1.
(gbkz: hande altaylı) tarafından kaleme alınan roman da Narin'in yaslıhan'dan İstanbul'a uzanan hikayesi anlatılıyor. geçmişi ve günümüzü çok güzel bir şekilde harmanlayıp okuyucuya sunmayı başarmış yazar.
kitap o kadar sürükleyici ilerliyor ki 1 günde bitirebiliyorsunuz.
narin' in ailesi ile olan ilişkisi çoğu zaman gözlerinizin yaşarmasına sebep oluyor.
(gbkz: merhamet) dizisi romandan uyarlanmış. bunu kitabı okuduktan sonra öğrendim. yayınlandığı dönemde diziyi izlememiştim ama romanı okuduktan sonra diziyi izlemeyi de düşünüyorum.
2.
hande altaylı'nın romanlarını seviyorum. çünkü ahlak timsali, melek, saf (bildiğin enayi kıvamında) zorlama baş karakter takıntısı yok. kadın baş karakterler toplumsal normlara uymayan karakterler oluyor genelde. bu da benim ilgimi çeken özelliklerden biri.
ilk hande altaylı romanı olan aşka şeytan karışır'ı hiç aklımda yokken kitapçının tavsiyesiyle almıştım ve iyi ki de tavsiye etmiş.
kahperengi ise benim en sevdiğim romanı. bir gelecekten, bir geçmişten olarak sürekli değişen zaman örgüsüyle anlatıyor.
aslında küçük bir kızın yokluktan kendini kurtarma çabasının hikayesi.
merhametin düzenli olarak izlemedim ama tamamen kitapla aynı gitmiyor. meraktan sonu nasıl bitti diye bakmıştım. sanırım bir yerden sonra tamamen kitaptan kopmuş.
mesela kitapta ki baş erkek karakter oldukça bencil ve narin'i hiç düşünmeyen bir karakter olarak benim aklımda kalmıştı ama merhamette bunu izleyici sevmez diye değiştirmişlerdi.
ben hande altaylı'yı takip ediyorum ara ara. farkettiğim kadarıyla 2 yılda bir roman çıkarıyor. biraz aykırı karakterleri seviyorsanız tavsiye ederim.
diğer romanları;
aşka şeytan karışır
maraz
delice
3.
yıllar önce ağlaya ağlaya okuduğum. özellikle finaldeki Narin ve Deniz ilişkisine hayran olduğum bi kitaptı. edebi olarak çok bi şey söyleyemem çünkü benim için kitapla bağ kurabilmek önemli, bana hissettirebilmesi. ben özlemini çektiğim dostluğu orda buldum.
4.
hande altaylı romanı.
hande altaylı'yı ilk kitabından beri okurum.aşka şeytan karışır ve maraz şehir kadınını anlatan romanlardı. kahperengi ise küçük bir kasabada var olma çabası gösteren sevgisiz bir ailenin kızına baş karakteri veren bir roman.
benim romandan unutamadığım bir satır ise şöyle: "unutulmuş biri olmak kötüydü. unutulmuş ama unutamamış biri olmak ise korkunçtu"
---spoilerımsı---
diziye gelirsek başta meraktan izledim ama sonradan cozuttu.babür diye bir karakter kitapta yok.abisi, kardeşi ve annesi ölüyordu o kasabayı terkettikten sonra.babası ile ise dizideki gibi aralarının iyileşmesi yoktu.zaten kitap deniz'in narin ve fırat'ı öğrenmesi ama destek olup kabul etmesi ile bitiyordu.hamilelik vs bunlar sonradan eklenmiş.
---spoilerımsı---