7.
benim de avrupa'da ilk gittiğim şehirdir kendisi. toplamda 3 gün kaldım. ve ben, aşık olan sınıfındayım.
Ben temmuzun 14'ünde gitmiştim, yazın o sıcağında dere tepe dolanabildiğimiz kadar dolanmıştık. Champs elysee'den metroya binmiştik ve inanılmaz kalabalıktı, bildiğiniz bizim 34A metrobüs gibi. Ve ben gayri ihtiyarı nefesimi tuttum, hani yazın ortası, sıcak, insanlar leş gibi ter kokacak ya alışmışım, e tabi maksimum 30 sn falan tuttum nefesimi, nefes almak zorunda kalınca "aaa kokmuyo??!?!?" yanımdaki arkadaşlarıma döndüm, "arkadaşlar ter kokusu yok?, aaa neden ki?"
ve o kalabalıkta herkes bir eliyle barlara (ne denir işte direklere) tutunurken, boşta kalan ellerinde kitap tutuyorlardı, yani metroda kitap okuyolardı ayakta giderken, inanılmaz şaşırmıştım.
bir kez bile paris'te bok kokusu almadım, metrolarda o metroya has rutubet, küf kokusu vardı yalan değil, ama bok, sidik bilmem ne hiç bir şekilde pis kokular almadım. böylesine güzel tarih, böylesine güzel müzeler, o mimari, o işçilik. yollarda bir tane çöp olmaması, hala da içim gider paris'e..
ernest hemingway demiş ki zamanında: "If you are lucky enough to have lived in Paris as a young man, then wherever you go for the rest of your life it stays with you, for Paris is a moveable feast" yani çevirmeye çaışayım: "genç bir adam olarak Paris'te yaşama sansına sahip olduysanız daha sonra nereye giderseniz gidin, o sizinle birlikte kalacaktır çünkü Paris devingen (hareket eden) bir şenliktir".
benim tüylerimi diken diken eden bir şehir oldu, asla istanbula dönmek istemedim, hala da ordan iş bakarım. belki istanbuldan, insanlarından, yaşadığım memleketin barbarlığından, başımıza gelenlerden tiksindiğim için bu kadar sevdim paris'i. bilemiyorum ama bende bıraktığı etki çok sağlam oldu.
Sacre Coeur ve etrafındaki cafeler, barlar, yemekleri, şarapları. Muhteşem bir şehir bence. 3 günlüğüne gittim, hala benimle birlikte gerçekten. Önümüzdeki sene içerisinde 5 günlük veya 1 haftalık bir gezi planlıyorum, annemle ve kardeşimle, şimdiden heyecanlıyım.
gitmeyen süslü arkadaşlarımın gitmesini, özellikle Sacre Coeur'u gezip, çıktıktan sonra civardaki restaurantlarda bir kadeh kırmızı şarap içmelerini tavsiye ederim.
bir şenliktir paris...