1.
başlığın olmaması enteresan geldi. "premenstural dysphoric disorder(pmdd)", pms'e göre daha şiddetli rahatsızlıklarla kendini gösteriyor genel olarak. bazı akademisyenler bu konu üzerine araştırıyor, yazıyor vs. ama alanlar ikiye ayrılmış anladığım kadarıyla. bazı kimseler bunun bir rahatsızlık olmadığını ve gayet doğal olduğunu, bazıları da aksine tedavi gerektiren bir rahatsızlık olduğunu söylüyor. ben de bu sendromdan muzdaribim ama akademik kısmına hakim değilim çok fazla. semptomları internette detaylı anlatılmış aslında ama genel hatlarıyla anksiyete bozukluğu ve küçük çaplı depresyonlar olarak kendini gösterir ve yalnızca pms gibi regl öncesi değil, sonrasında da sık sık ve tekrarlanan duygu durum değişiklikleri, şiddetli kas ağrıları, halsizlik, depresiflik olur pmdd'de genel olarak.
ataerkil toplum düzeni bu tip rahatsızlıklara bakış açısını çok etkiliyor. şimdi sen gidip birine "ya şöyle karnım ağrıyor, kendimi aşırı kötü hissediyorum, depresyonda gibiyim" diye anlatsan içinden "abartıyor kesin" diye düşünen çok insan olacaktır, ki bu insanların arasında doktor ve akademisyenler de var. bu "abartıyor kesin" düşüncesinin ardında ataerkil toplum düzeni var; kadınlar nazik, çıtkırıldım, "drama queen" olarak lanse edildiğinden bir kadının dile getirdiği rahatsızlıkları ve şikayetleri bir erkeğin dile getirdiği rahatsızlıklara nazaran daha az dikkate alınıyor, çünkü "muhtemelen abartıyordur" diye düşünülüyor çoğu zaman. bu küçümsemeyi kadın kadına da yapıyor. "ben de regl oluyorum yani ne var bunda abartılacak" diye düşünecek kadın da çoktur maalesef. hatta "histeri"nin 1900'lerin başında doktorların(ki o zamanlar sağlık alanının neredeyse tümünü erkekler oluşturuyordu) kadınlara yaftaladığı bir çakma hastalık olduğun biliyor muydunuz? şöyle ki; pms'in varlığından bir haber olan erkek doktorlar çeşitli varsayımlarda bulunarak pms'ten muzdarip kadınların "duygusal sömürü" yaptığını hatta deli olduğunu düşünmüş ve "hysteria" diye aslında hakikaten çakma olan bir hastalık adı geliştirmiştir ve doktora pms şikayetleriyle giden kadınlar "histerik" olarak adlandırılmıştır. "hysteria"nın isim kökeni yunancada "rahim"den gelir ve sözde rahatsızlığın sebebinin rahmin vücudun içinde gezinmesinden kaynaklandığı söylenirmiş doktorlar ve akademisyenler tarafından 1900'lerin başında.
neyse yani. sonuç olarak birçok kadın bu tip şikayetlerden muzdarip ancak pmdd ismini bilmiyor. çoğu doktor bu tür şikayetlerle giden kadınlara "kronik depresyon" teşhisi koyabiliyor. Eksik ve yanlış bilgi verme olasılığımın yüksek olduğunu varsayıyorum o yüzden bu tarz rahatsızlıkları olanlar internette daha detaylı bilgi bulacaktır.
22 şubat 2018 17:00
19 temmuz 2020 01:04
2.
edit: regl öncesi dönemde yaşanan şiddetli bozukluk.
artık illallah ettiğim, çoğu kişinin yaşayıp belki de pms dediği ve hatta çevremdeki arkadaşlarımın çoğunun pms'nin ne olduğundan bile haberi olmadığı düşünülürse "kadınların dönemsel kaprisleri tripleri/ ee şubat ayı yoksunn" olarak adlandırılan bozukluk olan pms'nin şiddetli hali. Eskiden bunu bu kadar yoğun yaşadığımı anımsamıyorum ama son 3 yıldır inanılmaz şiddetli bir pms yani pmdd yaşadığımın farkına vardım. normalde gayet şen şakrak kaprissiz ve sadece anksiyetesi olan biriyim, ne zaman durduk yere "ben deliriyo muyum niye patlayacak gibi hissediyorum niye mutsuzum niye bıkkınım" diye gerçekten çıldırma noktasında hissediyorsam diyorum ki aaa acaba regl mi olucam. Ve bingo.
akademik olarak yukarıdaki süslü gibi ben de nedir ne değildir çat çat bilgi veremeyecek olsam da bende pms ya da pmdd belirtileri hep belli, ruhsal olarak: normalde hiç ağlayamayan biriyken bu günlerde gözümde her an yaşlar birikmiş ağlamaya hazır hissetmem, mutlaka ya işyerinde ya okulda ya ailede biriyle cidden tartışmam kavga etmem gıcık olmam alakasız kıskançlık krizlerine girmem, zaten kaygılı biriyken düşüncelere daldığım an panik atak geçirmeye bir milim kalması, kimse beni sevmiyo ile herkesten nefret ediyorum hislerinin arasında saniyelerle gidip gelmek.
