1. 1922'de portekiz'de doğan ve 2010'da ispanya'da vefat eden nobel edebiyat ödülü sahibi portekizli yazar.
yoksul bir aile doğan ve eğitimini yarıda bırakıp çiftçilikle uğraşan daha sonra yayın evlerinde çalışarak en sonunda 1998'de ilk kitabını yayınlamış 20. yüzyılın en büyük yazarlarından biri.
kendisinin hayal gücü bir yana bilgisi beni etkiliyor. eğitimini yarıda bırakmış, yoksul bir ailede büyüyen biri için hem dini hem toplumsal eleştiriye en sorgulatıcı yerden parmak basması, semavi dinlerle beraber uzak doğu dinlerini de bilmesi, peygamberler tarihi ve dünya tarihine olan özel ilgisi ve bilgileriyle beni hayran bırakmıştır.
kendi başına edindiği bu bilgileri romanlarında hem karakter hem olaylar üzerinde o kadar iyi kurguluyor ki karakterin gerçekliğine farklı bir boyut kazandırıyor.
romanlarının konuları, anlatım tekniği, kurgusu ve sonları çok dikkat çekici. kimsenin aklına gelmeyecek konuları ve karakterleri ele alıyor. tasvir ve renk konusunda çok başarılı. filin yolculuğu romanında o görkemi ve gösterişi hissedebiliyorken, körlük romanındaki o karanlık atmosferi de canlandırabiliyorsunuz
dilinin çok lezzetli ve muzip olduğunu söylemeye lüzum yok. romanlarındaki derinlik ve semboller o kadar çok ki her okuduğumda farklı lezzet alıyorum.
kendisinin en dikkat çekici özelliği noktalama işareti olarak nokta ve virgülden başkasını kullanmaması. bu eserlerini okuması zor hale getiriyor ancak bir kere alışınca sorun olmuyor.
ayrıca tüm romanları okuduğum en güzel açılış sözlerine sahiplerdir. eserlerinin açılışına ve bitişine ayrı olarak önem verilmeli.
kendisi 1998'de nobel edebiyat ödülü kazanmıştır. edebiyattaki yeri bir yana karısına olan aşkıyla da tanınır. romanlarını ona adar ve bir romanın başında "pilar'a; su der gibi." sözü yer alır.
kendisi şahsına münhasır olsa da aldığım edebi zevk bakımından onu necib mahfuz'a benzetiyorum. ikisininde peygamberler tarihi ve din üzerindeki romanları görüş bakımından çok benziyor. özellikle saramago'nun kabil romanı ile mahfuz'un cebelavi sokağının çocukları'nda adem, havva ve kabil - habil olayına bakış açıları mükemmel. kendisini ilk defa okuyacaklara filin yolculuğunu ve kabil romanlarını tavsiye ederim.
muzip dilini merak edenler için ise en çok belirdiği romanı ise ölüm bir varmış bir yokmuş.
- "Dünyaya gözümüzü açıyoruz ve o anda tüm yaşamımızı bağlayacak bir sözleşme imzalamış gibi oluyoruz, ne var ki günün birinde bir an gelir "Bu imzayı benim yerime kim attı?" diye sorabiliriz."
- "Ertesi gün hiç kimse ölmedi."
- "En kolay yapılan şeyin kötülük olduğunu herkes bilir."
ukte sahibi (yazar: tubilokko)
beatrice