insanların başkalarının hayatına karışması

1. ülkemizde sıklıkla olan.

-okulun bitiyo mu bu sene?

-ee ne zaman iş bulacaksın?

-ufukta evlilik yok mu?

-bebek ne zaman?

sanane?

2. benim çevremde en fazla akrabalar arasında olandır.

biri evleniyor direk bütün sülale o kişinin evleneceği kişi hakkında aklına esen yorumu yapıyor.Ne çirkinliğği kalıyor ne şeytanlığı.

evlenmeden önce sevgililik dönemleri olsa hatta sevgililiği geçtim sadece tanışmak için oturup konuşsalar iki tarafın da adı çıkıyor.

biri sınava girmiş bölüm seçecek.yıllardır hayali olan bölüm ama eğitimden zerre haberi olmayan herkes kalkıp bölüme burun kıvırıp vazgeçirmeye çalışıyor.

erkek saçını uzatsa, kız dar kot giyse en az 2 hafta milletin ağzına sakız oluyor.

daha neler neler...yakında yolda yürüyene de karışacaklar diye korkuyorum.birbirine bu kadar karışacak kadar yakınmış gibi davranıp da herkesin birbirinden nefret ettiği başka bir ilişki türü var mıdır bilemiyorum.insanlar başkalarının hayatına bu kadar müdahil olma cesaretini nasıl gösteriyor onu da anlamıyorum.

3. ben 18 yaşına kadar çok pısırık bir çocuktum. insanların bana karışmasına, bana yönetmesine hep izin verdim. ağzımı açıp tepki veremedim. onu giyme, bunu yapma, şunu okuma, şunu dinleme... aslında koskoca bir sanane demem gerekiyordu. ama sonradan özgüvenim oluştu. böyle insanlara karşı çirkef olmak lazım. dobra olmak lazım. kendi aileniz bile olsa durmaları gereken bir sınır var. korumak isteyebilirler, önlem almaya çalışabilirler. ama aileniz bile olsa kişisel alanınıza giremezler. örneğin mini eteğinize, saçınıza karışamazlar. aile baskısına uğrayan, sesini çıkaramayan, baskıyla büyüyen ben, taciz edildiğimde bile sesimi çıkaramıyordum. çünkü bastırılmaya alışıktım. sakın benim gibi olmayın.

4. başlıktaki bahsi geçen insan topluluğuna''akraba'' denir aynı zamanda.Hafiyelik bizim kültürde ailede başlıyor.

5. ata sporumuz falan olabilir bu. ailen karışır, akrabaların karışır, arkadaşların karışır, sevgilin karışır, elalem karışır... toplumca ahkam kesmeyi çok seviyoruz belli ki. her şeyle ilgili söz hakkına sahibiz sanıyoruz. başkalarıyla ilgilendiğimiz kadar kendimizle ilgili olsak bir şeyler olacak ama, hayırlısı.

6. hiçbir türlüsüne tahammül edemediğimdir

7. "Sen de iyicee saldın abe yaa kendine geel" demeleri yok mu arkadaşlarımın. yahu bir derdim var belki... belki canım mecnun gibi depresyon hırkası giyip evde çekirdek çitlemek istiyor. bu tarz insanlar yüzünden depresif olunca bile kendimi suçluyorum çünkü pozitif enerji saçmam gerek, arkadaşlarımın benim üstümden geyik yapıp eğlenmesi gerek.