1.
Çok yakın dostumuz ve/veya ailemizden biri olmadığı sürece (ki ben aileye akrabaları dahil etmiyorum) insanların hakkımızda ne düşündüğünü umursamamaya çalışıyoruz, bir şeyleri sadece kendi istediğimiz için, kendimiz sevdiğimiz için yapıyor ya da yapmıyoruz ve en önemlisi çok sevdiğimiz bir şeyle ilgilenerek (mesela dans gibi, resim gibi, kitap okumak vb.) düşüncelerimizi iyiye kanalize ediyoruz. Spor yapıyoruz, su içiyoruz, az miktarda güzel tatlı yiyeceklerden de yemeyi ihmal etmiyoruz efendim. :)
2.
amaaaan bir kere geliyoruz hayata düşüncesine dikkat etmek. bazen çok iyi sonuçlar doğursa da bazen başımı ağrıtıyor.
3.
Yazın müthiş depresyondaydım, çıkmam 5 ayımı almıştır. Neler yaptım?
-kan tahlili yaptırın. hormonal bir bozukluk var mı baktırın. kıyı ege'de yaşadığım halde, bende d vitamini yokmuş. 30 ya da 50 olmasi gereken değer bende 5. şimdi kendimi tedavi ile birlikte çok daha iyi hissediyorum.
-bir meşgale bulun. ben önce kendimi müziğe verdim. piyano çalmaya başladım. fakat müzik bana iyi gelmedi. bazı şarkılar bazı anları hatırlatıyordu, ağlıyordum çok. müzik kulağım da yoktu zaten, bıraktım. spora yöneldim. pilates ve bisiklete. başlarda sürünerek gidiyordum ama d vitamini tedavisiyle üzerimdeki halsizlik gitti. spordan zevk almaya başladım. bir süre sonra vücut kanalize oluyor.
- affedin. kızıyorsanız kızmayın. ben zaten insanlara kızmıyordum, kimseye bir dargınlığım yoktu. sizin varsa affedin, barışın herkesle. yüz yüze olmasa da içinizde.
- siyaseti ve twitterı bırakın. twitter bir gayya kuyusu. keşke hic bulaşmasaydım. sitede birkaç olumlu hesap dışında herkes garip. bayağı garip. artık haber kaynağına bakmıyorum bile.
- temizlenin. manevi anlamda... olabildiğince... dedikodu yapılan ortamlarda bulunmamaya çalışıyorum, kötü haberleri okumuyorum. iyiye odaklanmaya çalışıyorum.
hayatım mükemmel mi? değil... kimsenin değildir. elimden geldiğince mutlu olmaya çalışıyorum. umarım bir kişiye de olsa faydasi dokunur bu yazının. en azından belki tahlil yaptırmasına sebep olur.