yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (8)
    • medya (0)

    1. ukde: (yazar: pocahontas)

    literatür adı postpartum depresyon

    sebebi her kişiye göre değişir. karşılaşılan sebepler kişinin kendini anne olmaya hazır hissetmemesi ya da toplumsal annelik kavramını benimsememesi olabilir. anne olduğunda değişen sorumluluk ve hayat tarzı anneye uymayabiliyor, hayatının hiç bir aşamasında söz hakkı olmadığı hissinden kaynaklandığı da görülebilir, anneanneler babaanneler ve olaya dahil olan diğer bütün aile üyeleri işleri kolaylaştırmayı amaçlarken tam tersi zorlaştırdıklarında yeni anne duruma tepki geliştirebilir.

    tıbbi yardım alabilecek durumda değilseniz kendinize zaman ayırmak için, yalnız kalabilmek için ve bebekle yalnız kalabilmek için bahaneler yaratmayı deneyebilirsiniz.

    10 mayıs 2017 20:08

    2. Tırnak batması gibi çeken bilir bunu... hayatımda hiç depresyona girmemiştim taaa ki Doğum yapana kadar... siz deyin hormon çekilmesinden, ben diyeyim mükemmeliyetçi kişilik yapımdan oldu. İçinizde bir yetersizlik duygusu hakim olur , sürekli ağlayan bir bebek bu durumu taçlandırır. Sanki anne olmak için uygun değilsiniz gibi gelir falan. Allah düşmanıma bile vermesin zordur. (Eş desteği , spor, kilo vermek ve işe dönmeyle düzelir eski formuna dönülür :)

    10 mayıs 2017 21:34

    3. hamilelikte omega3 kullanımı ile azaltılabileceği söylenen depresyon. eczacı bir arkadaşımın ve karatay'ın yalancısıyım.

    10 mayıs 2017 23:33


    4. Doğum sonrası psikozu denen, depresyonun çok daha farklı ve ağır haliyle bazen karıştırılabilen, hayatı bir anda yeni doğmuş bir bebeğe uyum sağlama konusunda bu denli değişen bir kadının yaşadığı, endişeyle karışık yetersizlik hissi. 'aman kızım hepimiz doğum yaptık ne var yani bunda?' , 'seni gören de bir şey oldu sanır emzir, yatır, bezini değiştir bir şey yok ki zaten', 'sütün gelsin şunu ye, ay yoksa sütün yetmiyor mu senin?' gibi yaklaşımlar ve tüm bunların üstüne kadın bebeği sanki tek başına dünyaya getirmiş gibi davranan ilgisiz babaların, zaten kendini yetersiz ve bu yüzden de gergin hisseden anneleri kötü yönde etkilediğini de asla göz ardı etmemek gerek. İlla her lohusa depresyonu yaşayan kadına, planlı bir gebelik değildi galiba, istemeden mi anne oldun yaftasını da yapıştırmamak lazım. Gayet de planlı bir gebelikle hamile kalıp, son derece mutlu bir hamilelik dönemi yaşayan kadınlar da lohusa depresyonu yaşayabilir. ikisi her zaman birbiriyle ilintili olacak diye bir şey yok sonuçta.

    konuyla ilgili mutlaka bir uzman yardımı almanın durumla başa çıkmak adına en etkili yöntem olduğu bilinen bir gerçek tabii. ancak bu süreçte bazen aileden ya da yakın arkadaş gibi birilerinin, özelikle de eş desteğinin alınmasının fazlasıyla önemli olduğu konusunda birçok uzman hemfikir. Bir de Depresyonla ilgili fiziksel bulgular değerlendirilirken, folik asit eksikliğinin mutlaka ayrıca incelenmesi gerektiği yönünde uzman görüşleri de mevcut tabii.

