1.
başrollerinde, bayıldığım Léa Seydoux ve Adèle Exarchopoulos'un rol aldığı 2013 yapımı fransız filmi. aynı yıl cannes'da altın palmiye ve başka pek çok ödül kazanmış, dilimize de mavi en sıcak renktir (gizlinot: blue is the warmest colour da ingilizce adı) diye çevrilmiştir. julie maroh'un çizgi romanından sinemaya uyarlanmıştır. içeriğindeki bazı sahneler cannes'da bayağı tartışılmış.
-----------spoiler------------
beni en çok etkileyen sahnesi adele'in barışmak için son bir umut emma'yla buluştuğu sahne oldu nedense, adele çoğu konuştuğum kişiye göre haksız olsa da emma'nın da aynı sırada onu aldattığını düşündüm hep. bunun dışında oyunculuklar gerçekten mükemmeldi. sevişme sahnesinin mükemmelliğine zaten diyecek söz bulamıyorum. kendimden şüphe etmeme yol açtı diyebilirim en azından. (ybkz: swh)
----------spoiler---------------
ukte (yazar: lipstik)
29 nisan 2017 00:27
30 nisan 2017 17:38
2.
tam adı La Vie d'Adèle – Chapitres 1 & 2 (gizlinot: adele'in yaşamı - bölüm bir ve iki) olan abdellatif kechiche filmi. filmin adı sebebiyle yönetmene üçüncü ve sonraki bölümlerin çekilip çekilmeyeceği sorulduğunda "ne yazık ki lea seydoux benimle bir daha çalışmak istemediğini söyledi" demiş. bu arada hatırlatmakta fayda var, film "Le bleu est une couleur chaude" isimli çizgi romandan uyarlama ancak çizgi roman ile film birebir örtüşmüyorlar.
film iki ayrı sosyoekonomik/sosyokültürel sınıftan iki kadının aşkını ve sınıf çatışmasının ilişkilerine etkisini anlatıyor. film boyunca yaşamı ile iç dünyasını tam anlamıyla örtüştüremeyen adele'in iç çalkantılarını izleyebiliyoruz ve bu çalkantılar adele'in emma'yı sevme biçimine kadar etki ediyor. cinsel çekim ve ibresi bir tarafa daha fazla kayan duygusal çekim yetersiz kalınca biri öğretmen, diğeri ressam olan adele ve emma'nın ilişkileri de entelektüel ve sınıfsal farklılıktan nasibini alıyor.
bunların haricinde sevişme sahnelerinin başarılı olduğuna kesinlikle katılmıyorum. sahnelerden yönetmenin erkek olduğu doğrudan anlaşılabiliyor. anlamsız pozisyonlar, birbirini tatmin etmeye yönelik değil kameraya güzel görüntü vermeye yönelik hareketler, hareketlerin anlamsızlığına rağmen zevk alındığının yansıtılmaya çalışılması... sanırım başrol iki kadın da heteroseksüel olunca kimse de çıkıp "abdüllatif, ne yapıyoz biz allasen?!" dememiş.
bana göre iki kadın arasındaki sevişmenin gerçeğe en yakın yansıtıldığı film için bkz. (gbkz: below her mouth).
son olarak da filmin başrollerinin bir röportajından, bir parça spoiler sayılabilecek komik bir bölüm (link: https://www.youtube.com/watch?v=V09AA3LPiZ0 koyayım).
ek: (spoiler)
herkes adele'in tek suçlu olmadığını ve emma'nın da adele'i aldattığını düşündüğünü yazmış ama ben emma'nın adele'i aldattığını düşünmüyorum. emma sadece içindeki ego savaşı sebebiyle aşka ve dolayısıyla adele'e ilgisini yitirmişti ve mesleki saygınlığını aynı donanımdaki bir partnerle pekiştiremediği için sosyal çevre baskısına yenik düşmüştü. tabii lise ile "sosyal flört" ettiğini göz ardı etmiyorum ama lise ile birlikteliğinin pr çalışması gibi bir şey olduğu çok açıktı.
29 nisan 2017 21:01
30 nisan 2017 12:01