kozmetik alışveriş bağımlılığı

335. işten ayrılınca, elinize sınırlı miktarda para geçince otomatik olarak bağımlılık da kalmıyor.

334. kendimizi bundan kurtarmamız lazım acilen.evet seviyoruz,gerçekten seviyoruz ama her sevdiğimizi almamıza gerek yok galiba,yani eminim.youtuberları izledikçe de alası geliyor insanın,Niyans'ımı izlemeden duramam ama artık izlemiyorum her videoyu,vallahi canım çekiyor.Bu döviz rezilliğinde yapmayalım arkadaşlar :) Yine de alışveriş olacak ise en uygun bence Rossman ve Eveshop'lar.Gratis ve Watsons pahalı her türlü.Açın hepsinin sayfasını yanyana ,kıyaslayın bakın göreceksiniz çok oynuyor.ürün bitirmeye yöneldim ben.deştikçe dolabı neler neler çıktı,kapağı açılmamış pudralar,3. ye alınmış aynı renk rujlar,ne oluyoruz yahu dedim.bundan sonra ürün bitirmeye odaklanıyorum,olursa da uygun fiyatlı iyi ürünleri alırım en fazla,benden de tavsiye :)

333. Günümüz tüketim çılgınlığının bir alt dalıdır. Kozmetik alırsınız kıyafet alırsınız ayakkabı çanta yeni çıkan abur cuburlar telefonlar bir bakmışsınız sadece alıyorsunuz. Sonra bütün aldıklarınız sizi basmaya üstünüze gelmeye başlar. Rafınıza sığmaz, organizere sığmaz. İşte burda bir yol ayrımı var. Ya almaya devam edersiniz ya da (link: https://www.suslusozluk.com/project-pan project pan ) gibi girişimlerle kendinizi durdurur, takaslar, ikinci el uygulamalarda satar, eşe dosta verir ya da tarihi geçtiği için atarsınız. Attıklarınızın da yenisini alırsınız. Zaten gün geçmiyordur ki yeni bir ürün çıkmasın ve delice pr ile gözümüze sokulmasın.

Tebrikler artık siz de bir kapitalizm kurbansınız. Kısır döngüye hoşgeldiniz.

332. Aldıkça aldıran bağımlılık. Makyaj bazı, far bazı, sabitleyici sprey, kontür paleti gibi şeyler hayatımızda yokken keşke olsa demezdik, aklımıza bile gelmezdi. Ama sektör bizi bunlarsız makyaj yapamayacağımıza ikna etti. Örneğin zamanında çeşit çeşit makyaj fırçası almışım, fark ettim ki 3 fırça ile makyajımı yapabiliyormuşum. Artık almıyorum, hepsi aldatmaca süslüler.

331. Benim bağımlılık hikayem de canımın sıkkın olduğu aralar başlamıştı. 2013 yılında çeşitli youtube kanalları,bloglar derken.. o zamana kadar da makyajdan anladığım siyah göz kalemi,rimel ve birkaç rujdu. Göz altım sorunlu olmasına rağmen kapatıcı kullanmayı akıl edememiştim demek ki. Neyse efendim bir iki video izledim iyi güzel de insanın canı izlediği makyaj örneklerini kendinde denemek istiyor. Tabi bende yeterli malzeme yok,takip ettiğim blogların kullandığım ürün şöyle güzel böyle indirimde yazdıklarını okudukça kendimi gratistir yerel kozmetik dükkanıdır böyle yerlerde buldum. İnanın gerekli olmakla beraber bir sürü gereksiz makyaj malzemem,koleksiyonum da oldu. şimdilerde sadeleşmeye gitmeye çalışıyorum. 

330. her şey bordo ruj aşkımın depreştiği 2014 yılının sonunda mac viva glam 3 almamla başlamıştı. 4 sene olmuş, ne çok harcamışım, ne çok bağlanmışım ve ne çok değişmişim. Kozmetik bende sigara etkisi yapıyor sanırım. Araya çoluk çocuk ve yeni bir hayat sığdırmışım ama dönem dönem durulsa da bağımlılığım artmış hep. Minimalizm mi? O ruj bende olmadan ölürsem peki?

329. Tüketim bağımlılığının bir alt dalı olup kozmetik ürünlere ilginin gereksiz derecede bir tüketim alışkanlığına dönüşmesi ve her bağımlılıkta olduğu gibi bağımlı kişinin bunu fark etmemesi ve tüketimlerini “ihtiyaç” adı altında yapmasıdır.

kendim de bu bağımlılığın pençesine düşmüş durumdayım ama en azından fark edebilmek ve girdilerim arasında bak ben böyle böyle de düşünebilmişim, yazabilmişim diyebilmek adına, tüketmiyoruz kampanyası sayesinde de Kendimce bulduğum çözüm önerilerini paylaşmak istedim.

