kozmetik ürünlerde sosyal medya manüplasyonu

1. (bkz: Manipülasyon)

2. özellikle duygu özaslan ve youtube neferlerinin yeni ortaya çıktığı 2015-2017 yılları arasında çoğu kadın bu manipülasyona uğradı diye düşünüyorum. bu kadar çok far paletine, birden fazla fondötene, 3 çeşit aydınlatıcıya, 15 çeşit ruja ihtiyacımız yokken hepimiz gaza gelip aldık. biraz duruldum kendi adıma ve elimdekileri tüketmeye çalışıyorum yeni ürün almıyorum. göz makyajı yapamadığım halde öğrenirim diye palet palet far aldım ne yapacağım şimdi hiçbir fikrim yok.

3. zaman zaman benim de kafamı karıştırıyor bu durum.

daha açık olmak gerekirse birkaç kremle gayet yetinebildiğim bir rutinim varken zamanla serumlar girmeye başladı hayatıma. serumları başta çok pahalı bulsam da aktif içerkleri daha konsantre bir şekilde barındırdıkları ve ciltte daha aktif çalıştıkları söylendi. peki diyerek rutine eklesem de çok sevdiğim bir skincare guru serumların kremlere göre daha az aktif içerik bulundurduğunu ve bunun bir marketing çalışması olduğunu söylemişti. tam aksini iddia edererk, krem formunda aktiflerin ciltte çalışmadığını iddia edenler de var.

avrupa'da dermokozmetik kullanımı çok daha yaygın ve c vitamini ya da retinol gibi aktif içerikler krem vasıtasıyla kullanılıyor. the ordinary sayesinde kanada ve amerika'da serum çılgınlığı başlasa da the ordinary markasını deneyimleyen birçok kişi birkaç ürün dışında zaman ve para kaybı olduğunu savunuyor.

kore cilt bakımında üst üste bu kadar uygulama yapılmasının sebebinin ürünlerin içeriklerinde işe yarar çok az ürün olmasıyla alakalı olduğunu düşünen çok insan var. (gbkz: purito güneş kremi skandalı) başlığında kore kozmetiğine güvenmediğini söyleyenleri ırkçılıkla itham edenler olsa da ben kendi adıma güvenmemeyi tercih ediyorum. neredeyse 100 spf içerdiğini iddia eden üründe 3 spf falan varmış. kabataş skandalı gibi hala bağımsız lab sonuçları gelecekti. e gelmedi! nasıl güvenecek tüketiciler? bilimsel verilere dayanmadan cilde %99 gençlik verdiği iddia edilen x maddesinden de faydalanmayıvereyim. reddit'te de başta korebeuty tarikatına mensup olup, sonrasında cildinde o kadar da iyi etkiler göremediğini söyleyenler var.

(gbkz: turkish skincare community) üyelerinden birkaçı hariç hepsi anayasaya göre suç kabul edilen örtülü reklam yapıyor. "ben bu ürünü parasını vererek aldım" ya da "bu ürünü deneyip yorumlamam için firma gönderdi" diyerek yırtındılar #işbirliği etiketini kullanmamak için ama yemezler canım. başta hobi sayfası diyerek postladıklarınız sayesinde sektör değiştirip (gbkz: korendy) çalışanı oluyor birçoğu. hepsi aynı anda aynı ürünü tanıtıyor, yani bir tekelleşme hakim aksi iddia edilse de.

4. tüketim çılgınlığını bir üst levele çıkaran manipülasyonlardır.

ben kozmetik ve dermokozmetiğin bir yere kadar faydalı olabileceğine inananlardanım. göz altlarımdaki koyu halkalardan estetik ameliyattan sonra kurtuldum. tabi ameliyata kadar çeşit çeşit göz kremleri, uygulamalar vs vs.

eninde sonunda herkes kırışır. kimi 30unda kimiyse 50sinde. bunda en önemli şey genetik faktör. bunu kremle değiştime şansı yok denecek kadar az.

7/24 makyajla gezen bazı kişilerin kırışık veya lekesinin olmamasını kozmetiklere bağlamak yersiz. ya lazerli işlemler, ya kimyasal soyma ya da operasyonlarla o şekilde kalabiliyorlar.

etkili ve cildin ihtiyacına uygun bir nemlendirici ya da yaşa göre anti aging krem yeter de artar. örneğin bu tek kremi uygularken, dermaroller yaptığım zamanla yapmadığım zaman arasındaki performans farkı onlarca kat farklı.

bu nedenle kozmetik yerine fiziksel işlemleri her zaman tercih ederim.

