1.
Hata: Onu hayatınız olarak görmek. Olması gereken onun hayatıyla kendi hayatınızı birleştirebilmek, sanırım.
Hata2: Yalan söylediğinden eminseniz, "hayır neden yalan söylesin? Ben yanlış anlıyorum." diye düşünmeyin, rasyonel bir açıklaması yoksa ve "Sen bana güvenmiyor musun?" diye savunuyorsa %99.9 yalan söylüyordur.
Hata3: Aldattığında affetmek. Etrafımda gördüğüm hiçbir ilişki aldatma olayından sonra eskisi gibi olmadı.
Hata4: Fedakarlık yapan, çaba sarfeden hep aynı kişiyse o ilişki de yürümüyor. Sonuçta ilişki iki insanın arasında geçen bir şey, sürekli tek taraftan olmuyor.
Hata5: Annesi gibi davranmak. (bkz: yengeç burcu kadını )
Hata6: İlişkiden çok şey beklemek. Prince Charming sadece pamuk prenses masalında.
Hata7: Karşıdakini değiştirmeye çalışmak.
Hata8: Kaşıdakini etkilemek için kendimiz olamamak
Daha aklıma gelirse editlerim. Şimdilik bu kadar
2.
Hata 1; İlişkiye başlamak. (gizlinot: No man no cry.)
3.
karşınızdakini sevin ama vazgeçilmez olduğunu sanmasına izin vermeyin.sizin onu kaybetme korkunuz olduğu kadar onun da sizi kaybetme korkusu olsun.şöyle anlatayım sen bana hiç sevgini göstermiyorsun hep mantığınla hareket ediyorsundan seni kaybetme korkum yoka ordan da terkedilme aşamasına geldim :D
4.
dengesizlik yapmayın,karşınızdakine karşı net olun yalan durumu çok başka bir boyuttur ama bu ilk ikisi ileride daha büyük sorunlara sebep verebilir aman dikkat
5.
Kendinden çok değer vermek. Kimse, yeri geldiğinde aile bile insanın kendinden önce gelmemeli. Sen yoksan kimse yok. Ama kıytırık bir ilişki için kendini, kendi fikirlerini yok sayıyorsunya işte o an buyur bu benim hayatım artık senindir diyorsun, al bi güzel sıç içine.
6.
İçine atmak ve zamanında tepki gösterememek nedeniyle yanlış zamanda patlamak...
İlişki sırasındaki olumsuzlukları o anda karşındaki ile paylaşmak, olayın içinde büyümesini engeller. Dolayısıyla içinizde büyümez. Birikip birikip bir anda patladığınız anda, haklıyken bile haksız duruma düşürür. Ben pek beceremiyorum ama öğrenmeye, başarmaya çalışıyorum. Bir olaya üzüldüğümde ya da kızdığımda bunu karşıdakine söylemeye çalışıyorum ki birikmesin içimde...
Susanna Tamaro'nun "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" kitabında "akmayan gözyaşları bir süre sonra kalbi tıkar" der...
7.
şimdi burda sayfalarca goygoy yapardım da hanımefendi günler yaşıyorum.
o yüzden her şeyin özeti olarak; fazla iyi olmak ve her şeyinizle ona ait olduğunuzu hissettirmek.
ambiyane tabirle "elinin altında olduğunuzu düşünmesi"
kızlar üzgünüm ama artık ortalık o kadar bombok bi hal almış ki, beyler için "seçenek" o kadar fazla ki "hadi ben gidiyorum eyvallah" dediğiniz an "ister gidersin, ister kalırsın" diyorlar. hatalı olduklarında dahi özür dilemekten aciz, cahil egosu peydah olmuş hepsine.
neden ?
çünkü "bununla mı uğraşacağım yea"
çünkü "ayşe var, fatma var kanki, hem veriyor da ehehehe"
ha benim böyle adamlarla işim olmaz diyorsanız, ben özde birbirlerinden çok farklı olduklarını düşünmüyorum.
bence bekarlık sultanlık ağa !
valla bak.
edit 1: 2 gün önce instagramcı , nicki minaj popolu, fotoğraflarının altına kekoların "dm bakar mısın" yazdıkları ablaları takip ettiği için adamla tartışan ve "gitmek istiyorsan gidebilirsin" cevabı alan hadiyandan pirensesiniz yazdı.
edit 2: eksileyenin kınadığı başına gelsin olm. şu an bir mazlumun üstüne basıyor, farkında değil :/
23 aralık 2015 11:58
23 aralık 2015 12:02
8.
Kavga ederken veya tartışırken hakaret ya da küfür etmek...
Ne kadar kızarsanız kızın asla hakaret ve küfür etmeyin.
İlerde ne kadar zaman geçerse geçsin söylenen o sözler asla çıkmaz aklınızdan ve bir kıymık gibi batar kalır yüreğinizde...
23 aralık 2015 11:59
23 aralık 2015 11:59
9.
iliskiye ilk baslanıldıgı anda verilen tavizlerdir, geri adım atmalardır bence. cevremde gözlemledigim kadınlarda ilk baslarda fazla taviz veriyorlar. yapmak istemedikleri seyleri yapıyolar. neden? cünkü cok asıklar ve gözleri görmüyo ilerde nolur diye. yok canım ben degil bir arkadasım :p yani ben de bu hatayı yaptım ama gercekten bircok arkadasım da yaptı. iliski ilerlediginde, ki bahsettigim uzun sureli iliskilerde, fedakarlıklarınızın karsı tarafın gozunde zorunluluk haline donustugunu gordugunuzde , verdiginiz tavizleri geri alıyorsunuz ve karsı taraftan bekliyorsunuz. uzun bi süreyi kavga ederek gecirebilirsiniz :d ama sabredin, istediginiz kadar iyi olmasa da istemediginiz gibi de olmuyor, orta yollar bulunuyor. yine de bastan cok taviz vermemeye calısın cok asık olsanız bile, ben cok asıktım hic gelecegi dusunmedim sıkıntısını sonradan cektim ama simdi orta yolu bulduk mutluyum. bide birbirinizin dusuncesine deger verin. bana su arkadaslarınla gorusme demisti mesela bunlarda sıkıntı yasadık ama sonra o haklı cıktı ve ben onların gercekte nası insanlar oldugunu gördüm. ben de ona aynı sekilde sunlarla gorusme dedim o beni dinlemedi ama haklı cıktım ve sonrasında o iliskisini kesti. yani her seyinize karıstırtmayın tabi ki ama karıstıgında da direk terslemeyin. inat etmeyin bir dusunun gözlemleyin bu insan haklı mı diye. haklı degilse kendi özgüven eksikligindense vs. siktiri basın gecin :p
10.
kendinizi taktik yapmak zorunda hissediyorsanız, karşı tarafın da düşündüğü gibi davranmadığını sezdiyseniz o ilişki yürümez ya da mutsuz bir evlilik olur.
"sevdiğimi belli etmeyeyim, süründüreyim vs." bunlar başta adamı gaza getiren şeyler. ama ilişki monotonluk aşamasına girdiği an insanı soğutan , sorgulatan davranışlara dönüşür. karşı taraf da çektiği günlerin acısını bir şekilde çıkarır.
doğru insan siz sevdiğinizi belli ettiğiniz, üzerine düştüğünüz halde sıkılmayan, değerinizi bilen ve kaybetmekten korkan insandır.