Öncelikli olarak daha bilinçli bir tüketici olmak için vücudumuzu/cildimizi iyi tanımak ve kullanım alışkanlıklarımızı iyi belirlemek gerektiğini düşünüyorum. Yani zaten bu alana ilgisi olan herkes bir şekilde nasıl bir cilde ve nasıl bir alt tona sahip olduğunu bilir ama önemli olan gerçek ihtiyaçları belirleyebilmek adına kendimizi detaylı şekilde tanımak. hangi etken maddelerin bizde alerjiye neden olduğunu ya da muhakkak yapmamız gereken bakımları, kullanmayı en sevdiğimiz ürünleri ve gerçekten sevmediğimiz ürünleri iyi belirlememiz lazım. Örnek vermem gerekirse ben zaten fondöten sevmiyorum ve bir tane fondötenim var. sadece cildim nispeten kötü ve biraz desteğe ihtiyaç duyduğu zamanlarda bb krem kullanmayı tercih ediyorum. Bunun için milyar tane bb kremi eve doldurmamın manası yok. İyi bir araştırma sonucu mesela hangi ürünlerin iyi gelmeyeceğini tahmin ediyorum ve o bakımdan macera arayıp da bu markaların bb kremlerine hiç bakmıyorum. Aynı şekilde koyu renk ruj kullanmayı sevmediğim için ya da genel olarak ruj kullanmayı sevmediğim için daha çok nude rujlara ancak indirim dönemlerinde yöneliyorum. aslına bakarsanız sevmediğimiz, kullanmadığımız ya da “ihtiyaç” olarak görmediğimiz ürünlerde tüketmemek daha kolay. Önemli olan kullanmayı sevdiğimiz ürünlerde sadeleşmeye gidebilmek. Mesela benim gibi far paleti delisiyseniz; yeni çıkan bir far paletine kayıtsız kalamıyorsanız şöyle bir öneri verebilirim. Bu yeni çıkan ve sizin için arzu nesnesi olan paletteki tüm renklerin swatchlarına bakın, elinizde benzer tonlar varsa not edin. Bir far paletinin yarısından fazlası elinizde olan farlara benzer renk ya da dokuda farlardan oluşuyorsa “almayacağım” fikrini kafanıza iyice yazın. İndirim dönemi de olsa o markanın standlarına bakmayın mesela, internette aratmayın. Bu yeni palette sizde Bulunmayan tonlarda bir far varsa mesela benzer renklerin tekli farlarını araştırın. Bende yüzde yüz işe yaradı. (gizlinot: w7'nin on the rocks, deliciouz, blazin gibi far paletlerini almayacağım dedim ve o gün bugündür almadım çünkü elimde benzer tonlarda bir yığın far var. ) Bir de diyelim ki tekli far insanı değilsiniz. Depot işine girin elinizdeki farlardan kendi paletlerinizi oluşturun. (gizlinot: bu da bende işe yaradı, çok sevdiğim tekli h&m farları palet haline getirdiğimden beri daha sık kullanıyorum.) Bir başka üründen örnek vereyim. Mesela maskara delisi bir insansanız kirpiklerinizi güzel gösterecek ve istediğiniz nitelikleri yaratacak fırçaları tanımaya başlayın. Ben bir maskarada en çok ne istiyorum sorusunu sorun mesela, hacim istiyorsanız süslü sözlük gibi platformlarda sadece kirpiklerimi biraz uzattı şeklinde yorum yapılan maskaralara bakmayın. Çünkü tabii ki maskara her kozmetik ürünü gibi kişisel zevk meselesi ama bir başkasında az çalışan/çalışmayan herhangi bir ürünün sizde harikalar yaratması ihtimali çok düşük bence, macera aramayın daha istediğiniz sonucu verecek ürünlere yönelin. Kıl fırçalardan hoşlanmıyorsanız mesela ne kadar övülürse övülsün kıl fırçalı bir maskaranın sizi heyecanlandırmaması lazım. Yani sözün özü çok sevdiğimiz kozmetik ürünlerde bağımlılıktan kurtulmak için ilk olarak kendimizi iyi tanımamız ve zevklerimizi ve beklentilerimizi iyi bilmeniz lazım.

Herkes bir şekilde bir platformda, bir girdide muhakkak bahsetmiştir ancak ben bu başlık altında da bir kez daha yazmak istiyorum. Kendinize hakim olamıyorsanız vlog izlemeyin, blog okumayın mesela. İhtiyaç listesi yapmadan alışverişe çıkmayın. Ürün bitirmeden ya da Project pan’ininiz varsa oradaki ürünü tüketmeden ne kadar deli olsanız da başka ürün deneme merakınıza yenilmeyin. sürekli olarak yeni ürün öneren bir çok vlogger'i takip etmekten vazgeçmek bende "almalıyım" dürtüsünü biraz olsun engelledi mesela.

