5.
(gbkz: ---spoiler---)
filmi 3-4 boyutta düşünebiliyorsunuz.
1. annie deli. filmin isminden de gelen, annesinin çoklu kişilik bozukluğu, babasının kendisini aç bırakarak öldürecek kadar ileri olan şizofrenisi, abisinin intiharıyla gelen; annesinin ölümüyle başlayıp, kızının ölümüyle tavan yapan bir hastalık. anlattığına göre annesinden, ilk çocuğuna yaklaştırmayacak ve iletişim kurmayacak kadar hoşlanmıyor. fakat küçük kızına annesi göz kulak oluyor (ve hatta emziyor) ve ölümüyle onun bunalımı da başlıyor. ne olursa olsun anneyi kaybetmekle küçük kızın şaibeli hareketleri kadını tedirgin etmeye yetiyor. akabinde kafası kopan kızının cesediyle karşılaşıyor.
annie'nin deli olması, filmin sonunu pek açıklamasa da kalan her şeyi açıklıyor. peter'i suçladığı için uyurgezer halde ona ettiği işkenceler, sırf kızını görebilmek için ikna olduğu büyü yapma sahnesi. oğlunun halüsinojenik maddeler kullanmasıyla desteklenen bazı görseller. (charlie sandığı şeyin kafasının yere düşen bir top olması). annesinin cesedini taşıması, ve hatta annesinin odasında ayin yapması. fakat dediğim gibi, sondaki tarikatı ve extrem hareketleri açıklamıyor.
2. peter'in hayal gücü. üstteki entry'de verilen linkte de bahsedildiği gibi, peter görece ezik bir ergenken film kral olmasıyla bitiyor. film başında, uğruna kardeşini boşladığı, ot kullanma alışkanlığı kardeşinin ölümüyle ileri derece halüsinojen madde kullanımına evrilmiş olabilir. zaten filmin kırılması noktası olan bu olay, peter'in de kırılma noktası. suçluluk psikolojisi, annesinin kendisini suçladığı hissi ve geçmişte yaşadıkları uykuda yakmaya ramak kala olayı peter ile annesi arasında tedirgin edici bir gerilime sebep. her şey ama her şey peter'in hayali olabilir. özellikle annie'nin cesedinin uçarak ağaç eve girdiği sahne buna örnek. fakat bu da annanenin cesedinin taşınmasını ve büyü sekansını açıklamıyor.
3. psikolojik bitiklik. charlie ölene kadar ve hatta büyü sahnesine kadar film aslında psikolojik aile dramasının çok güzel bir örneği. peter'in arabanın arka koltuğuna bakmaktan korkarak dona kalması, eve sığınması, annenin yaşadığı acı, hesaplaşma isteği, babanın mükemmel tarafsızlığı filmi şahane kılıyor. ama tüm bu dram bir insanın kaldırabileceğinden fazla. haliyle başta annie'nin bir tık kafayı yemesi normal. zaten annane ve tarikatın evin içine bu kadar hızlı sızabilmesi de böyle oluyor. ben şahsen, babanın yanma sahnesine kadar çok okeydim. sonrasında işler bir tık fazla supernaturalleşiyor.
zaten benim altıma bıraktıran iki sahneden birisi annie'nin tavan arası kapağına kafa vurmalı sahnesi, ikincisi de tavanda kendini asıp boynunu bıçakladığı sahne. hani annie duvarlara tırmanmalı delirmese, hala şizofreniye falan yoracağım. ama kadın artık uçuyor!
4. 25. kare'nin videosundan da anladığımız gibi, annanane şeytanı kızından charlie olarak almış, beslemiş. ölümünün ardından da tarikatla peter'e geçirecek şekilde ayarlamış. eğer insanların duvarlara tırmandığı ve kafasız olarak uçtuğu sahneler olmasaydı da, dümdüz insani olarak tarikat ayiniyle her şeyin boka battığını görseydik şahane olurdu. mesela peter'in son sahnede paimon'un ağzıyla konuşmadığı ve hatta öyle şeytani bir yüzle bakmaması bile bence şahane. belki ortada paimon da yok, charlie de. tarikat üyeleri kafayı kırmış diye düşünürdüm. ama kadın uçtu abi... kafasız uçtu...
özetle, ben beğendim. korku filmi olarak ruhunuzu alacak sahneler yok. güzelce gerip, işini yapıp gidiyor. korku filmi kategorisi için puanım 9/10. tek takıldığım şey, çorapla ve makyajla uyunması.