ingiliz dizileri

1. Genelde önerdiğim kişilerin beğenmediği diziler (gizlinot: Sherlock hariç) sanırım aksanları, soğuk tarzları herkese hitap etmiyor. İzlediğim ve çok beğendiklerim;

(gbkz: Sherlock)

(gbkz: Penny dreadful)

(gbkz: The white queen) (gizlinot: bunu çok beğenmedim ama bu listede yer almalı bence)

(gbkz: Peaky blinders) özellikle soundrackleri <3 (sons of anarchy'i seven bunu da sever)

(gbkz: Black books) tam absürt komedi ya <3

(gbkz: The it crowd )

Son ikisi komedi, ingiliz komedisine aşina olanların mutlaka izlemesini tavsiye ederim. eski diziler ama insanı gözünden yaş gelicek kadar güldürüyorlar.

Ukte: (yazar: marsdedektifcilik)

2. bbc mini dizileri diye başlık arıyordum, bunu bulunca geldim. beğendiklerimi yazarken bir yandan yenileri önerilir ve ben de izlerim diye umuyorum.

1995 yapımı pride&prejudice: 6 bölümlük. her bölüm bir saat. müzikleri, giysiler harika, internette çok yüksek çözünürlükte versiyonları var. ben ilk 2005teki filmini izlemiştim, bayılmıştım ama dizisi kesinlikle daha iyi. hem daha çok detay var hem de atmosfer daha iyi verilmiş. colin fırth'un kıvırcık saçları demek istiyorum. tam romantik aşk dizisi. renkler çok hoş, çikolatanız ve bitki çayınızı hazırlayıp battaniye içinde izlenir.

2004 yapımı north&south: 4 bölümlük. her biri birer saat yine. endüstrileşme dönemi yaşamları anlatıyor. yoğun olarak iş hayatını görsek de güzel bir aşk hikayesi de olmazsa olmazı tabi. kesinlikle en sevdiklerimden. ciddi bir aşk dizisi. renkler de koyu, yağmurlu hava şiddetli soğuk günü izlenecek türden.

2008? yapıı Emma: bunu uzun zamandır tekrar izlemediğim için bölüm sayısını unutmuşum. johnny lee miller beklemediğim şekilde role uymuştu. onu daha alaycı karakterle görmeye alıştığımdan beyefendi hallerine şaşırmış ama çok da beğenmiştim. eğlenceli bir aşk dizisi. renkler, kostümler, olaylar sizi neşelendiriyor.

p.s. dizi değil ama 1995 yapımı emma thompson ve kate winslet lı sense and sensibility filmi de çok hoş, tam bu kıvamlarda. zaten izleyen izlemiştir de genç arkadaşlar buralara yeni merak saldıysa diye yazasım geldi.

3. british accent aşığı olmam nedeniyle beğeniyle izlediğim dizilerdir. favorim ise (link: https://www.suslusozluk.com/downton-abbey downton abbey), birinci dünya savaşı döneminde aristokrat bir ailenin evinde yaşananları anlatan bir dizi, içinde bizden de minik bir sürpriz var. dönem dizisi seven ve henüz izlememiş herkese önerimdir.

4. (link: https://www.imdb.com/title/tt0081912/?ref_=nv_sr_1 Only Fools and Horses....)

eski ve güzel bir komedi dizisidir.

dizide ara sıra geçen şu replik adeta dizinin özeti gibidir; "this time next year, we'll be millionaires".

5. (link: https://m.youtube.com/watch?v=52771yKS3As Coupling)

Her şeyiyle güzel; aksan, yaşadığın ve yaşayabileceğin deneyimleri eğlenceli ele alması.

Peep show; bağımlılık yapıyor.

O kadar çok var ki , bazılarını yazmıyorum . Bunu seven , onu da sever yapıp öyle paylaşıyorum; dünya sırrı sanki, 18 yıllık diziler.kendime yakın hissettiğim yapımlara sahip olan kategori, bir ben eksiğim ,  ben de olsam öyle davranırım nidalarına yol açıyor ve  her zaman hayatımda  yerini alacak<3 klişelere girmeden, gerçek bir ruhla yapıyorlar dizileri son bir de fleabag ekleyeyim 6 bölümcük :) azıcık ruhum tazelensin

6. En çok sevdiğim dizilerdir. Atmosferi, konularının işlenişi ve aksanları gerçekten beni benden alıyor. Özellikle suç, dedektiflik dizilerine bayılıyorum, bence Amerikan yapımlarından daha başarılılar bu konuda. Komedileri ise inanılmaz zekice bir kara mizah barındırıyor ama herkesin zevkine hitap etmediklerini düşünüyorum.

Utopia, Luther, Taboo, Spaced, Black Books, Coupling, Peaky Blinders, Line of Duty, Bodyguard, Broadchurch, After Life en sevdiklerimden.

Şu anda da Jack Taylor’a başladım; 4. bölümdeyim güzel gidiyor şimdilik.

Listemde izlemek istediklerim ise; The Crown,  Hinterland, Collateral ve Office’in uk versiyonu.

7. Aksanlarına aşırı düşüyorum ingiliz dizilerinin. Aklıma ilk gelen tabiki de coupling oldu. Yakın bir zamanda sanıyorsam üçüncü kez bitirdim. Spoiler vermek istemem ama hala son sezonundaki değişim beni üzüyor, en sevdiğim chardı kendisi.

8. (gbkz: the it crowd)

(gbkz: spaced)