1.
Mağazalardan testerların kaldırılması coronanın hayatımıza girdiği ve oldukça etkili olduğu pandemi döneminin başında “mantıklı bulduğum” ve “desteklediğim” hareketti. Gelin görün ki Aradan geçen yıllara, tedbir ve yasakların teker teker kaldırılmasına rağmen mağazalardaki testerlar geri dönmedi. Şimdi burada hijyeni bir kenara bırakırsak -çünkü corona virüsü olsun ya da olmasın tester bir ürünü yüzde denemek her zaman tehlikelidir- ben burada bir artniyet ararım. Covid riski bahane edilerek testerların geri getirilmemesini mağaza zincirlerinin güttüğü ekonomik bir politika, krizi fırsata çevirme olarak değerlendiririm. eğer ileri sürdükleri sebep covid virüsüyse Pandemi sonrası tester kullanımının daha bilinçli olacağını düşünüyorum. Hepimiz pandemi vasıtasıyla aslında testerların yanlış kullanıldığında ne kadar zararlı olabileceklerini fark ettik. Bu bilinçlenmenin etkisiyle sıradan bir vatandaşın gidip bir rujun testerını dudağına süreceğini düşünmüyorum. Tıpkı el yıkama ve kolonya kullanma alışkanlığı gibi bu bilinçlenme de pandemiyle hayatımıza girdi. Yani testerlar şu anda geri getirilse onları hijyenik kullanma olasılığımız eskisine nazaran çok daha yüksek. Üstelik testerların yokluğu kozmetik alışverişini tamamen kabusa çevirdi. Fiyatlar kör alış yapmaya müsait değil, özellikle ten ürünlerinde tester olmadan seçim yapmamızı beklemek çok absürt.
Bu girdiyi yazmadan hemen önce watsons müşteri hizmetlerini arayıp tatlı bir temsilciyle konuştum. Testerların geri dönüşüyle ilgili onlara bir bilgilendirme yapılmadığını ve bir watsons müşterisi olarak onların da tester yokluğunda alışveriş yaparken zorlandıklarını ifade etti. Testerlar konusundaki şikayetim talep olarak işleme alındı ve bana smsle bir talep kodu da gönderildi. Aynı zamanda müşteri temsilcisi bu konuda ne kadar şikayet ve öneri alınırsa çözülme hızının o kadar artacağını da ifade etti. Bu da demek oluyor ki hepimizin markaları teker teker araması evet bir işe yarıyor. Bu nedenle bu konudan muzdarip herkesi müşteri temsilcilerine ulaşarak bu konudaki şikayetlerini dile getirmeye davet ediyorum. Aksi halde hiç şüphe yok ki markalar tester olayını bize unutturup testersız alışverişi normalleştirecekler.
2.
Bu yüzden artık yeni kapatıcı, fondöten, ruj vs. almıyorum. Güvendiğim ürünler bitince onları alıyorum. Hele parfüm testerı bile koymayan Gratis'e ise ne diyeceğim bilmiyorum. Müşteri kaybettiler. Gittim başka markadan deneyerek aldım.
Bu testerlar Gratis'in, Watsons'ın değil o markanın cebinden çıkıyor. Bütçelerini buna göre ayarlıyorlar zaten. Bir tane tester ürünü satacaklar diye yaptıkları ucuzluk sadece.
Blind buy yapmayarak bu markalara tavır koyulması lazım.
3.
en çok sinir olduğum şey de influencerlara bol bol dağıtıp bize gelince tester olmayışı... sağlam bi iki şey alıp onunla idare ediyorum gayet valla bunlara 3 kuruş bile kazandırılmaz.
4.
Asla anlam veremediğim, diğer süslülerin de dediği gibi insanı keriz yerine koymaktır. Kimse kusura bakmasın 200-300 lira verip kıytırık bir fondöten almak için rengini binbir saçmalıkla bulmaya çabalayamam. Ten ürününü geçtim en basit şey için bile artık Mac, sephora vb yerlere gidip deneyerek almayı tercih ediyorum. Rujlardan allıklara her şeyin tester'ı var bu mağazalarda, pandemi bir tek gratis, watsons gibi markalarda devam ediyor sanırım.
