issey miyake l'eau dissey

1. çok severim.

normalde başımı ağrıtır bu tür kokular ama, asla ve asla başımı ağrıtmadığı gibi çok da dikkat çekici bir parfüm en azından benim üzerimde.

hala senin bir parfümün vardı adı neydi yaa diye sorarlar kaç senedir kullanmadığım halde.

bu aralar hepsi burada da epey uygun fiyata bulunuyor kendileri.

2. Müthiş bir hikayesi olan parfüm. Daha çok Issey Miyake başlığının konusu aslında ama kısaca değinmeden geçemeyeceğim. Kendisi 6 Agustos 1945 yani Hiroşima'nın bombalandığı gün henüz 7 yaşında olan bir erkek çocuğu.

Zamanla yükseliyor, modacı kimliği ile isim yapıyor. Hee modaevi gibi ona da üretici şirketler tarafından bir parfüm teklifi geliyor ; şirketin burnu tarafından bir koku yaratılacak, Issey Miyake ismi kullanılacak, ve abimiz de kendi payını alacak. Fakat Issey Miyake ben paramı alırım yoluma bakarım kafasında biri değil, parfümün kendi zevkini ve dünya görüşünü yansıtması şartı ile kabul ediyor bunu. Ama şöyle bir çıkmazı var; gerek o acı günde etraftan gelen yanık kokuları, annesinin cildindeki oluşan yanıklarının kokusu ve hatta radyasyon yanıkları yüzünden üç yıl sonra annesini kaybetmesi, gerekse yıllar içinde oluşan minimalist yaşam ve moda anlayışı nedeni ile parfümden pek haz etmeyen birisi.

Neyse efendim BPI isimli koku üretici sirketin burnu hanım Miyake ile bir toplanti tertipliyor ve soruyor, siz hangi kokulardan hoşlanırsınız? Bu cevaba göre bir çalışma yapacak ve Miyake'nin de onayını alarak üretime başlayacaklar. Ama cevap gelmiyor. Bir daha soruyor hanımefendi. Ben su kokusunu severim diyor ıssey. Ve devam ediyor : "En güzel koku kadının vücuduna çarptığı suyun kokusudur. Bana yapacagınız parfüm su kadar temiz olmalı, yağ ya da alkol kokmamalı. Bir kumaş parçası gibi kadının vücudunu sarmalı ve onun bir parçası haline gelmeli. Ismi bile o an koyuyor, l'eau d'ıssey, yani ıssey'in suyu. Sonra dededen grasse'lı bir parfümör olan jacques cavallier olaya el atıyor ve ortaya bu şahane parfüm çıkıyor.

Koku olarak benim tarzım değil pek, ama parfümerilerde her gördüğümde duraksar ve selamlarım. Şehri bombalanmış, annesinin yanık kokusunu solumak zorunda kalmış ve su kokusundan başka hiçbir kokuya tahammülü kalmamış, korkmuş küçük bir erkek çocuğu gelir gözümün önüne. Içindeki çocuk hayatı boyunca suyun saflığına, duruluğuna ve tazeleyiciliğine sığınmış, spot ışıkları altında dünyaca ünlü bir modacı.

Bu yüzden l'eau d'ıssey benim için hiç geçmeyen hüznün ve ona rağmen yeniden başlamanın kokusu.

Parfümler kadar ortaya çıkış hikayelerine de meraklı iseniz koku üstadı Vedat Ozan'ın Parfümler Kitabı şiddetle tavsiyedir.

3. benim için tam bir özel gün parfümü. ilk sıkıldığı zaman çok ağır gelebiliyor fakat bir 15 dakika sonra beni kendine bağlıyor. kendimi kokluyorum her seferinde. çiçek kokulu güzel bir parfüm arıyorduk arkadaşımla. eskişehir espark'ta ki sevile girdik. orda çalışan bize bu parfümü gösterdi. ben de sağ bileğime sıktım ve beğenmedim ya çok ağır dedim. neyse ordan çıktık hemen karşı da ki turuncu tantuni'ye girdik yemek yemeye. o küçüçük yerde tantuni kokuları arasında bir parfüm kokusu var nasıl güzel ama. arkadaşımla o gün o kadar parfüm denemişiz ki bu hangisi ya hemen alalım moduna girdik. ve farkettim ki koku sağ bileğimden geliyor. orda yemek bitene kadar ikimize bileğimi koklayıp durduk. o gün bugündür benimle olan parfüm. aslında her gün kullanılabilir ama hem pahasından hem de ben özel günlerde kullanmayı sevdiğimden ben de özel gün parfümü olarak yerini aldı.