yapısal bir sorun göz altı morluğu, çukur, sivilce, skar gibi sorunlar varsa, bir uzmandan yardım almak en mantıklısı. hele bu tip sorunlar için üretilmediği halde bunun için kullandım çok iyi geldi gibi yalanları duyduğunuz an oradan koşarak uzaklaşın. bir dönem popo kremlerini yüze sürmek revaçtaydı. bir de onlara dermokozmetik krem paraları ödendi. sonuç hüsran tabi ki.

makyaj malzemesi konusu ise daha çetrefilli. x markanın x ürününe sahip olmamanın ayıplandığı dönemlerde yaşıyoruz. tabi yüzünüze sürdüğünüz bir ürünün o meşhur x marka olduğu anlaşılsın diye yüzünüze etiket yapıştırmıyorsanız veye her ortamda çantanızı masanın üstüne döküp marka göstermiyorsanız çok anlamsız. yani her türlü anlamsız.

hergün yüze sürelen 20 katman ürün, bir de kusur kapacatak kozmetikler için 1 yılda ödenen parayla ister cildinizle ilgili isterseniz fark yaratacak estetik operasyonu çok rahat yaptırma şansı varken, sürekli vaatlerle önümüze sürülen bu ne idüğü belirsiz kozmetiklerde çare aramamalı bence.

5. o kadar güzel bir şekilde özetlenmiş ki durum bilgilendiren süslülere çok teşekkür ediyorum. bir de benim anlamadığım benim aldığım bir krem yaklaşık 2 ay giderken bu kişiler, aynı anda 10 krem (biraz abartılı demiş olabilirim) kullanmasına rağmen su gibi kremleri bitirmesi ve kanallarında önermesi. ayrıca yukarıdaki süslünün dediği gibi koşulları birçoğumuzdan katbekat iyi olan bu kişilerle kendimizi karşılaştırmak kesinlikle doğru değil. bakım ürünlerini geçtim beslenmeleri bile birçoğumuzdan iyidir (maddiyat=iyi beslenme) insanın cildini yoran stres, uykusuzluk ve kötü beslenme faktörleri onları ne derece etkilemekte bizi ne derece etkilemekte. bir de ben birçoğunda estetik dokunuşlar olduğunu düşünüyorum. hiçbir krem mucizevi bir etki yaratmaz bence.

6. arkadaşlar siz bir ürün satın alırken o ürünün sadece şişesine ve içeriğine mi para verdiğinizi sanıyorsunuz?

ürün üretimi çok uzun aşamalardan geçen bir süreç türkiye hammadde üretimi yapmıyor dolayısıyla siz en ufak şeyleri bile yurtdışından alıyorsunuz bu hammaddelerin temini o hammaddeler buraya geldiğinde formülasyonu (gizlinot: ki burası çok önemli burda kullanılan teknolojiler ürünü aşırı derecede etkiliyor) şişesi belli başlı prosedürler ve testler sonra da büyük devletimizin tonla kestiği vergiler eğer varsa markanın dükkanlarına ürünün teslimi marka reklam yapıyorsa onlar mağazasında çalışan fabrikasında çalışan işçiler bunların her birine para ödeniyor üretici tarafından ki benim daha saymadığım bir sürü şey vardır eminim(gizlinot: markanın kendisine koyduğu karı saymadım daha gördüğünüz üzere). içerik 5 tl şişe 5 tl denilerek geçilcek bir süreç değil girişimci bi aile yakınımdan biliyorum üstelik o kozmetik gibi komplike bir şey de üretmiyor büyük bi markası da yok ona rağmen binbir türlü badire atlattı.

yanlış anlamayın mini mini minti yazara değil lafım onun dediklerini yalanlamıyorum (gizlinot: çünkü doğru söylüyor) bi niacinamide serum kesinlikle 120 lira olmamalı işin içinde ciddi bi şark kurnazlığı dönüyor benim tepkim bi üstteki "pahalı içerik olduğuna inanmıyorum" yorumuna. ürünün sadece içerik listesine para vermiyorsunuz arkadaşlar kaldı ki hammaddelerin de fiyatları birbirinden farklı oluyor sizin evde saksıda yetiştirdiğiniz aloe vera ile tertemiz havası olan bi adada doğal koşullarda profesyonel tarımla üretilmiş aloe veranın parasal değeri bir olabilir mi mesela? pahalı içerik vardır bazı ürünlerin elde edilmesi niacinamide kadar kolay olmayabiliyor özel teknolojiler gerekebiliyor vsvs

her pahalı ürüne kurnazlık bu demeyi yanlış buluyorum şahsım adına ve hepinizi kendi araştırmanızı kendiniz yapmaya davet ediyorum. youtube kanallarına instagram bloglarına bağlı kalmak zorunda değilsiniz içerik bilgileri, makale okuması yapmak bizim beynimize otomatik kodlanmadı sonuçta siz de okuyun öğrenin kararınızı verin alışverişinizi ona göre yapın başlıkta yazılan manipülasyonlara kanmayın ben 1,5 senedir her şeyi araştırıyorum 19 yaşındayım beebeauty jel de kullandım cosrx krem de kullandım hiç ayırt etmedim bu 1,5 senelik süreçte. şu an cildim hiç olmadığı kadar güzel bunu siz de başarabilirsiniz. bir içerik üreticisinin her beğendiği ürünü almak zorunda değilsiniz bilgi içerikli videolarını izleyip kapatabilirsiniz.

