ilk ve son

6. ben bu dizinin önce 2. sezonunu 2-3 ay  sonra da 1. sezonunu izledim.

2. sezonunu izlerken gözyaşlarım bir an olsun durmadı, o gün hem çok duygusal bir günümde olduğumdan ve regl olduğumdan mıdır bilmiyorum ama bir günde sekiz bölümü birden ağlaya ağlaya bitirmiş ve çok beğenmiştim. 

herkes genel hikayeyi biliyor olabilir ama ben yine de spoiler uyarımı koyayım ne olur olmaz.

şimdi efendim ben bu dizinin 2. sezonunu gerçekten çok beğendim. hikaye sanırım 2014te başlıyordu, o zamanın telefonları, tarzı, 2020-2022 yıllarındaki pandemi zamanı detayları falan çok başarılıydı. genel olarak çiftin kopma noktalarını net görebiliyor ve anlayabiliyordunuz, ailevi travmaları daha derin işlenmişti. evliliklerindeki sorunlardan en büyüğü cihan'ın kurban psikolojisinden çıkamayıp hiç çalışmaması, hayatı için hep başkalarını suçlaması, alkol, uyuşturucu bağımlılığı vs. 

cihan nilüfer yüzlesmeleri, kavgaları cok gerçekçiydi ve izleyici bu kavgaların hikayelerini öğrenebiliyordu.

2. sezondan sonra 1. sezonu izleyince deniz ve barış çiftinin hikayelerinin arka planını çok öğrenemediğimizi fark ettim. senarist de 1. sezonda acaba böyle eleştiriler aldı da 2. sezonda daha mı derin işledi bilmiyorum ama eğer öyleyse çok iyi yapmış. çünkü deniz ve barış'a bakıyorsun, evet ikisinin de geçmişten gelen travmaları, sorunlu aile ilişkileri var ama neden bir anda kopma noktalarına geldiler? deniz o kadar toksik o kadar problematik ki yani sırf öyle olmak isteyip de olmuş gibi duruyor, değişme isteği yok, bir şeyi yok. yani cihan ve nilüferin hikayesi daha derindi, daha adım adım görmüştük her şeyi. bunlar bir anda resmen dünyanın en toksik, en birbirinden nefret eden, seks hayatları çok kötü olan bir çift oluverdiler. 

2. sezon hikayesinde karakterlerle bağ kurabilirken burada sadece toksik bir çift izlemiş gibi hissettim.

şimdi üçüncü sezonda bergüzar korel ve timuçin esen olacakmış. bergüzar korel'i sevmem ama yaş olarak biraz daha olgun karakterlerin gelmesi acaba farklı bir hikaye izleyebilir miyiz diye düşündürtmedi değil. çünkü ilk iki sezona baktığımız zaman genç, duygularını çok yoğun yaşayan travmatik iki genç tesadüfen bir gün geçirir, birbirlerine yükselir dolu dizgin yaşamaya başlar, aynı duygularla çılgın bir düğünle evlenir sonra o duygular geçince hayatın gerçekleriyle yüzleşip birbirinden uzaklaşırlar, bu süreçte de iyileştirmedikleri travmalar yüzünden de birbirlerinin hayatını mahvederler, bir de nur topu gibi çocukları olmuştur, kendilerini eleştirdikleri anne babalarına benzerken bulurlar. bu hikaye bakılınca genç oyuncular için daha uygun geliyor; 2. sezondan sonra 1. sezon oyuncuları bile bana bir tık olgun gelmişti hatta. bilmiyorum aynı hikaye dönüp duracak mı yoksa hikayenin başka bir tarafını görecek miyiz? çok merakla baktığım söylenemez ama yine çok duygusal bir gün geçirirsem ağlamak için izleyebilirim

5. ilk sezonunu bayılarak izlemiştim, ardından 2-3 kez daha izledim. Deniz ve barış'ın hikayesi çok gerçek, aşk ve tutku doluydu.

İkinci sezonunda nilüfer ve cihan'ın hikayesi var, sezonlar tamamen birbirinden ayrı, arada co gibi deniz'in arkadan bir sahnede görünmesi gibi dokundurmalar var sadece. 

İkinci sezon bana hiç geçmedi, ne aşkı hissedebiliyorum ne tutkuyu. İlk bölümden beşinci bölüme sürekli kavga ediyorlar, daha ilişkilerinin en başında bu yürümez diyorsun zaten. Bu sezon daha çok aile travmaları ve yetersizlik üzerinden ilerliyor, ilk sezondaki birbirine çok aşık çift yerine travmaları üzerinden birbirine bağlanan bir çift görüyoruz. 

Son bölüme geldim, tekrar tekrar izleyeceğim gibi görünmüyor, tamamen bitirince ekleme yapabilirim. 

