1.
şuan beni çok zorlayandır.
normalde acıktığımı hissederim ama dayanabilecek kadar olur.
şuan şiddetli bir baş ağrısı ve daha fenası mide bulantısı ile savaşıyorum.
hiç böyle olmamıştım.
30 haziran 2015 15:19
30 haziran 2015 15:39
2.
En fazla 6-7 yaşlarındaki çocuğuna tutturup daha sonra çocuğun fotografını "Benim güzeller güzeli kızım bugün ilk orucunu tuttu. Yetişkinler bile tutamıyorken, maşallah barekallah!" şeklinde paylaşan okumuş etmiş insanları gördükçe beni uzun uzun düşündüren ibadettir.
Zenginin çok zengin, fakirin ise çok fakir olduğu, doğru düzgün bir kanunla korunmayan, vergi sistemiyle falan henüz tanışmamış insanların yaşadığı bir bölgeye inmiş Kur'an-ı Kerim. Ekvatora çok yakın olduğu için gece-gündüz uzunluklarının en fazla yarım saat, bir saat fark ettiği bir bölgeye. Yılın hangi dönemi olduğundan bağımsız 12 saat civarı oruç tutulacak bir bölgeden bahsediyoruz yani. O zaman çok fakir ve mağrur bazı kimselerin, çöle çekilip aileleriyle birlikte kendilerini ölüme terk ettiklerini biliyoruz; onları kaderlerine terk etmemek gerektiği ile ilgili ayet var Kur'an'da. İşte gerçekten açın halinden anlamak, böyle insanlara karşı sağır dilsiz olmamak için, o dönem akıl çerçevesinde yerine getirilebilecek, çok anlamlı bir ibadet oruç.
Şimdi bakıyorum; çöle inzivaya çekilip kendini ailesiyle birlikte açlıktan öldüren pek kimse göremiyorum. Evet, dünyada hala adaletsizlikler var ama cahiliye döneminde olmadığımız için kendimizi 18 saat aç-susuz bırakmadan da onlarca yardım kuruluşuna yardım edebilecek kadar erdemliyiz. Nitekim bu adaletsizliğin nedeni genellikle dinine bağlı fakirler değil; dini sömüren zenginler, ülkelerin başındakiler oluyor.
Ekvator bölgesinde (eksen eğikliğinden kaynaklı) yıl içinde gece-gündüz süreleri pek değişmiyorken, bu süreler kutuplara doğru altı ay gece altı ay gündüze doğru gidiyor. Kuzey ülkelerinde 1-2 saat yemek yendiği (gizlinot: tam bir çile ) ya da 1-2 saat oruç tutulduğu (gizlinot: tam bir komedi ) dönemler oluyor. Tüm insanları tek çatı altında toplamaya gelmiş bir dinin bunu hesap edememesini aklım almıyor. Aklımın almadığı birçok noktada olduğu gibi bunu da Kur'an'ı Kerim'in o dönemde, o bölgeye inmiş bir kitap olduğunu kendime hatırlatarak açıklıyorum.
Düşünüyorum, düşünüyorum; küçücük bir çocuğun en az on yedi buçuk saat aç - susuz bırakılmasını bir eğitimci olarak kabullenemiyorum. Bana göre reşit, birçok insana göre akıl baliğ olmadan, gelişme çağındaki çocuklara oruç tutturulmasını doğru bulmuyorum.
Ha yetişkinlerin kendi tercihidir, inancıdır, ibadetidir; saygı duyarım, takdir ederim o ayrı... Konu küçücük çocuk olunca tercihten bahsedemiyorum, üzüntü duyuyorum.
Edit: çocuk 5 yaşındaymış...
9 temmuz 2015 14:27
9 temmuz 2015 19:11
3.
yapamadım.
yarı yolda bırakmak zorunda kaldım.
bütün gün hiçbir şey yapmayıp kolumu kıpırdatmadan, sıfır moralle, tembel tembel oturmanın canıma tak etmesiyle bıraktım.
sabah işe geliyorum akşama kadar uyumayı düşünüyorum, orucu açar açmaz inanılmaz uyku bastırıyor gidip yatıyorum. ki uykuyu hiç sevmem.
ee ne anladım bu işten, ne iş yerinde işlerimi hallediyorum, ne de dışarı çıkabiliyorum.
yani oruç tutmamak günahsa bu kadar tembellik daha günah bence.
benim bünyemde etkileri böyle, bu sene böyle olmasaydı devam ederdim eskisi gibi ama olmuyor.
4.
islamın 5 şartından biri. sağlığım el verdiği sürece tutmaya devam edeceğim ramazan ayındaki ruh ve beden sıhhatimi hiçbir zaman bulamıyorum ve allahın verdiği nimetlerin değerini çok daha iyi anlıyorum.
5.
Ciddi sağlık problemi yaşamadığım sürece yapmaya devam etmeyi düşündüğüm ibadettir.
