1.
Oo bu benim uzmanlık alanım. Tam üç sene uzatmış biri olarak her sene aynı şey. Lanet olsun, ölsem de kurtulsam. Canımı aldı bu bölüm. Psikolojim bozuldu. Okulu bırakıcam diye triplere girmek. Gerçi ben yaşıyorum. Yalan yok. Bir de geçmişim çok temiz. Tüm tahsil hayatım boyunca başarılı ve iyi dereceleri olan bir öğrenci oldum. O nedenle hiç sesleri çıkmıyor.
Ukge sahibi (yazar: asabifil)
2.
bir fikrim olmayan yöntemler. o kadar fikrim yoktu ki 1.5 sene uzattım ama beni hep mezun sandılar. yarım dönemi biliyorlar ama diğer 1 seneyi dersem kalplerine inerdi. bir de ne derse desinler ben okula gitmeyecektim, her türlü uzayacaktı okulum. çünkü devamsızlıktan ve bütün hocalarla didiştiğimden kaldım, bu uzun hikayeyi de onlara açıklamaya üşendim. eğer aynı şehirde olsaydık da söylemek zorunda kalsaydım kesin bire bin katar öyle anlatırdım ama.
3.
sakın yalan söylemeyin. o yalan dallı budaklı kuyruklu büyük yalanlara dönüşüyor. etrafınızdakileri de bu yalanlara ortak etmek zorunda kalıyorsunuz. çok kötü bir izlenim yaratıyorsunuz. sonrasında yalan açığa çıkınca aileniz okulun uzamasından çok yalan söylemenize üzülüyor. başarısızlık ölüm değil ama kimse yalancı bir evlat istemez.
durumu açıklaya açıklaya söyleyin. yani böyle bir ihtimali sezerseniz önceden "bu derste zorlanıyorum çok çalışıyorum ama olmuyor kalabilirim. dönem uzayabilir." diye önceden söyleyin. durumunuz parlak olsa bile her zaman "sınıfın en iyisi benim" gibi şeyler söylemeyin ailenize. üniversitede herşey olabilir. iyi başlangıç yaparsın sonuna doğru tökezleyebilirsin. ya da kötü başlarsın sonuna doğru atağa geçersin. bunlar çok olağan. bunu aileye izah edecek olan yine sensin. sizi ne kadar mükemmel ve çalışkan görürlerse hayal kırıklığını o kadar fazla yaşarlar. o yüzden boşverin kendinizi fazla övmeyin.
okulda derslerden kalanların sayılarını devamlı ailenize bildirin. " bak şu çocuk başarılıydı ama düşük almış " gibi. lisedeki gibi her çalışkan öğrencinin garanti geçeceği bir sistem olmadığının farkına varsın.
son olarak mimarlık okuyorsanız bu durumlara hazırlıklı olun.
4.
şu anda hazırlık hariç üniversite hayatının 6. senesinin içine girmiş biri olarak söylüyorum bu işin tek sırrı en başından ailenize karşı dürüst olmaktır.
her ne kadar istediğim ve gerçekten sevdiğim bir bölümün öğrencisi olsam da, ilk 2 senede "okul elbet bir gün biter" düşüncesiyle hareket edip dersleri asabildiğim kadar astım. o iki senede hem çok eğlendim, hem de başka zaman öğrenemeyeceğim dersler aldım hayatla ilgili. okulun 3. senesinde yaptığım eşekliği anlayıp "artık yeter işleri yoluna koyma zamanı" derken bir sürü sorunun üstüste geldiği iğrenç bir yılın sonrasında ders durumum daha da vahim bir hale geldi.
normal şartlarda mezun olmam gereken sene toplam ders sayısı 11 iken, benim alttan derslerimle birlikte 30-31(gizlinot: nasıl oldu hiç anlamadım) kadar dersim vardı. daha önce aileme okul durumumdan hiç bahsetmemiştim ki bu en büyük hatam oldu. hem annemin, hem babamın bu konuda bana anlayışlı davranacaklarından ve tepki göstermeyeceklerinden emin olsam da bu durumu saklayabilidiğim kadar sakladım. durumumu anlattığım gün evde ufak çaplı bir 3. dünya savaşı yaşandı ama sorun onların da dediği gibi okulu uzatmam değil, onlara daha önce söylememiş olmamdı. bir sonraki gün üstünde bile durmadık konunun ama o birkaç saat boyunca çekitiğim acı bana yeter heralde.(gizlinot: kep töreninden bir gün sonra söylemekle de bir zamanlama hatası yapmış olabilirim tabi ) (gizlinot: zaten annem bir terslik olduğunu, okuldan 4 yılda mezun olacağıma ihtimal vermediği için başından anlamış. )
neyse öyle ya da böyle gecen sene bircok şeyden fedarkarlık yapıp 22 dersimi verdim, not ortalamamı 0.66'dan 2.60'a kadar cıkardım.(gizlinot: insanlık için küçük, misscoffee için büyük bir adım ) benim için okulu uzatmanın tek sıkıntısı çoğu arkadaşımın çalışmaya başladığı dönemde evde oturmak ve ders çalışmak zorunda kalmam oldu. belki benim şansıma, iş hayatında da okulu geç bitirmemle hatta daha bitirememiş olmamla ilgili bir sıkıntı yaşamadım.
okulu şu anda uzayan veya uzama ihtimali olan süslüler kafaya takmasın (gizlinot: zaten hiçbirinizin benim kadar dersi kalamaz ondan eminim ) ailenize de en başından söyleyin, eninde sonunda zaten öğreniyorlar okulun uzadığını. işleri benim gibi karışık hale getirip, ailenizi üzmeyin.
bu girdimi de sene içinde 23 tane dersle uğraşmaktan kafayı sıyırıdığımı bilen, temmuz ayında beni tek ders sınavında bırakan ve mezuniyetle ilgili hayallerimi şubata kadar erteleyen çok sevgili hocama armağan ediyorum.
9 aralık 2015 17:34
9 aralık 2015 17:36