yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (19)
    • medya (1)

    1. "Birçok insan zaman zaman çeşitli konularda evham, endişe ve takıntılara kapılabilir. Ancak çoğu kez günlük yaşam içinde ortaya çıkan bu duygular ile baş edebilir ve sorunlarımızı yaşamımızı etkileme noktasına varmadan çözüme ulaştırabiliriz.

    Takıntılı düşüncelerin günlük yaşamımızı etkileyecek, günlük aktivitelerimizi kısıtlayacak düzeye gelmesi durumunda OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) adı verilen bir ruhsal hastalık akla gelmelidir.

    OKB, obsesyon adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan bir ruhsal hastalıktır.

    - Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompulsiyonu (gizlinot: çamaşır suyuyla bulaşık, sebze meyve yıkayanı duymuştum)

    - Kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu (gizlinot: kapıyı defalarca ve defalarca kilitleyenler)

    - Cinsel içerikli obsesyonlar (gizlinot: en enteresanı da bu) (gizlinot: ya tecavüz edersem düşüncesi)

    - Dini içerikli obsesyonlar (gizlinot: ya dinden çıkarsam düşüncesi)

    - Simetri/düzen obsesyon ve kompulsiyonları

    - Dokunma kompulsiyonları

    - Sayma kompulsiyonları(bkz: )

    - Biriktirme ve saklama kompulsiyonları (gizlinot: poşet ya da çöp biriktirenleri duymuşsunuzdur)

    - Batıl itikatlar, uğurlu, uğursuz sayılar ve renkler

    OKB’NİN NEDENLERİ

    - Genetik nedenler

    - Beyin işlevlerinde bozulma ve serotonin (gizlinot: ssri grubu antidepresanların verilme nedeni)

    - Çocukluk çağı travmaları

    - Kişilik özellikleri

    Tedavi

    - İlaç tedavisi

    - Bilişsel-davranışçı tedavi (gizlinot: psikoterapi)

    AİLE VE ARKADAŞLARA DÜŞEN GÖREVLER

    OKB’li hastalar sıklıkla takıntılı düşünce ve davranışları çevredekiler tarafından fark edildiğinde, öğrenildiğinde nasıl karşılanacakları, ile ilgili endişe yaşarlar. Çoğu hasta ayıplanacağı, dalga geçileceği, küçük düşürülebileceği düşüncesi ile hissettiklerini paylaşmaktan ya da açığa vurmaktan kaçınır. Hastalar, damgalanma kaygısı ile tedaviye hastalığın başlamasından çok uzun süre sonra gelebilmektedir. Aile üyeleri ve arkadaşları hastanın zaman zaman çevreye de huzursuzluk verecek düzeye varan takıntılı davranışlarının hastalar tarafından engellenemeyen, karşı koyamadıkları düşüncelerden kaynaklandığını bilmelidir, tedaviye uyum sağlanması konusunda yardımcı olmalıdırlar.

    KENDİNİZDE OKB OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSANIZ NE YAPMALISINIZ?

    Kişinin kendindeki bazı düşünce ve davranışların bir ruhsal hastalığın belirtileri olabileceğine karar vermesi çoğu kez güçtür. Okumuş olduğunuz bu broşürde kısaca tanıtılmaya çalışılan OKB’nin sizde olabileceğin-den kuşku duyuyorsanız bir psikiyatri uzmanına başvurarak profesyonel yardım talep edebilirsiniz."

    (link: http://www.psikiyatri.org.tr/pagepublic.aspx?menu=23 burdan özetlenerek alıntı yapılmıştır.)

