10.
sözlüktaşlarım, ingilizce öğretmenliği okuyorum ve öğrenciliğim boyunca alanım teorik olduğu kadar pratik bölümüyle de ilgilendim. gerek birebir gerek sınıf dersi verdim bir çok seviyeden öğrencime. şu ana kadar yazılanları okudum bazılarına katılıyor bazılarına katılmıyorum ama hem teorik hem de pratikten aldığım destekle mütevazı önerilerimi yazmak isterim.
Önerilere başlamadan önce yetişkin eğitiminin en ayırıcı özelliğinden bahsedeyim size; yetişkin öğrenciler daha önce okul ve ders içerikli ortamlardan geçtikleri için kendi eğitim eğilimlerine daha hakimdirler ve bunu şu şekilde avantaja çevirebilirsiniz. ilerlemek istediğiniz dile başlamadan önce geçmiş eğitim tecrübeleriniz üzerine düşünüp hangi yoldan daha kolay öğrendiğinizi tespit edebilirsiniz. mesala şu öğretmenin bize şarkı dinletirdi ben öyle çok güzel öğreniyordum gibi ufak tespitler ile işiniz kolaylaşacaktır. bazılarımız işitsel bazılarımız dokunsal bazılarımız okuyarak öğrenir, çok normaldir. bu sebeple her öneri sizin için olmayabilir, geçmişe dayalı tespitler de sizin bu önerilerden hangilerinden daha fazla verim sağlayacağınızı seçmenize büyük katkı sağlar diye umuyorum.
1- bir çok dil eğitim kuruluşu derslere başlamadan önce veya size bir program satmadan önce bir seviye testi yapar. bu seviye testine girip kayıt olmayabilirsiniz. seviyenizi öğrenmeniz size için nasıl bir yol izleyeceğiniz hakkında daha çok fikir kazandırabilir.
2- dizi, film gibi görsel ve işitsel materyaller niye çok öneriliyor diyorsanız kısa bir açıklama yapıcam tüm ders kitabımı anlatmadan. kendiniz çalışırken eksikliğini hissedeceğiniz en önemli element negatif dönüttür. buna düzelticiler diyebilirsiniz aslında. örneğin konuşmaya çalışırken yaptığınız bir hatayı yalnız iseniz kendiniz düzeltemeyeceğinizden bunu fark etmeniz fark etseniz de anlamlandırmanız güç olabilir daha kötüsü yanlış olabilir. dizi ve filmler bu konu da size yardımcı olacaktır sadece kendi kullanımınızı değil o dilin anlamlı bir bağlamda kullanımını gösterecektir.
-eğer seviyeniz düşük ise dizi izlemek harika bir çözüm değildir, kafanızı karıştırması muhtemel bir çok gramer yapısını içereceğinden kendinizi fazla bir yük altına girmiş gibi hissetirebilir. bunun yerine cartoon network'ün çok keyifli çizgi filmleri var ve ben bir yetişkin olarak da keyifle izliyorum. kelimeleri daha kolay seçebilir bağlamı daha kolay anlayabilirsiniz. derhal altyazısız izlemeye tabii ki başlamayın ancak bir ik i ay sonra kendinizi ingilizce altyazıya terfi ettirmeyi de unutmayın.
-orta ve yüksek seviyeler için altyazılarınızı ingilizce tercih edin eğer edebiliyorsanız hiç etmeyin. kendinizi zorlamaktan çekinmeyin, dozunda biri zorlanma motivasyon için gereklidir. çok sevdiğim the office ve parks and recreation dizilerini tavsiye ederim. yetişkin bir insanın hayatında yaşayabileceği bir çok bağlamda geçtikleri için.
ayrıca tüm süslülere yardımı dokunacak bir aktivite öneriyorum, youtube da artık isteyen herkes videolara altyazı yapabiliyor, sevdiğiniz bir güzellik kanalının videolarına türkçe altyazı ekleyebilirsiniz. bunu yaparken seviyenize göre vaktinizi alıcaktır ve ihtiyacınız olan yardımı sözlükten ve gramer kitaplardan alarak yapabilirsiniz, size bir bağlam içeren çeviri aktivitesi olur.
3- eee ben yazarak okuyarak öğreniyorum diyorsanız sevgili süslüler
her seviye için günlük tutmak harika bir aktivitedir. hem öğrendiklerinizi tekrar ettirir (kelime, gramer ve bağlam) hem de dili izin günlük hayatınızın içine dahil eder bağlamsal olarak. yanınıza ufak bir sözlükcük koyarsanız yeni kelimeler ve kullanımlarını da öğrenebilirsiniz. blog ve gazete okumak özellikle düşük ve orta seviyelere tavsiyemdir, okumakla kalmayıp ufak bir özetini de çıkarırsanız. hem okuma hem anlama hemi de yazma aktivitesi haline gelebilir. günlük sevmeyenlere özet çıkarmayı şiddetle öneriyorum.
seviyeniz biraz yüksekse size köşe yazısı ve hatta biraz daha akademik şeyler okumanızı tavsiye ederim, akademiden kastım tıp dergileri veya terim dolu alan makaleleri değil. natgeo dergileri, discovery dergileri size yardımcı olacaktır. baktınız artık kesmiyor, kitapları elinize alabilirsiniz.
bir de her süslüme önerim seviye fark etmeksizin, ufak bir defter alınız. bu deftere alışveriş listenizi veya yapmanız gerekenleri ingilizce not alabilirsiniz. günlük kullanacağınız ingilizceyi benimsemenizi sağlayacaktır, yurt dışına tatile gittiğinizde kolayca yardım isteyebilip kolay iletişim kurmanıza katkısı olur.
5- konuşacak biri yoksa aynada konuşun. biliyorum garip geldiğini ama yapın. yaptırın. bunun teorik arka planını açıklamaya vakitim yetmeyecek.
6-ingilzce konuştuğunuz bir whatsapp grubu kurabilirsiniz arkadaşlarınızla.
4- bir adet sözlüğünüz bir adet de gramer kitabınız bulunması şarttır. gramer kitabını kendiniz gidip bakıp sizin en iyi anlatacağınız şekilde anlatanı seçmenizi tavsiye ederim. headway, face to face gibi kitaplar yardımcı kaynaklardır kullanabilirsiniz tabii ki hatta kullanın ama gramer kitabı değildirler. gramer kitabı öğretmenlerin kullandığı kitaplardır, size bir önerim els inside out kitabıdır hem örnek verir hem türkçe açıklar he m de çeşitli aktiviteler ve test içerir. lisede dil bölümü seçen öğrencilerin çoğuna bu kitapçıktan aldırılır ve başucu yaptırılır. başlamak ve geliştirmek için çok elverişlidir.
eğer siz zaten ileri bir seviyedeyseniz, practical english usage gibi daha kapsamlı eğitim alanında referans olarak kullanılan kaynaklar tercih edebilirsiniz. ama ilerinin altını çiziyorum, diğer türlü kafa karıştırıp motivasyonunuzu bıçaklayabilir.
şimdilik her öğrenciye genelleyebileceklerim bunlar. eğer bir sorunuz olursa keyif alırım cevaplamaktan. umarım yardımcı olabilmişimdir.