Son bölümü izledim, finali beğendim, ilk sezona göre açık kapılar daha fazla, deniz ve barış bir daha asla bir araya gelemez gibi bitti, burada ise barışma ihtimalleri daha fazla. İlk sezondaki çılgın, neşeli hal burada yoktu, abla ve çevresi güzel dokundurmalar yaptı, "baba" derdi herkeste var ne yazık ki.

Üçüncü sezonu olur umarım, daha büyük oyuncular oynasa çokca ses getirebilir. 

Edit: ekleme

4. Bu dizideki deniz karakteri kadar bana benzeyen hiçbir karakter görmedim. Her hareketini nefessiz izliyorum şaşkınlık içinde, ilginç ve ilgi çekici bir dizi

3. çiçeği burnunda blutv dizisi. şimdiye kadar bence gayet güzel gidiyor. özge özpirinççinin çekimlerde hamile olduğunu göz önünde bulundurursak bence gayet başarıyla üstesinden gelmiş. üstteki süslüye katılıyorum sigarayı içine çekmemesi muhtemelen hamileliğinden kaynaklı ve buna rağmen gayet iyi oynamış bence. sadece sanırım seks sahnelerinde hamileliğinden dolayı zorlanmışlar, salih bademcinin bi röportajında bundan bahsettiğini okudum.

dizi her bölümünde ayrı duygulara sokuyor insanı. sadece özgenin oynadığı karakter fazla abartılıp kasıntı bi hale sokulmuş bence, inanılmaz toksik birini canlandırıyor. salih bademcinin oyunculuğu ise bence çok iyi sadece uzun saç kendisine hiç mi hiç gitmemiş, peruk olduğu inanılmaz belli. yine de tüm bunlara rağmen başarılı bir proje olmuş bence.

2. bazı insanlar ne çok biliyor yahu! arkadaşım kadın hamile olduğu için sigarayı içine çekmiyor olabilir mi? Sence bu kadar iyi bir oyuncu, bu kadar iyi bir yönetmen Cem Karcı bunu hesap edemedi de sen mi ettin?

1. Salih bademci ve özge özpirinçci'nin başrollerini paylaştığı yeni dizi. Tv+ ve blu tv de yayınlanmış, şimdilik üç bölümü var. 10. Dakikadayım, başlığı açayım dedim. 

Anladığım kadarıyla ateşli, deli dolu bir çiftin 10 yıllık ilişkilerini anlatacak. Spoiler değil, fragmanında da görebiliyorsunuz zaten.

Şimdilik eleştirilerim ise şöyle, 

1- salih bademci’nin uzun saçlı halini hiç yapamamışlar. Takma saçların arasından kendi kısa saçları çok belli oluyor. Adamı ille uzun saçlı istediyseniz keşke ya saçını bağlasaydınız ya da daha özenli bi kaynak yapsaydınız. 

2- Özge özpirinçci sigara tiryakisi bir kadını canlandırıyor ama sigarayı içine çekmeyip ağzından geri üflediği çok belli oluyor. Yani belli ki bu oyuncu normal hayatında sigara tüketmiyor. Sigaraya yeni başlayan bir insanın sigarayı ciğerine çekebilmesi max 1 hafta sürer. Sürekli sigara içen birini oynamasını istiyorsanız oyuncunuz bunu becerebilecek biri olsun bence.  

İlerledikçe eklerim beğendiğim ve beğenmediğim yönlerini. 

Edit: Uzun saçtaki aynı sıkıntı özge özpirinçci'de de var. Görüyoruz. Saçın kısa aloooo.

Saç makyaja tanıdık mı aldınız naptınız anlamadım.  

 1. Bölümü bitirdim geldim,oyunculuklar gayet başarılı bence. Salih bademci yine döktürmüş. Bu adamın oyunculuğunu hep çok beğendim. O baktıkça benim içim eziliyor.  Tv+tan izlemek gibi bi hata yaptım, en ufak küfüre, hakarete bile sansür basmışlar. Bazı cümlelerde ne dediklerini bile anlamadım ama inat ettim blu tv almayacağım. Close enough diyelim. 

İzlenir. İzleyin.

Ekşiden okuduğum kadarıyla dublaj kısmında terapist seçeneği varmış? Daha oraya gelmedim de gelince anlarım herhalde ne demek istediklerini.

Edit2: ayrıca özge özpirinçci'nin sonunda saçının önğndeki bembeyaz tutamı boyatması bana koca bir oh be dedirtti. Üstüme çok vazifeydi de çünkü.  

Edit: Özge Özpirinçci'nin çekimlerde hamile olduğunu öğrendim dün arkadaşımdan. Sigarayı içememesi falan doğal geliyor o yüzden. İçmesin zaten. İyi gidiyor. 

Spoiler---

Deniz karakterini şöyle karşıma alıp kendine gel drama queen diye tokatlayasım geliyor. Yaptıklarına, tavırlarına anlam veremiyorum. Yav bu adam sana ne etti??