    4 ekim 2014 12:15 4 ekim 2014 12:18

    2. Gerçekten insanın hayatını zorlaştıran bir hastalık. Özellikle bu cinsel obsesyonlar fena. Mesela kişi sürekli ya kuzenimle ilişkiye girersem diye kendini yiyip Bitirebilir. Çok yakın bir arkadaşıma 3 yıldır obsesif tanısı konuldu. 3 4 aydır durumu daha da kötüleşti. Hem obsesif hem depresyonda. İlaç tedavisine başladı. Aynı zamanda terapide görüyor. Ama durumu hiç iyi görmüyorum. Yalnız yaşıyor intihara Meyilli olduğunu sezdim. O bicir bicir neşeli hayat dolu kız gitti yerine bütün gün boş gözlerle bakan işe gidip geldikten sonra hemen yatağına giren kız geldi. Onun için çok üzülüyorum. Yanında da değilim keşke olsam neredeyse hergün konuşuyoruz ama isteksiz keyifsiz. Bu durumda nasıl davranmam ona nasıl yardımcı olmam gerekiyor bilmiyorum. Bu konudan anlayan bi süslü bana yardımcı olursa çok sevinirim.

    25 mart 2015 20:37

    3. pusuya yatıp en ufak bir duygusal kırılmada şaha kalktan duygular bütünü... yazık bize...

    20 temmuz 2015 13:43


    4. Kisaca; insanin kendine hayati zehir etmesidir. cunku kisi hicbir zaman hicbir seyin tam olarak temizlendiginden emin olamaz. Ayni eylemleri tekrar tekrar yapar. Mesela cok ileri vakalar tatile gitmeden once tek tek evin her seyini kontrol edip son asamada bir sey unuttugunu fark ederse listeye en bastan baslar. Tabi bunlari yaparken hem kendisi yorulur hem de zaman kaybeder.

    Bununla ilgili trt'de obsesive compulsive cleaners diye bir program var. Ingiltetede bu bozukluga sahip kisiler, evleri cop eve donmus kisilere temizlige gidiyor. Zaten evleri cigirindan cikmis ve nereden baslayacagini bilmeyen insanlar icin donum noktasi gibi bir sey. Hem zaten oyle evler var ki orayi obsesif kompulsif bozuklugu olan birinden baskasi adam edemez. Rastlarsaniz tavsiye ederim.

    27 temmuz 2015 10:48

    5. buzdolabının içinde bile bir düzene sahip olmak için uğraşmaktır.

    peynir tabağı illa ilk kata, sol tarafa konacak; meyveler 3. katta yer almalı demektir

    ya da

    televizyon kumandası işimiz bitince illa ki bizim tanımladığımız yerde duracak.

    bulaşık deterjanının yeteri kadar temizlemediğini düşünüp domestosu mutfaktan eksik etmemektir.

    pislikten değil de kimyasaldan öleceğim sanırım.

    15 kasım 2015 16:02

    6. sevgili (yazar: uma ) beni gülümsetse de obsesyonunun evde yangın çıkma düşüncesi, kompulsif bozukluğunun ise fotoğraf olayı olduğunu söylemem lazım

    Durumdan rahatsız olunuyorsa bence bir psikologla konuşmakta her zaman fayda var

    31 mart 2016 18:01

    7. Altı yaşındaki kardeşime konulan teşhis. Şu an prozac kullanıyor durumu eskisine göre daha iyi ancak annem babam doktor olmasaydı, öğretmeni ilgili olmasaydı bu kadar erken farkedebilir miydik bilmiyorum. ben önceden başak burcu olmasına, şımarmasına bağlıyordum durumunu meğer hastalıktanmış. Altı yaşında bu durumu yaşaması içimi parçalıyor.

    31 mart 2016 18:24


    8. psikiyatri bölüm başkanı dersinde şöyle demişti, bu tip davranışlar insanlığın doğasında vardır (sadece bu bozukluk için demiyorum) kimisinde daha çok kimisinde daha az ama klinik anlamda bu bozukluğu teşhisi koyabilmek için kişinin yaşantısını, sosyal fonksiyonunu bozması gerekmektedir. bir çoğumuz kendimizde az veya çok bu tip davranışları görebiliyoruz. bende bazen kendimde görüyorum ama bunu tolere edebilecek düzeydeyiz. yani bence endişelenmeye gerek yok ama hayatınızı büyük ölçüde etkiliyorsa o zaman bir uzmana danışmakta fayda var.