4. ay bu benim çeyizde aldığım parfüm. ama maalesef ben çok bayılarak kullanmadım. orijinali hala bayağı duruyor. düğün günümde de bu kokuyu kullanmıştım.Hatta eşimde de erkeği var. güzeldir ama düşkünü değilim. yine de düğün günümde benimle olduğu için özeldir:)

5. çiçek ve temizlik kokan, son derece kalıcı bir parfüm. carolina herrera 212 ve nina ricci nina kullanıyordum artık ilk iki 212 ve l'eau d'issey olarak değişti.

6. Bu parfümün adını duyduğumda arkada ferdi özbeğen "gözümde canlanır koskocaa maaağziii.." söylemeye başlıyor.

Ne anılar ne anılar.. Tüm lisem, ergenliğim..

İlk gençlik heyecanlarım, ilk aşkım, toplu halde okuldan kaçılıp bira içilen günlerin fonunu oluşturan parfümdü bu. güzel kokudur, bana hep suyu, temizliği, saflığı, gençliği, mutlu anları anımsatmıştır. En çok da beyaz tenlilere yakıştırırım.

İlk sıkıldığında yoran, keskin floral-meyveli-fresh notalar zamanla teninizde oturduğunda, alaçatı gibi , ne bileyim bozcaada gibi filan kokarsınız. Yazı ve denizi çağrıştırır.

aynı zamanda yamulmuyorsam piyasaya çıktığı zamanlar 90ların başı idi ve tam da 90's glam ruhunu taşıyan ck one , d&g light blue gibi cinsiyetsiz parfümlerle aynı klasmanda yer alan, sentetik notaların kullanılmadığı yalın ve ruhu olan bir parfümdür. Bir ysl cinema, chanel no:5 kadar olmasa da kült parfümler arasına girebilecek kişiliktedir. Ayrıca bir yazar arkadaşımızın da çok güzel bahsetmiş olduğu gibi, kokunun ortaya çıkış hikayesi yürek burkar. Meraklısına ; (link: http://www.dr.com.tr/Kitap/Kokular-Kitabi/Vedat-Ozan/Hobi/Genel-Ilgi/urunno=0000000628633 benim gibi koku manyakları için başucu kitabı)

20 yaşımda olsam yine alır kullanırdım, lakin ki yaş olmuş nerdeyse otuz, sıksam üstümden kaçar artık. Kendime yakıştıramam. Ne ben bu parfüm kadar safım, ne de bu parfüm beni kaldıracak kadar güçlü.. Benden geçmiş anacım.

7. Benim canım kokumdur kendisi. Ne zaman duty free'ye gitsem kokladığım kokular üç aşağı beş yukarı bir süre sonra aynı gelir. Ama benim issey miyake'm kadar farklısını bulamıyorum bir türlü. Kıyafetimde kalıcılığı fena değil bence, gerçekten çiçek ve saf su gibi kokusu.

8. Bu koku bi renk olsa cidden beyaz olurmuş.. çok hoş, gayet güzel çiçeksi bir koku lakin bana biraz anne-teyze parfümü gibi geliyor.. anneme verdim ben o yüzden, ona daha çok yakıştı..

9. çok güzel sabunumsu bir yaz kokusu olmasına karşın maalesef bazı insanlara yaşlı parfümü gibi geliyor. otobüste teyze parfümü kokuyor diye arkamdan dalga geçmiştiler. neyse herkesin düşüncesi kendisine kalsın seven kullansın.

10. ilk boyner mağazasında koklamıştım. aylarca aklımdan çıkmadı kokusu. bir sürü parfümüm varken yeni bir tanesini almak israf olur diye kendimi tutuyordum. bir indirimde dayanamadım ve boynerin internet sayfasından aldım. iyiki almışım. Allah'ım bu nasıl koku.. fresh, çiçek gibi kokuyorum. yaşlı kokusu gibi bulan varsa, şaşkınım. bence tam tersi, genç kokusu..