1. ben bu japon diye tabir edilen milletin insanıyla 13 yıldır muhatabım.
biz türk milleti kendimize yakın görsek de aslında hiç alakamız yok japonlarla eve girerken ayakkabıları çıkarmak dışında.
şöyleki; bu insanlar için iş/okul çok önemlidir.ölsen de kalsan da işini/okulunu aksatmayacaksın.zaten selam verme şekillerinden de görüldüğü üzere dokunmazlar birbirlerine.çocuklarına dahi sarılıp öpmeyen bu insanların samimiyeti asla yoktur.
abartılı tepkileri de bundandır.
çok zeki millet hiç değildirler, sadece çalışkandırlar.japonya'da günlük mesai aslında 8 saat ancak bu çok çalışkan milletin insanları illaki fazla mesai yapar her gün.
yapsınlar bize ne zararı var, değil mi?
türkiye'de faaliyet gösteren japon şirketlerinde üst düzey yöneticiler, genel müdür çoğunlukla japondur.kültür çatışması bu şirketlerde fazlaca yaşanır.
hasta olursun, devlet dairesinde işin vardır, kuzenin evleniyordur, annen ameliyat olacaktır, çocuğun ateşlenmiştir vs. bunlar japon müdürün sana izin vermesine yeterli değildir.
hasta olsan da işe geleceksin, yetişkin bir birey zaten hasta olmaz.
anlayış budur japon'da.
bunları işkembeden sallamıyorum.özellikle iş hayatında birebir yaşadığım olayları yazdım.
daha bugün hasta bebeğimi doktora götürmek üzere istediğim izne "işler var olmaz" diye karşılık verdi.
kısacası yüzleri güler ama samimiyetten uzaktırlar
insanlıktan uzak bir billet.