Olay da sadece aç kalarak fakir halinden anlamak değildir zannımca çünkü yılların klasik eleştirisi 'iftarda dünyayı yiyip fakir halinden anlıyorsunuz' buna yönelik. Olay oruçlu olduğun süre zarfında ya da iftar sofrasında 'çok şükür biz verilen nimetlerle oruç tuttuk, açtık Allah olmayan herkese nasip etsin' diye düşünebilmektir, o an yiyeceği olmayan herkes için kısacık bir dua ediyorsan vicdanın sızlıyorsa bence ibadet en büyük işlevlerinden birini yerine getirmiş demektir. zira zekat, fitre de bu zamanlarda verilir, durumu göreceli olarak daha sıkıntılı olan insanlara verilir.
Bir de kendi nefsini terbiye etmektir. Yiyecekler önündeyken elini uzatıp yiyebilecekken yememektir. Sinirlensen de 'oruçlu oruçlu ağzımı bozdurma' diyebilmektir he keşke 12 ay sinirlenmesen ama o 1ayda kendimi terbiye edicem diye kendine söz verip bunları kontrol edebiliyorsan bence yine tebriği hak edersin.
Tabi ki isteyen inanır isteyen saçma bulur, koskoca insanlarız instagrama yiyecekle fotoğraf koydun diye nefret kusan insanlar zaten bu ibadeti anlamamıştır efenim gülüp geçin. Fakat inanmayanların bir kısmının da alaycı eleştirlerine artık acıyarak iç geçirme safhasına gelmişleri anlıyorum. #oruçtutmuyorumçünkü diye hashtag açılıp bir ton dalga geçilmesi beni hiç etkilemez zerre umrumda olmaz, zihniyete yazık:)
11 temmuz 2015 14:31
11 temmuz 2015 14:32
6.
oruç tutmak tüm gün bedeni aç/susuz bırakmak değildir. zaten bu gözle bakıldığı için oruç tutan çoğunluğumuz hakkıyla tutmuyordur, tutamıyordur.
Allahın yarattığı en mükemmel varlık olan insan, madde ve maneviyatın birleşimidir. fakat zamanla maddi yön daha baskın çıkıyor daha somut olduğu için. ve bu maddi yön devamlı etkili bir biçimde baskın olursa insan ruhunun olgunlaşmasını engelleyebilir. bu yüzden de bedenin gücünü sınırlı tutmak, ruhunkini arttırmak gerekir bedenin ruha boyun eğebilmesi için. bu anlamda da açlık/susuzluk, cinsel yönden sınırlanma, dilin, kalbin, zihnin ve diğer organların denetim altına alınması en etkili yoldur.
fakat oruç tutarken mideyi yemekten koruduğumuz gibi dilimizi yalanda, kötü, kırıcı sözden, boş laftan uzak tutmalıyız. gözümüzü kusur aramaktan, kulağımızı dedikodudan korumalıyız. zihnimizi ve kalbimizin sadece güzel şeyleri düşünmeye ve hissetmeye yönlendirmeliyiz. bir anlamda dünyevi zevkleri bir kenara bırakıp maneviyata yoğunlaşma, ruhu olumsuz etmenlerden arındırmadır. bunlara dikkat edilmezse hz. muhammedin "nice oruç tutanlar vardır ki, oruçtan onlara kalan sadece açlık ve susuzluktur" dediği kişilerden olunabilir.
en önemlisi de allahın emridir. allah "oruç doğrudan doğruya benim içindir, onun karşılığını ben vereceğim" demiştir.
14 temmuz 2015 14:29
14 temmuz 2015 14:30
7.
bana sıkıntıdan yemek yediğimi hatırlatmış ibadet. çünkü çok uzun saatler sonunda bile acıkmıyorum da susamıyorum da. ama iftardan sonra da yine canımın sıkıntısından sürekli bir şeyler yiyorum. oruç bana sabretmeyi de öğretiyor sanırım, seviyorum.
8.
beni de açlık ve susuzluk nedeniyle değil de uykusuzluktan etkileyen ibadet. iftar zaten geç oluyor, e malum dolu mideyle hemen uyunmuyor da. saati ediyorum neredeyse 1. sonra hop 2.30 da geri kalk, yemek hazırla, ye, yat demesi 4'ü buluyor. tabi yine dolu mideyle uyunmuyor. sabahta 7'de kalkıp işe gitmek zorundayım. cidden uykusuzluk beni benden aldı bu ramazan.
9.
Her yıl sağlığım el verdiği sürece özel günler hariç tutmaya özen gösterdiğim ibadet.
Manevi anlamda huzur bulduğum bir aydır Ramazan. Tutana da tutmayana da saygım sonsuz.
Ama oruç tutuyorum deyip sürekli dillendiren ve 'ay acıktım, ay canım şunu çekti, ay susadım' diyen insanlar lütfen gidin az ötede yapın ibadetinizi. Allah kabul etsin ? umarım.
10.
Büyüklerimiz tuttuğu için gelenek gibi bizlerin de tuttuğu ama maneviyatını alıp almadığımızı tartıştırabilecek konu. Bir de beden detoksu denir bir ay vücudu dinlendirir diye tutuyorum ama durumda beni fobikleştiren tek şey ağız kokusu.
13 haziran 2016 17:50
ed.20 eylül 2016 14:10