Son olarak; bende işe yarayan bir öneri daha paylaşmak istiyorum. Ben burada bir süslünün önerisine kulak vererek kullanıp bitirdiğim ürün ambalajlarını biriktirmeye başladım. (gizlinot: belki süslülerin son bitirdikleri kozmetik ürünler başlığı altındaki yazdığım girdileri ve çektiğim toplu fotoğrafları görmüşsünüzdür, evet o süslü benim.) Evde büyükçe bir poşeti bitirilen kutusu ilan ettim ve ıslak mendil ya da pamuk bile bitirmiş olsam ambalajını atmıyorum artık, poşette saklıyorum. Dolayısıyla eğer bitirilen kutusunu/poşetini doldurmayı amaçlarsanız yeni alınacaklar konusundaki hevesiniz biraz da olsa törpülenmiş oluyor. Bence bir deneyin. Bitirdiğiniz her ürünle ilgili de ilgili başlığa bir yorum yazmayı hedef edinin. Mesela burada “süslülerin bitirdiği son kozmetik ürünü” başlığı altına detaylı yazı da yazmayı amaç edindiğim günden beri yeni ürün denemektense elimdekileri bitirmeye daha çok odaklandım şahsen. Bu önerisi için şu an rumuzunu hatırlamadığım o süslüye teşekkürü de bir borç bilirim. <3

Son olarak ismi asla zikredilmese de ülkemizin ciddi bir ekonomik kriz içerisinde olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız lazım bence. Arada bir “(link: https://www.suslusozluk.com/tüketmiyoruz-kampanyası tüketmiyoruz kampanyası)” ve “(link: https://www.suslusozluk.com/almayacağım almayacağım)” başlıklarındaki girdileri yeniden okumanızı tavsiye ederim. Türk parası daha değerliyken bile insanlar çok borcum oldu, para biriktirmem lazım vb. girdiler yazmışlar bence şu an ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz, yarınımızın ne olacağı da belli değil. Bu bakımdan tasarruf etmeye çalışmamız hepimizin yararına olur. ben hep kendime şunu telkin etmeye başladım; elimdeki150 farklı ton far ya da 10 aynı rengin farklı tonunda ruj beni bambaşka bir insan yapmayacak. Makyaj ya da cilt bakımı, bu konuyu meslek edinmeyecek olan ben ve benim gibi insanlar için temel bilgi seviyesinden öteye geçmese dünya başımıza yıkılmaz. Ayrıca ne olursa olsun herhangi bir şeyin “bağımlısı” olmak bence çok ağır bir durum, bu bağımlılıktan kurtulma mücadelesini kendimize duyduğumuz saygının gereği olarak düşünmemiz lazım süslüler.

Lafı çok uzattım farkındayım, beni de lütfen mazur görün ama kalıcı bir girdim olsun, arada okuyayım ilham alayım, ilham vereyim istedim. Sevgiler sözlük.

328. benim böyle bir bağımlılığım yok ancak sıkıldığım zamanlarda makyaj vloggerlarını izliyorum, öyle ballandırarak anlatıyorlar ki bunları devamlı izlesem ben de bu batağa düşerim. ya da buradaki ürün başlıklarını okuduğum zamanlar o ürüne sahip olma arzusu hissediyorum ve gereksiz alışverişler yapıyorum. dediğim gibi bendeki rahatsız edici boyutta değil ama sebebi vloggerlar ve ürünlerin ballandırılarak anlatılması..burada istemeden birbirimizi tüketime teşvik ediyoruz..her ne kadar böyle olsa da tüketmiyoruz gibi başlıkların olması da sevindirici tabi ki..

327. dönem dönem içine dahil olduğum grup. ancak oturup mantıklı düşündüğümde şu sonuca vardım, benimki sürekli daha iyi ürün arayışından kaynaklanıyor. maskara alıyorum ilk başta çok beğenerek sürüyorum, daha sonra aynı şekilde tatmin etmiyor ilk zamanlar sürdüğüm gibi durmuyor ya da ikinciye aldığımda eskisi kadar memnun kalmıyorum. kapatıcı alıyorum ilk sürdüğümde harikaymış diyorum bir süre sonra istediğim gibi kapatmıyor. ruj deseniz genelde iki renk karıştırmak zorunda kalıyorum istediğim rengi elde etmek için ama her seferinde bir umutla belki tek ruj istediğim rengi verir diye milyon tane almış bulunuyorum. çıkamadım işin içinden.

326. Her ürün için geçerli olmasa da benim de içinde bulunduğum kabus. Ama dün net bir karar verip ruj far ten ürünü göz kalemi gibi kullanmayıp sadece yer işgal ettikleri için anlamsızca mutlu olduğum tüm gereksiz ürünleri ayırdım. Kullanmak isteyen arkdaşlarıma vereceğim. Aynı durum ayakkabı ve kıyafet için de geçerli tabii.