yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (10)
    • medya (4)

    1. Sevgili (yazar: clair de lune) japon mutfağı uktesini bana yönlendirmiş. İnanılmaz karmaşık duygular içine girdim, önce bir acı acı gülümsedim, japonya’da açlıktan süründüğüm günlerim aklıma geldi sonra hiç mi iyi günüm olmadı dedim ve iyisiyle kötüsüyle japon mutfağına olan laflarımı birbir hazırladım.

    Öncelikle iyi haberi vereyim. Bazı uzakdoğu mutfaklarında yediğiniz yemeğin içinde ne var asla emin olamazsınız ya işte japonlar öyle değil. Antin kuntin mahlukatı yemiyorlar. Temel besin maddeleri bizdeki osmancık pirinci gibi olmasa da pirinç. Bunun yanısıra balık ve diğer deniz ürünleri, tavuk, dana veya domuz eti yiyorlar. Biftek yemek için gittiğimiz bir restoran haricinde hiç çatal/bıçak/kaşık görmedim. İstesek belki verirlerdi ama çubuklarla idare edebildik. Tabii birşeyi kesmek gerektiğinde zor oluyor. Ayrıca sulu birşey yiyorsanız taneleri çubukla toplayıp kaseyi kafaya dikebiliyorsunuz, ayıp değil. Porsiyonlar oldukça küçük, fiyatlar ise oldukça yüksek ve resimli menü yoksa herşey japonca yazdığından sipariş vermek eziyet haline gelebiliyor.

    Genel bilgiler sonrası Japonya denince ilk akla gelen suşi ile başlarsam size şurda “ah şekerim suşiyi yerinde yemek lazım hele o saşimiler yok mu mik-kem-mel” falan diyerek havamı atmasını da bilirdim ama ne yalan söyleyeyim ben türkiye’de hiç suşi yememiştim ve japonya’da yediğimden de nefret ettim. Büyük bir hevesle ilk akşam hemen suşiciye gidelim diye tutturdum ve kapısından girer girmez gelen çiğ balık kokusundan midem döndü. Sonrasında da o etrafına sarılan siyah yosunun, lapa gibi ve bir tuhaf kokan pirincin ve o çiğ balıkların tadından da kokusundan da sıtkım sıyrıldı. Bir kez daha tokyo’daki meşhur balık pazarında o gün taze gelen balıklarla yapılan ve küçük olmasından dolayı kapısında epey kuyruk beklenerek girilen dükkanlarda satılan suşilerden deneyeyim dedim. Orada “toro suşi” adı verilen ve ton balığının karın kısmından yapılan suşiyi yenilebilir buldum ama asıl haşlanmış yılan balığı yedim ki pişmiş bir balık görünce babamın oğlunu görmüş gibi olduğumdan mıdır bilmem tadı inanılmaz güzel geldi.

    Onun dışında ramen ve soba isimli japon erişte çeşitleri mevcut. Her ikisini de oldukça beğendiğimi söyleyebilirim ama favorim hala noodle. Bir diğer lezzet de kızarmış istiridyeler ve karidesler. Yanlarında soslarıyla falan çıtır çıtır bira eşliğinde iyi gidiyorlar.

    Japon mutfağının yıldızı ise benim için tempura oldu. Tempura özel olarak hazırlanan bir hamura sebze ve deniz ürünlerini bulayıp kızartarak yapılıyor. Hamuru yaparken un, su,yumurta gibi malzemeler kullanılıyor ama özelliği bunların hepsinin buz gibi soğuk olması, soğuk hamura sebze veya deniz ürünlerini bulayıp kızgın yağda kızartıldığında çok hafif ve lezzetli oluyorlar.

    Japonların geleneksel sosu wasabi. Wasabiyi yanında soya ile sunuyolar çünkü çok çok çok acı bir sos. Soyanın içine çubuğun ucu ile azıcık alıp karşıtırarak normal bir acılık elde edip yemenizi tavsiye ederim. Aksi takdirde cidden yanarsınız ki ben acıya acı demem, arnavut biberini falan tatlı niyetine yerim :)

    İçecek olarak ise cola ile falan araları yok. Fast food tarzı yerlerde buzlu çay çeşitleri var ama içlerinde hiç şeker yok, tatlandırıcı da yok. Tatsız tutsuz şeyler. Onun dışında bol bol yeşil çay içiyorlar. Alkollü içecekleri ise pirinçten yapılan soğuk veya sıcak servis edilebilen sake. Oldukça şekerli bir içki, küçük shot bardağı tarzı bardaklarda sunuluyor. Sıcağını daha çok sevdim biraz sıcak şaraba benziyordu.

    Son olarak tatlı almaz mıyız? Alacaksak da japonların çok tatlı yiyemediklerini unutmayalım. En dişe dokunur tatlıları kestane ve çikolatadan oluşan kremalı pastalarıydı bana göre. Kestaneyi tatlılarda sıkça kullanıyorlar. Pirinç, yosun gibi saçmasapan şeylerle yaptıkları görüntüde güzel tad olarak vasat şekerlemeleri de mevcut ayrıca.

