1. Çalışma alanım gereği kaizen, jit ve 5s felsefesi gibi profesyonel hayatta karşılığı olan pek çok japon kültürü uygulamasıyla karşılaştım. Gerçekten bizdeki “türk mantığı” ile asla örtüşmeyen yanları var japonların. Özellikle İş pratikleri, probleme yaklaşım, sonuçlandırma ve elde edilen kazanımların değerendirilmesi noktasında asla uyuşmuyoruz. Ancak dünya genelinde japon kültürünü benimseyerek üretim yapan markaların başarıya ulaştıklarını da görüyoruz; bugün “toyota tarzı üretim” diye bir gerçek var ve kabul etmek gerekir ki japonlar, yalın üretim mantığının kitabını yazmışlar.
İkigai ise japonca iki (yaşam) ve gai (amaç) kelimelerinden oluşmakta. Hayatın amacı, varoluşun amacı şelinde çevrilebilen bir felsefe. Matematiksel ifadesi var; üç hatta dört kümenin kesiştiği nokta için işte sizin ikigai’nız diyebiliriz. Nedir bu kümeler?
Birincisi sevdiğim şey kümesi. Severek yaptığın şeyleri bu kümeye yazıyorsun.
İkincisi iyi yaptığın şey kümesi. Neyde iyiysen, uzmanı olduğun dallar olabilir, kafayı taktığın bir spor olabilir ya da bir hobin olabilir. Bu kümeye yazıyorsun.
Üçüncüsü bana para kazandıran şey kümesi. Bence bu küme gayet net
Sonuncusu dünyanın ihtiyacı olan şey kümesi.
Kümeler doldurulduktan sonra hepsinin kesiştiği alanda yer alan eylem (varsa), sizin ikigai’nız olmuş oluyor. Geleceğe dair belirsizliğin olmadığı, severek, isteyerek hatta tutku ile başına geçtiğiniz bir işten bahsediyoruz. Öyle bir iş ki, insanlığa da katkı sağladığınız için manevi anlamda doygunluğu yaşıyor ve iyi olduğunuz bir şeyi yaptığınız için rahatça uzmanlaşabiliyorsunuz, elde ettiğiniz kazanç da artıyor.
Pek çok yerde “sabah yataktan kalkmak için neden” şeklinde özetlenen bir felsefe aslında. Elbette yanlış değil ancak sadece sabahki uykuya yenik düşmeyi ortadan kaldırmıyor, sizin emekliliğinizi ortadan kaldırıyor bu öğreti. Sevdiğiniz işi yaparsanız iş yapmış olmazsınız mantığıyla örtüşerek sizi “emekliliğime ne kadar kaldı” derdinden kurtarıyor.
ukte: bilissa