1.
hastalıkların en kötüsü diyeceğim ama iyi olan hastalık mı olur.
olmaz tabii ki, yine de kanser en beterlerinden.
yakınlarımdan kaç kişiyi bu illet yüzünden kaybettim, hala bu lanet hastalık sebebiyle acı çeken aile bireylerim var.
allah kimsenin başına vermesin.
en kısa zamanda da tedavisi bulunur inşallah.
2.
Allah düşmanımın başına vermesin , moral motivasyonla bile atlatmanın mümkün olduğu normal hücrelerin anormal şekilde artışından dolayı ortaya çıkan hastalıktır.
3.
Şu an anneannemde bulunan hastalık. İnanın o kadar zor ki bir insanın gözlerinizin önünde günden güne eriyip gittiğini görmek. Tek diyeceğim Allah kimseyi hastalıkla sınamasın.
4.
Kanser, hücrelerde DNA'nın hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz veya anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalması ile ortaya çıkan kötü huylu tümörler. X-ışınları, gama ışınları, ultraviyole, sigara dumanı, asbest, silika tozları, kömür ve alçı tozu gibi kimyasallar, bazı virüsler kanserde rol oynayabilir. Ayrıca genetik yatkınlığında önemli ölçüde riski arttırdığı belirlenmiştir.
Kadınlarda en çok meme, rahim ve kalın bağırsak kanseri; erkeklerde ise en çok akciğer, prostat, mide ve kalın bağırsak kanserleri görülmektedir.
5.
İşim. Hastaların evresine, metastaz durumuna ve alacağı radyoterapi ve kemoterapiye göre iyileşme gösterdiği, her gün uğraştığım, çalıştığım ama Allah düşmanımın başına vermesin dediğim hastalık.
6.
Allah kimsenin başına vermesin dediğim hastalıktır.
geçen sene yanlış bir tehşisle annemde şüphelendiler, sanki dünya başımıza yıkıldı.
gırtlağında artık kazınacak yer kalmayan eniştemin sonuçları şükür iyi geldi, vücutta yok ve küçülme var.
kemoterapi, ışın tedavisi görüldükten sonra hastanın çektiği o acılar, ailesinin acılar içinde kıvranırken ellerinden bir şey gelmemesi..
yakınlarında eğer varsa allah şifa ve sabır versin inşallah.
7.
herşeyin çaresini buldular bir bu lanet hastalığın tedavisini bulmadılar. ya da buldular da saklıyorlar. artık grip gibi, herkes kanserden vefat ölüyor ve elimizden gelen hiçbir şey yok.
dedem 81 yaşında akciğer kanserinden vefat etti, daha 5 ay bile olmadı gideli. herşey o kadar çabuk gelişti ki haberimiz bile olmadı. geçen sene haziran temmuz aylarında kusuyordu sürekli, midesi rahatsız ondan diye düşündük. yürümekte zorlanıyordu nefesi kesiliyordu, yaşlılıktan dedik. çünkü aklımızın ucundan bile geçmedi kanser ihtimali. eylül ayında doktor doktor gezmeye başladık, film çektiler zatürre dediler. hastanede kaldı iki hafta, evde onlarca iğne oldu, iltihap geçmedi. bir allahın kulu da demedi kanser ihtimali var diye. daha zatürreyle kanseri ayırt edemeyen doktordan ne hayır gelir ki. en sonunda işini bilen birine gittik. ciğerlerinde kitle var biyopsi yapılıp incelenmeli dendi, ama yapılamadı. o günden sonra dedem hiç kendinde olmadı. 3 hafta boyunca yoğun bakımda kaldı bir daha da gözlerini açamadı. 3 hafta içinde dağ gibi dedemi kaybettim. kanser olduğunu hiç bilmedi, söylemedik. yediremezdi kendine. böylesi daha iyi oldu.
benim dedem kısa süreli çekti bu hastalığı, çoğunda da uykudaydı. kurtuldu diyoruz. yıllarca tedavi gören ama iyileşemeyen hastalar var, kanseri yenmeye çalışan. allah hepsine şifa versin umarı bir an önce iyileşirler.
8.
Malesef annemin yakalandığı lanet hastalık :( 1 seneyi gecik tedavi görüyor ağrılarıda çabası :( Allah bütün kanser hastalarına sıfasını versin :(
9.
bir kaç hafta önce burda saydırdığım en yakın arkadaşım dediğim ama artık soğudum dediğim insanın canımın ciğerimin babası tutulmuş bu illete. telefonda bir anlatışı var nasıl güçlü durmaya çalışıyor sesi titriyor ama belli etmk de istemiyor ben ağlamaktan konusamıyorum zaten.ankara ya gelicez tedaviye diyor gelir misin yalnız katlanamam diyor ben söylediklerime bin pişman. keşke yanında olabilseydim o an can dostumun sarılabilseydim teselli olmaz belki ama belki hafiflerdi acısı.
10.
babamın sahip olduğu hastalıktı. 10 sene yaşadı bu hastalıkla. Akciğer kanseri idi. Ameliyat ile lobektomi oldu. 5 sene hiç bir şeyi olmadı. küçük hücreli olmayan akciğer kanseri diğer türlere göre yaşam kalımı daha uzun oluyormuş. Ama sonra nüks. nüks üstüne nüks. metastaz. 6 ayda bir 6 kürlük kemoterapiler. onlarca kez. hep tombuldu. artık diyabet gibi bir şey olarak görmeye başladım sanırım. birlikte yaşadığı bir hastalıktı. ama sonra son 1 yıldan daha az sürede hızlıca kilo verdi. artık ilaçlar da işe yaramıyordu. kemoterapi vermeyi de istemediler. çünkü ne varsa aldı zaten ve ilerliyordu. bir deri bir kemik kaldı ama o göbeği hiç inmedi. karnında hep su birikiyordu. sonuçta bir yere kadardı ve 57 yaşında, 6 ay önce vefad etti bu hastalıktan dolayı.
ben ilaç araştırmaları sektöründe çalışıyorum. doktorunun tavsiye ettiği ümit vaadeden bir ilaç varmış dediler. araştırdım. ilaç şirketini aradım, medikal müdürüyle konuştum. ne yazık ki hasta alımı bitmiş. sokamadım babamı o çalışmaya. eğer duyduğunuz bir ilaç olursa çekinmeyin araştırın, sorun, şirketi arayın, paranız imkanınız varsa türkiye'de olmasa bile erken erişim ile getirtilebiliyor mu araştırın.
ilaç sektörü içinden ve hatta bu ilaçların piyasaya çıkma aşamasını yürüten birisi olarak söyleyebilirim ki, bir ilaç piyasaya çıkana kadar o kadar çok deneme aşamasından geçiyor ki, on yıllar geçiyor. ümit vaadeden bir molekülün piyasaya çıkıp, reçeteyle satılabilmesi için çok çok çok çok uzun yıllar süren araştırmalardan geçmesi gerekiyor ki sağlık bakanlıklarından onay alsın. hele kanser ilaçları ise şirketlerin ilaç çıkarmak için yarıştığı alanlardan birisi. keşke ümit vaadeden bir ilaca denk gelsem de projesini yönetebilsem diyorum artık :(