    31 mart 2016 19:08

    9. bundan 8 yıl önce üniversiteye yeni başladığımda tiyatro kulübüne katılmıştım. hoşlandığım bir çocuk vardı. önceki sene ise öss ye hazırlık yılımda strese bağlı devamlı ishal durumu mevcuttu. babamda kolit rahatsızlığı olduğu için bende de kolit olabileceğinden şüphelenmiştik. neyse tiyatro kulübünde çalışma sırasında sahnede birisi birşeyler anlatıyordu. o esnada hoşlandığım çocuk da yanımdaydı. sessizlik sırasında karnımdan gurultu sesleri geldi. gülüşmeler oldu. ne olduysa işte o gün oldu. sonrasında ne okula gidebildim ne ortama girebildim. sabah kalktığımda karnımda en ufak bir gurultu var ise okula gitmiyordum. sonrasında ailemimn yanına döndüm ve bazı tetkikler yapıldı. hiç bir şey çıkmadı. Sonrasında psikolojik olabileceğini düşündüm. bunu kendi kendime yendim. fakat uzun yıllar çok sessiz ortama ya da bir arkadaşıma eve gidemedim. bu konuyu da kimseye anlatamadım. insanlar yadırgar diye düşündüm. aslında kimsenin umrunda olmayacak bir konu. ama sanki hayatımın en önemli konusu bu gibi davranıyordum. yıllar sonra başka şeylerin de tetiklemesiyle depresyon oluştu psikoloğa gittim ama çok bir faydasını göremedim. obk teşhisi koydu. kendi kendime bu süreci atlattım. fakat üzerimde devamlı bir huzursuzluk durumu kaldı. yani anksiyete de başlamıştı. Bu şekilde 4 yıl daha devam ettim. bu sürede okul bitti işe başladım evlendim. Fakat kimse bu durumu bilmiyordu. düğün günümde bile karnım guruldayacak düşüncesi aklımdaydı. he r günüm bu şekilde geçti. 2 ay önce artık dayanamadığımı fark ettim. aşamayacağımı anladım. psikiyatriste gitmeye karar verdim Ocaktan beri de sulinex kullanıyorum. eşime bile anlatmadığım durumu artık eşime anlattım. gizleyecek durumum kalmamıştı. anlattıktan sonra eşim birine giderken huysuzlanmamı(çümkü karnımın guruldamasından korkuyordum), yersiz yere kendimi kötü ve huzursuz hissetmemi anlamıştı. şu an sadece eşim biliyor. başkası bilmiyor. Ailemin bile haberi yok. Ocaktan beri tedavim sürüyor. doktorumdan çok memnunum. tamamen aşar mıyım bu durumu bilmiyorum ama deniyorum. Çünkü artık bir bebğimiz olsun istiyoruz ve bunun içinde en uygun şartlarla kendimi bu duruma hazırlıyorum. Huzursuz bir anne karnında çok da sağlıklı bir bebek olmayacağı için bu fikir beni doktora gitmeye sevk etti. iyi ki de gitmişim beklemekle yıllarımı harcadım. ilacın etkisini bir şekilde hissediyorum ama uzun vadede durumum ne olur doktorum da ben de bilemiyoruz. bakalım ben kendim için elimden geleni yapıyorum umarım her şey daha iyi olur...

    1 nisan 2016 09:50

    10. Obsesyon, takıntıdır. Herkeste küçük takıntılar vardır, sürekli elinin temiz olup olmadığıyla ilgili düşünceleri olan birini örnek verebiliriz.

    Kompülsiyon, bu takıntının giderilmesi için yapılan hareketlerdir. Yani daha deminki örnekte elini sürekli yıkamak bir kompülsiyondur.

    Kişi obsesyonunun ne kadar üstüne giderse kompülsiyon mekanizması daha çok yapılır ve bu bir kısır döngüye girer.

    Bu takıntınız günlük hayatınızı yaşamanıza engel oluyorsa bir doktora gitmek sizin yararınızadır .

    2 nisan 2016 01:12