    11 mayıs 2017 00:26

    5. bi kere öncelikle lohusa halini atacaksın kafandan. aman ben yatmalıyım, ağrım sızım var vs geçeceksin bunları. her şey biraz da psikolojik. ciddi fiziki rahatsızlıkların, kanaman vs vardır onları kast etmiyorum tabii. ama bizim ülkede durum şudur ya : kadın doğurur, anası gelir, yanında kalır günlerce. misafirin biri gider, biri gelir. kayınvalide eksik olmaz. gelmese gelmedi diye yakınır kadın. gelse, ayrı dert. neyse efendim eve girip çıkan misafirin de haddi hesabı yok dedik tabii bu insanların ağzı torba değil ki büzülsün hepsi konuşur, yok efendim bebek biraz sarı mı ? yok efendim sütün yetiyo mu ? niye ağlıyo aç mı ? sen pek bi şişmişsin hala inmedi mi göbeğin gibilerinden binbir çeşit gereksiz ve hadsiz laf lohusayı bulur. çoğu kadın baş edemez bu sorularla, altında ezilir kalır zaten yeni duruma adapte olamamıştır daha.

    bebek, anne ve baba başbaşa kalmalıdır. bi kere bu üçlü birbirine alışıcak. anne emzirmeye, bebek bakımına alışıcak. baba yardımcı olucak. olması gereken budur. olması gereken gelen misafirlere ikramda bulunmak ya da bebeği kucaklarına vermek değil. o bi kere yenidoğan, öyle ellemesin kimse, hele hele hiç öpmesin.

    bebeklerin uyku ve beslenme düzeni açısından da ailesiyle yalnız kalması benim için çok önemliydi ilk günden beri ve biz bebeğimize eşimle baktık. annem 5 dakika bile uzaklıkta olmamasına rağmen ne bir gece kaldı ne de benim evimde saatlerce oturdu. basar beni zaten öyle şeyler. misafir dersen en yakınlar geldi gitti. çok geniş bir çevremiz de yok ama olsaydı bile biraz bebeğimiz büyüsün sonra buyrunuz diyecek kadar da rahat biriyimdir.

    işin özü kendini hasta gibi hissetmemekte. ilk günler yorgunluk vs olur ama bebek sana tüm enerjiyi verir. bi de eve hapsolmamak lazım biz ilk bebeğimizde 4. gün yemeğe çıkmıştık ailece ve yakın akrabalarımızla. ben de bol bol çıktım, gezdim.

    tabii tıp literatüründe lohusa depresyonu diye bi şey yok mu var. bebeği kabullenemeyen annelerden tut da çok ağır depresyon geçiren hatta çıkamayanlar var benim yazdığım biraz Türk tipi lohusa kafası oldu. aman kimse yapmasın onu da. yani bence, ben sevmiyorum.

    11 mayıs 2017 01:10

    6. Bir gün level atlayıp gireceğim depresyon çeşididir kendisi. (gizlinot: galiba belki tahminimce)

    11 mayıs 2017 02:03

    7. nenelerimiz derler ya lohusa kadın tek bırakılmaz korkar. işte bunun adı postpartum depresyonu. yazılabilecek çoğu şey yazılmış aslında.

    söyleyebileceğim şey ise klinik tedavi gerektirmez. kadın, anneliğe adapte olur ve o kötü düşünceler geçer. bunun hızlı atlatılması ise eş-aile desteği, kişinin her şeyin üstesinden gelebileceğine inanmasına bağlıdır.

    bu depresyon süt salgısını azaltır, birey rol performansında bozulmaya neden olur.

    yeni anne olanlar ya da anne adayları biyolojik olarak hazırsınız ki bebeğiniz oluyor, yetersiz hissetmenizi gerektirecek hiçbir şey yok. o dönemdeki anneliğin tadını çıkarın. eşek sıpaları bir daha küçülmüyor çünkü.

    11 mayıs 2017 19:35


    8. hep söylerim kadın kadının düşmanı değil kardeşi olmalı kadın dayanışması desteği hep olmalı..ben lohusalık dönemimde etrafımda ne kadar çok destek değil köstek olan kadın gördüm bir bilseniz.. en yakınlarımdan bile duydum bu abuk subuk sözleri..size tavsiyem bu kadınları ne yapıp edin bu dönemde etrafınızdan uzak tutun.

    ben bir gün hiç unutmam bu bebek çok sarı, yeni aldığınız beyaz ampulun altında soyup 1 saat yatırın bu çocuğu diyen çok bilmiş bir kadını evimden kovuyordum.

    yeni hayatınızın bebeğinizle ve eşinizle geçirdiğiniz en güzel günleri olacak bu günleri doyasıya yaşayın.sağ salim sorunsuz doğduğu için şükredin.o miss gibi kokusunu içinize çekin.

    19 ekim 2017 14:55