Hepsini geçtim o fiyatlar nedir öyle? The balm far paleti 350 lira, fenty far paleti 530 lira Şaka mısınız? Hadi bu ürün ithal, ekonomi bozuk vs anlayabiliyorum, bari tester koyun ne alacağımı bileyim değil mi? O da yok. Bi akıllı sizsiniz zaten.
Önceden pamuk, deodorant vs alırdım ama açıkçası bu tip temel ihtiyaçlar da marketlerde çok daha ucuz. Artık kapılarından bile girmiyorum, size de öneririm.
5.
Macte zaten ten ürünlerini küçük bir kaba koyup veriyorlardu yani baskasiyla paylaştığımız birşey değildi ki. Hadi ruj gibi swatchlayarak bakılan ürünleri yasakladiniz ama tek sürümlük verdiğiniz ürünleri yasaklamanın mantığı ne? Sadece bahane başka birşey değil. İşlerine geldi. Kesin bi Türkiye devam ediyordur bu hassasiyete(!)
6.
daha bizi ne kadar aptal yerine koyacaklar acaba diye düşündürendir
7.
Üçüncü dünya ülkelerinde, türlü bahanelerle vatandaşın elinden alınmış/bypass edilmiş hiçbir hak geri verilmez. Ciddi bir baskı yapmadıkça, açıkça bu duruma istinaden başlatılan boykot gibi, o testerlar geri gelmez. Çünkü bizim ülkemizde kapitalizm değil vahşi kapitalizm var.
Avrupa'da veya amerika'da kapitalizm size sürekli mal satmaya çalışır ama bunu yaparken sizin insan olduğunuzu, haklarınız olduğunu unutmaz. Sizin özgür bir tüketici olduğunuz düşüncesiyle hareket eder, bu yüzden de en iyi hizmeti sunmaya gayret eder. Tester sunar, sample verir, şartları çok geniş ve müşteri lehine bir iade politikası yürütür. Çünkü orada hukuk da tüketicinin arkasındadır, kozmetik şirketleri hükümete baskı yaparak veya rica minnet yurtdışından online alışverişi falan yasaklatamaz. Tekelleşemez, serbest piyasa koşullarına uymak zorundadır. Özetle, hepimize geçmiş olsun, giden geri gelmez.
8.
Artık ciddi anlamda bana illallah ettirdi bu durum. Watson veya rossmann veya herhangi bir kozmetik mağazasının İnternet sitesinden ürün favoriliyorum, mağazaya gidiyorum denemek için ve o da ne, hiçbir deneme ürünü yok. Parfüm görüyorum yorumları da güzel olunca üzerime iki fıslarım düşüncesiyle gidiyorum, kutulu bantlı onlarca Parfüm bana bakıyor. Toz veya likit ürünleri mağazada denerim diyorum ölümüne bantlı, kaşeli mühürlü imzalı bir şekilde reyonunda. Pardon da biz neden mağazaya gidip vakit harcıyoruz öyleyse ? Her seferinde kör alış yapacaksam iki tıkla internetten alırım daha iyi.
9.
Kuzenimin yakın arkadaşı watsons mağaza müdürü. Kuzenim bile bütün makyajını sadece kendisine verdiği testerlar ile yapıyor. Söyliceklerim Bu kadar.
10.
tam olarak aklımda olan ve aradığım konu. bununla ilgili firmalarla görüşüp şikayet ya da talep oluşturmayı planlıyordum, başlığı açan arkadaş da bunu dile getirmiş.
ben zaten çok az kozmetik ürün kullanan biri olarak, artık çoğu ürünüm de sabitlendiğinden ve online alışveriş yaptığım için yıllardır watsons'a girmiyordum. ama göz altı kapatıcımı değiştirmek için aklımdaki ürünü deneyerek mağazadan almak istedim. doğru renk tonunu bulmak için yanaşınca hiçbir deneme ürünü olmadığını gördüm. mağaza görevlisi pandemiden beri böyle olduğunu söyledi. bu artık bu tarihte sürdürülüyorsa bahanedir. dedim insanlar yeni ürünleri neye göre karar verip alıyorlar? biz öneriyoruz, memnun kalmayan da çıkmadı, cevabını aldım. her şeyin ateş pahası olduğu ortamda minimum 300-400 tl'yi bir başkasının fikri ve zikrine güvenmek uğruna riske atmamız gerekiyor yani.