    “Japon mutfağı bu kadar değil daha neler neler var” veya “suşi süper birşey bir kere” diyenleriniz olacaktır. Gurme olmadığımdan sevdiğim ve sevmediğim yiyecekler üzerinden son derece taraflı yorumlar yaptım. Afiyet olsun!

    25 eylül 2014 12:29 15 ekim 2014 15:20

    2. Italyan mutfagindan sonra en sevdigim mutfak.

    25 eylül 2014 13:18

    3. haberlerde bi herifin röntgen görüntüleri vardı. herif şuşi yemekten heryerini tenya sarmış. tenyalar göze ulaştığında game over. ekmek olmayan bi mutfak sanırsam. bana göre değil. japon şoparlar ekmek arası domtisin tadını hiç bilemeyecekler. bi arkadaşım sırtı göğe bakan herşeyi yiyorlar demişti. nasıl benzetme o oğlum. neyse sırtımı sağlama alayım.

    25 eylül 2014 13:58


    4. Yazilanlari okuya okuya acikmama sebep olandir. Soyle bir udon olsa da yesek. Yaninda da unagiri maki... Pfffff cok aciktim :(

    25 eylül 2014 16:26

    5. Yabancı mutfaklardan en sevdiğim. Özellikle nigiriye bayılırım. Ülkemizde oldukça pahalı satılmakta maalesef. Gerçi bu sayede kendi çapımda evde sushi ve nigiri yapar oldum. Üstelik evde yaptığımda çivisini çıkarıp tıkanana kadar yiyebiliyorum. Siz de kendiniz yapmak isterseniz aşağıya Güzel bir tarifin linkini ekliyorum. Yorum kısmında malzemelerin nereden temin edilebileceği ile ilgili bilgi de bulabilirsiniz.

    http://www.cukurcumatimes.com/2010/10/evde-sushi-nasl-yaplr.html?m=1

    25 eylül 2014 17:42 25 eylül 2014 17:51

    6. bazen ben de yaparım mutfağımda, ichiban diye japon marketinden aldıklarımla :)

    26 eylül 2014 11:49

    7. Biz türkler hep mesafeli kalacağız bu mutfağa sanırım.bizim kültürümüzle pek benzeşmiyor,biz her şeyi pişmiş ve baharatlı yiyoruz.bol bol ekmek,et,şerbet ve tatlı seviyoruz.bu koniçiva japonlar varsa yoksa balık,pirinç.biz bunların sushiye koyduğu pirinci evde etli pilav yapıyoruz yav.neyse denemedim bilemiyorum ama klasik bir anadolu insanı (gizlinot: kendimi anadolulu olarak görmekteyim hep ) sushi de ne be?!

    12 şubat 2016 10:46


    8. sevdiğinizi söylediğinizde özentilikle itham edilme olasılığınızın yüksek olduğu mutfak.

    12 şubat 2016 10:50

    9. sushi ise yosunsuz tercih ederim, zira o yosun kokusu tadı beni mahvediyor.

    dolayısıyla içinde yosun olan her yemek bana uzak.tempura güzeldir ama.

    yeşil çaylı çikolataları da değişik oluyor.

    12 şubat 2016 12:38

    10. yemek olarak yeni bir şeyler denemeye bayılıyorum. bu konuda hiç bir ülkeyi ayırmam. japon, güney kore, çin, fransız, italyan, suriye, lübnan... restoranlarına gittim.

    ama içlerinde japon restoranlarının ayrı bir yeri var benim için.

    bir çok suşi restoranı var ama japon restoranlarında ki suşiler bir başka bence. çünkü japon ustalar yapıyor görebiliyorsunuz sizin için hazırlarlarken. (link: http://www.suslusozluk.net/g/japon-mutfa%C4%9F%C4%B1/16241/ görsel 1)

    birde bento (box) var. öğle menüsü gibi bir şey. (link: http://www.suslusozluk.net/g/japon-mutfa%C4%9F%C4%B1/16243/ görsel 2) yanında da miso çorbası (link: http://www.suslusozluk.net/g/japon-mutfa%C4%9F%C4%B1/16244 görsel 3)

    tatlılarını da unutmamak lazım. yeşil çaylı dondurma gerçekten güzel (link: http://www.suslusozluk.net/g/japon-mutfa%C4%9F%C4%B1/16242 görsel 4)

    bir defa gittiğimizde yeşil çaylı bir çeşit şarap ikram etmişlerdi gerçekten değişik bir içkiydi.

    buraya kadar her şey güzel de. malesef ucuz yerler değiller. yani her gün gidemem açıkçası. biraz daha uygun yerler olsa dışarıda yeme haklarımın hepsini buralarda kullanabilirdim.

    inşallah bir gün japonya'ya gidip orada da yemek nasip olur.

    13 şubat 2016 22:54