1. "Peki bi katil gelse onu nasıl savuncaksın?"
"Ben adam öldürsem kaç sene yatarım?"
"Bizim bi arsa anlaşmazlığı var dava açsam kaç para alırım?"
"O kadar kalın kitapları nasıl ezberliyorsunuz?"
"Sözel ders sıkıcı olmuyor mu?"
"Adalet/Hukuk olmayan ülkede hukuk mu okunurmuş?"
"Hukukçuların da her şey de bir fikri var"
Şimdi benim tüm bu güzel(!) sorulara verecek çok güzel cevaplarım var. Ammavelakin kendimi tutuyorum. Genel olarak cevaplandırmak gerekirse de :
Savunmak müvekkili suçsuz kılmak için yapılmaz, hakettiği cezayı alması için yapılır. Adaletin uygulanması, kişilerin haklarını adaletli bir şekilde kullanabilmesi için yapılır. Yani ben bir katili de savunabilirim, uyuşturucu satıcısını da. Bu demek değil ki onları haklı gördüğüm için savunuyorum. Sadece adaleti uygulamak, hak ettikleri cezayı almalarını sağlamak için aracı oluyorum. Ayrıca dava seçme gibi bir seçeneğimiz var. Bakmak zorunlu mu kardeşim.
Kusuru var niyeti var cezalandırma derecesi var ve kimse bunları ezbere bilmiyor. Adam öldürürsen yatarsın kardeşim. Kalkıp da kanunda ahmet birini öldürürse şu kadar yatar veli öldürürse para cezası alır şu kadar öder demiyor ki. Senin o soruna cevap vermek için benim önce açıp kanuna bakmam gerek. Arkadaş ortamında böyle sorular sorup germeyin milleti.
Üstteki ile aynı amcacım. Çok uzun mesele o senin arsa. Bir gün büroya gel orda halledelim :')
Valla ezberleyen var, ama nadir. Öğreniyoruz. Mantıkla bakınca bir kere okuyunca aklında kalıyor.
Olsaydı seçmezdim. Ha diyelim ki sıkıcı. Bundan sanane. Ben okuyorum ve memnunun.
Bu soruya sakin cevap veremiyorum. En sinir olduğum soru. Ama kısaca söylemek gerekirse, ben kurucam o olmayan adaleti. Sıkma sen tatlı canını. Ben sana çevrede bir milyon ev var neden mimarlık okuyosun diyor muyum.
Evet var. Çünkü çok okuyoruz. Hep gündemi takip etmek zorunda kalıyoruz. Güncel kalıp kendimizi geliştirmeyi seviyoruz. Sen de çalış sen de ol.
Ve bu kadar uzun girdiden de özetlersek, lütfen saçma sorularla germeyin hukukçuları. Bu hukukçular size n'etti.