Fiziksel belirtiler: mutlaka dudağımda patlayan uçuklar, uykusuzluk, baş dönmesi, aşırı hassas göğüsler, kimi zaman baş ağrısı, klasik vücut boyun bel ağrısı, iştahsızlıkla beraber bazen çok tatlı bazen çok acılı tuzlu şeyler canın çekmesi.
mental olarak daha ağır geçirdiğim için fiziksel etkilerini önemseyemiyorum bile, ne zaman ki reglim başlıyor ilk kanama oluyor dalga geçer gibi tüm bu ruh hali ve uçuklar ağrılar yavaş yavaş sönüyor iki gün içinde, yerini regl krampları ve belki azcık hassas ruh hali alıyor.
Diyecegim o ki eğer bunları yaşıyorsanız ben de yaşıyorum ve normalde bu saydığım özelliklerin biri bile bende yok ağlaklıkmış kıskançlıkmış -ki oladabilir- , ama gerek sevgilim gerek bu dönemi böyle yaşamayan arkadaşlarım muhtemelen bu yazdıklarımı söyleyince abartı ya da drama queenlik olarak görüyor. oysa bana ilgi gösterilmesi gibi bir derdim yok bu dönem, sadece patlamak üzereyim mesela. O yüzden bunları yaşıyorsak hiç çekinmeden önce birbirimize anlatıp diğerleri de anlayana kadar tekrarlamalıyız ki saygı duyulsun.
girin ekşiye yok efendim neden mardindeki köylü teyze pms yaşamıyormuş da etilerdeki kız yaşıyormuş? o kadının durup kendini dinlemeye, anlatacak insan bulmaya, hadi o insanı da buldu bunu sorun olarak göstermeye cesaret edecek lüksü olmadığından olabilir mi acaba? mutsuz da olsa ve acı da çekse sömürüldüğü için ay pmsyim ay reglim diyemiyor olabilir mi? çok samimi söylüyorum bu dönemde ve reglin aşırı kanamalı ilk günlerinde örneğin işyerleri home office olsa, doktorlar okul için rapor yazsa, yok otobüsteki adamla yok komşuyla yok işyerinde müdürle tartışmak yerine insanlarla gereksiz muhatap olma ortadan kalksa hem şahsım hem de toplum bence büyük fayda görür. evet saat sabah yedi oldu tüm bu yan etkileri yaşayarak manyak gibi uyuyamayıp bu girdiyi yazdım evet. hepinizi öpüyorum.
12 ağustos 2020 06:47
12 ağustos 2020 06:50
3.
Bende olan rahatsızlık. Pmsten farklı daha şiddetli geçmesidir. Her açıdan. Kistik aknelere zaten alıştım, her ay kaçınılmaz çenemin aynı yerinde çıkar, artık hormonlarım nasıl değişiyorsa. Bende en belirgin belirtisi ise inanılmaz sinirlilik ve depresyon oluyor adetim başlamadan 2 hafta önce. İnsanları çok yorabiliyorum. Ağlama krizleri da cabası. 1 günde modum tamamen değişiyor. Bir gün mutluysam diğer gün aşırı depresif ve sinirli oluyorum. En kötü yanı da adetlerimin çok ağrılı ve şiddetli geçmesi, bide üstüne pcos eklenince dayanılmaz bir hal alıyor. Tedavisi doğum kontrol hapı ya da antidepresanlar. Bende dkh işe yaramadı, 4 ay adet olamadım, ruh halim de aynı kaldı. Antidepresanlar işe yarıyor ama menopoza girene kadar da kullanmak ne kadar doğru ve etkili bilmiyorum. Çok zor bir hastalık. Her ay depresyon ve sinirlilik ataklarından çok usandım. Derslerimi, odaklanmamı da cok etkiliyor. Bari 4 gün falan sürse, en az 10 gün böyle sürüyor. Ayın 2 haftası bu illetle uğrasıyorum. Allah düşmanıma yaşatmasın.