1.
narstan laguna bronzer almak için şaşkın bakkal şubesine gittim. ilk defa alacağım için önce denemek istediğimi söyledim ve uygulama yapılmasını istedim. bana zeynep adındaki çalışan tarafından verilen cevap; "ben sürmesini biliyorum zaten" oldu. aldığım cevap karşısında şok oldum ama sakinliğimi koruyarak kibarca nasıl sürüleceğini göstermesini istedim. uygulamayı sadece tek bir yanağıma yaptı ve diğerine kendim yapmam için fırçayı bana verdi. ikinci şoktan sonra fırçayı alarak diğer yanağıma uygulamayı kendim yaptım. onun sürdüğü yanağım o kadar kötüydü ki mağazadan çıkışta moralim sıfırdı. ben böyle bir hizmet görmedim. mağazaya girişimden çıkışıma kadar soğuk bir tavırla karşılaştım. yüzüme yapılan uygulama o kadar kötü oldu ki daha sonra gittiğim boyner mağazasındaki ysl standında çalışan kadın fondotenlere bakarken yüzününüz sol tarafı olmamış isterseniz düzelteyim dedi. bunun benim abartmam olmadığını buradan anlayabilirsiniz. bu kadar güzel ürünlerin olduğu bir mağazaya böyle çalışanlar yakışmıyor. siz siz olun uygulama istemeyin, kendiniz daha iyi yaparsınız...
2.
Manasız özgüvenleri var gördüklerimin. Sanki ürünün pigmentasyonundan ton seçimine kendileri yaratmış da ürün denemeye ya da almaya gelen müşterinin onlara özür borçluymuşcasına davranmalarına birebir şahit oldum. Bu nedenle ürünlerini çok sevmeme rağmen ayağım standlarına gitmiyor.
3.
city's de nispeten ilgili çalışanlarla karşılaşabilirsiniz ancak şaşkınbakkaldaki tüm çalışanlar numunelik sanırım. soru sormaya korkuyor insan. Laguna allık kontör için işimi görür mü sorusuna "kendiniz karar vereceksiniz ona" diyen, concealerın bir açık rengini merak ettiğimi söylediğimde sinirlenen çalışan azbulunur sanırım dünya çapında. yok mu şöyle işini seven, sohbet muhabbet içinde alışveriş yapabileceğimiz bir yer yahu. bir tanecik hobimiz var onu da böylece mahvediyorlar resmen
4.
Şaşkınbakkal şubesindekiler gerçekten çok kötü. Geçtiğimiz yaz transparan pudra almaya gitmiştim direkt girdim şunu istiyorum dedim birazda sevimlilik yapıyorum ay işte hiç bi sephorada yok sonunda buldum falan tepki yok verdi kasaya doğru geçerken renkli nemlendiriciden tester alabilir miyim denemek için dedim yaağğ yalnız bizde tester kabı yoğğğkkk istiyosağn sephoradan alabilirsin dedi burnu büyük bi şekilde peki dedim-gerçekten öyle mi bilmiyorum- kasaya geçtim yandaki kadına o bilindik nars poşetinde ürünü verdiler ben ödemeye gelince tek ürün diye poşete gerek var mı dedi iyi olur dedim kutunun bile sığmadığı kırmızı minicik bi poşete-kuyumcu poşeti gibi- koydu verme daha iyi yani. Bir daha asla gitmem sephorada istediğim gibi mıncıklarım daha iyi.
5.
nişantaşı city's çalışanlarınında bi farksızdır.al birini vur ötekine.
6.
Şaşkınbakkaldaki mağazasının önünden geçerken çalışanlarının kötü ünü aklıma geldiğinden sinirlerimi bozmamak için hiç girmeye tenezzül etmedim. City's mağazasında sema isimli tatlı mı tatlı bir muaları var. Mağaza boş olduğundan kendisiyle sohbet etme imkanı da buldum. Bir sürü ürün mıncıkladım sorularımı sordum o da içtenlikle yardım etti beğendiğim ürünleri yüzümde uyguladı minik trickler verdi. Yolunuz düşerse bir uğrayın derim
7.
Sanki on bin lira maaş alıyomuş hatta nars'ın türkiye müdürüymüş gibi bi havalar. Bobbi brown'da da aynı mac'te de aynı. Bence böyle tipleri seçiyolar zaten, bizi böle aşağılasınlar biz de "yo ben hiç de sandığın gibi biri değilim" deyip alışveriş yapalım. Ama bende bu psikoloji hiç çalışmıyor. İyice kaçıyorum bu mağazalardan.
8.
Bugün hava çok güzel diye bağdat caddesine attım kendimi. Yürürken de şaşkınbakkal nars mağazasının önünden geçtim. Hot sandin toz hali yeni çıktı malumunuz ben de onu denemek için girdim içeri. Sordum geldi mi şubeye diye kadın evet diyip gösterdi ürünü. Aldı parmağıyla eline sürdü. Benim de en sinir olduğum şey müşteri bir ürün soruyorsa alıp kendi ellerinde denemeleri kardeşim ne yapayım ben senin elindeki duruşunu onu bana uygula en kötü gel benim elimde dene değil mi? Ben de eline bakmadan uygular mısınız dedim. Kadının yüzü değişti tabi dedi. Aldı eline sık kıllı bir fırçayı. Hatta elindekinin adını bilmiyorum ama gözünüzde canlansın diye söylüyorum rt'nin expert brushı gibi bir fırça. Aldı onla ürünü aydınlatıcı sürülen yerden yanağımın yarısına kadar sıvadı güzelim aydınlatıcıyı o fırçayla. Şok oldum aynaya bi baktım yanağım parıl parıl yüzüme nur inmiş. Fiyat sorup dışarı çıktım ön kameradan baktım kendime gün ışığında gördüğüm manzaradan sonra saçlarımı yüzümün sağ tarafına atıp kapatmaya çalışıp inşallah kimse fark etmez iç sesi eşliğinde yürüyüşüme devam ettim (gizlinot: swh )
9.
Bugün şaşkınbakkal nars şubesine gittik.içerisi boştu ve çalışanlar hep beraber yandaki Cafe de oturuyorlardı.sanırım bu yüzdendir ki içeriye girdiğimizde bir karış suratla ve ilgisizlikle karşılaşıyoruz.rahatları bozuluyor sanırım.kapıya yazı asın bari bir de telefon numarası koyun biz siz müsait olunca geliriz :)
10.
İstinye park şubesine gittim, sağ olsun çok ilgilendi çalışan kişi fakat nw10 rengime turuncu fondoten satmaya çalıştı. Israrla ay bu sizin tam renginiz falan diyor. Satmaya çalıştığı ürün de hem ten rengimden köyü, hem de inanılmaz turuncu durdu. Erkek arkadaşım da bana destek verince ama onun alt tonu pembe bunu kullanması lazım, beğenmezseniz yenisini alırsınız dedi. Şaka gibi, o Kadar para vercem beğenmicem ve yenisini alıcam, nasıl bir kafa? Bir de kendinin beyaz tenli olduğunu ama sarı alt tonlu olduğu için koyu durduğunu söyledi. Bunun üzerine zaten teşekkür ettim ve koşarak uzaklaştım. koyu buğday tenliydi kendisi ve Kendi rengini bilmeyen birine danışmak istemedim. Erkek arkadaşımda esmerdi o kız neresi beyaz tenli, nasıl çalışıyor diye baya söylendi, kadına satmaya çalıştığı fondotenden dolayı kızdıgından.