7. Manipüle edilmeyi bilmem de herkesin de aklı var yani, kullansınlar swh.

Eğer dirsekleriniz için özel olarak üretilmiş şu kremi kullanmazsanız cilt bakımınız yarım kalır.

8. insanlar burada açıklamak yerine soru cevap aparatında başlık sahibini linç etmeyi daha uygun bulmuşlar. "reklam" yeni bir şey değil. "marka algısı" yeni bir şey değil. sosyal medya var olmadan önce de vardı. burada anlatılmak istenen şu da değil, "malzeme 5 lira, bu ürün 5 liraya satılmalıdır." elbette diğer masraflar da maliyete eklenecek, elbette paketleme, pr payı da var bunlarda. ama kimse bana (link: https://www.suslusozluk.com/omega-skin-lab?i=1232638 şu ürünü) açıklayamaz.

köklü firmasındır, insanlarda bir güven oluşturmuşsundur, yıllarını ar-ge'ye vermişsindir anlarım. ama iki günlük türk firmalarının ordinary taklidi ürünlerinin 200-300 liralara satılmasını hiç mantıklı bulmuyorum. çok çok ciddi kar payı var. ben böyle ürünler alırsam kendimi enayi gibi hissederim. la roche posay'in bir serumu var mesela 300 lira, ben pahalı buldum o ayrı. ama amazon'dan bakıyorsunuz 30 dolar. kur farkı sayesinde bu fiyata geliyor. ama benzer ürünleri bazı türk markaları da çıkarıyor, yine 300 liraya yakın fiyat koyuyorlar. bu durum bana hiç iyi niyetli gelmiyor.

soru cevap aparatında bu konunun tartışıldığı başlık (link: https://www.suslusozluk.com/soru/s%C3%BCsl%C3%BCler-ger%C3%A7ekten-bu-kadar-k%C3%B6r-cahil-misiniz?t= bu. )

9. az önce yukarıda linki verilen soruya yazdıklarımı burada da yayınlamak istedim. dünya başlı başına bir pazar yeri arkadaşlar. şu an yazdığımız platform bile bir tanıtım aracı. bilinçli tüketici olmak sizin sorumluluğunuzda. her markanın amacı para kazanmaktır. bunun için en büyük bütçeler tanıtım- reklam sürecine ayrılır. özgün içerikleri olan markaları konunun dışında tutarak markaların çoğunda formülasyon kopyalama, muadil ürün üretme tutkusu var. çünkü kozmetik sektöründe popüler olan içeriğe yoğun bir talep oluyor.bu talebi beslemeye yönelik deyim yerindeyse her bütçeye uygun ürün sağlamak markaların işine geliyor. çözüm nedir ? çözüm yok bence. bu pazar böyle beslenmeye devam ettiği sürece çözüm bulamayız. ben güvendiğim, deneyip memnun kaldığım, dermokozmetik-kore kozmetiği karışık rutinimle devam etmek istiyorum. alıp evde yapmak isteyen varsa onlar da aynı şekilde devam edebilir. tüketiciye yansıtılan bu masraf kalemlerini her açıdan sorgulamak oldukça mantıklı bir yaklaşım.bu şekilde bilinçlenmenin önünü açabiliriz. 

10. bu influencer denilen tüketim çılgını ve herkesi tüketmeye yönlendiren tayfanın çok genç yaşta izleyicileri de var. tamam milletin aklı yok mu almasın diyorsunuz ama etkilenen ve ailesini bu konuda sıkıştıran ya da bu ürünleri alamadığı için kendini eksik hisseden genç kızlar yok mudur sizce ve bunların, insanların zorlukla kazandığı parayı işe yaramayacak ürünleri överek harcatması ne derece doğru? tabii ki onlardan etik davranışlar beklemiyorum sonuçta adamlar kazandıkları paraya bakıyorlar geri kalanı umurlarında değil ama sözlükte birkaç kişi bunları okuyup influencerları ona göre izlese bence bu bile büyük kardır.