüm, gücüm yettiğince yaşatmaya çalıştım. fakat şuraya kadar yazdığımla bile şu anda artık hayvan sevmiyor konuma düştüm bir kere, battı balık yan gider o yüzden devam edeceğim!
mesela giyip de yatağa gireceğim, elime yüzüme süreceğim şeylerin üzerine tozlu çamurlu patilerin değmiş olmasını istemiyorum ve bu baya standart bir beklenti (evet kedi yalanıyor tabi biliyorum ama gerçekten birbirimizi kandırmayalım şimdi toz toprak içinde kirloş sokak kedisi dolu, köpekler zaten yıkanmadıkça temiz olmuyor) aldıklarımın pek tabii steril olmadıklarını biliyorum ama az bir şey temiz olsun, yani gizlice yerlere çöplere sürünmemiş olduğu gibi, kedi köpek popisine de sürünmemiş olsun bir zahmet. çünkü hiç giyilmemiş ipekli dantelli şeyleri atıp haşır huşur yıkamak istemiyorum ben. şu kış gününde girsinler içeri, bir kenarda uyusunlar, bir kutuda uyusunlar, kuytuda uyusunlar. mağaza orası her gün binlerce koli geliyor, ayrı yer verme imkanı mevcutken pijamaların üstünde donların üstüne uyumasınlar lütfen, yaptığımız şeylerin bir damla ayarı olsun. ayarı olsun ki o hayvanı orada istemeyen insanlar da "ay tepemize sıçtılar" diye düşünmesin, mağaza müşterisini üzmeden hayvanlara kapısını açmaya devam edebilsin, co exist olabilsinler.
mesela komşum apartmanın duvarını delmesin, yaşlı da olsa, kimsesiz de olsa delmesin. manyak mısın kardeşim duvar delinir mi? hatta belediye o delikleri iki kere kapattıktan sonra iki kere daha delmesin. kedi için de delmesin, soyu tükenen kelaynak için de delmesin. kapıyı aralık bıraksın çok istiyorsa.
komşum camdan sokağa tavuk da atmasın. lütfen atmasın allah rızası için atmasın, bir yoğurt kasesine koysun, hiç bir şey bulamıyorsa alüminyum folyoyu şöyle katlayıp tabak gibi yapsın ona koysun, lütfen götünü kaldırıp asansörle bahçeye insin oraya koysun ama tepemizden tavuk artığı atmasın. atıyor.
buna rağmen yine o haklı hep haklı. ay ben anlayamıyorum ya.