yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (4)
    • medya (0)

    1. 2 sene önce henüz ufak belirtileri varken gittiğim dermatoloğun "sivilce" teşhisi koyması ile 1 sene içinde yayılan ve önünü yeni alabildiğim dematit.

    Daha sonrasında gittiğim dematoloğun verdiği ilaçların bile işe yaramamasıyla ciddi olarak cilt bakım ürünlerimde sadeleşme ve ürün içeriklerini sorgulama yoluna gittim. Ben bir doktor değilim. Tavsiye etmiyorum ancak bana iyi gelen şeyleri paylaşacağım.

    Öncelikle bu rahatsızlığın sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte spfli ürünlerin, paraben, sls, florür gibi maddeler içeren ürünlerin tetikleyebileceğini söylüyorlar. İlk iş olarak florürsüz bir diş macunu edindim ve her gün kullandığım spfli nemlendiricime ara verdim. Şampuanımı değiştirdim ve içinde paraben vs olmayan bir marka tercih ettim. Cilt bakım maskesi yapmadım. Peeling yapmadım. Ten makyajı yapmadım. Şu an rutinimin sanırım 5 ya da 6. ayı ve göz makyajımı her zamanki temizleme suyumla temizledikten sonra tüm yüzüme ve özellikle ağız çevreme odaklanarak hindistan cevizi yağı ile 2 dk masaj yapıyorum. Sonra temiz içerikli bir sıvı cilt sabunu ile yıkayıp üstüne içme suyu ile sulandırılmış doğal elma sirkesini tambon hareketlerle yine ağız çevreme odaklanarak tonik misali sürüyorum. Ardından tamamen doğal içerikli ve spf siz bir nemlendiriciyle cilt bakım rutinimi tamamlıyorum. Sirke cidden çok iyi geliyor ama kokusundan rahatsız olduğum zamanlarda saf gül suyu kullandım.

    Sabırla bu rutini aylarca uygulayıp belki iyi gelir diye düşünmeme rağmen çok merak ettiğim ürünleri bile denemedim. Şu an iyi durumda. Strese bağlı olarak artabiliyor. Sanırım her cilt hastalığının az-çok sebebi olan stresten uzak durmak lazım. Sonra da temiz ürünlerle desteklemek.

    13 şubat 2018 10:10 13 şubat 2018 10:11

    2. la roche posay'in redermic r retinol kremi kullandıktan sonra bir türlü kurtulamadığım dert. ağız çevresinde bulunur. buruna hatta alna da sıçrayabilir ama o zaman adı değişiyor :)

    neyse efenim, semptomlarına gelirsek, çenede kırmızılıkla birlikte minik kabarcıklar ile başlıyor. ardından o kabarcıklar mini sivilcelere dönüşerek hızla çeneye yayılıyor. kaşıntı, yanma ve batma hissi de beraberinde default olarak geliyor. 

    öncelikle, aşağıdaki bilgiler tamamen yaptığım araştırmalara dayanıyor ve yalnızca bilgi paylaşmak, deneyimimi aktarmak amaçlı. ben doktor değilim, tıp eğitimim yok, sadece profesyonel hastayım :)

     aslında tam olarak tetikleyici sebebi bilinmiyor. hangi egzama, dermatit cinsinin biliniyor ki zaten? alerjik olabiliyor, bazı metallerden kaynaklı olabiliyor. kortizon içerikli ürünler, burun spreyleri yapabiliyor, retinoller yapabiliyor. yoğun cilt bakımı, fazla aha-bha gibi asitli ürünlerin kullanılması yapabiliyor. yani yapabiliyor da yapabiliyor, liste uzuyor da gidiyor. 

    sonuç olarak cilt bariyeri bozuluyor. bakteriler, mikroplar ve mantarlar cildimizde fink atıyor, adeta bir bayram yaşanıyor. ama biz aynaya bakınca minik sivilceler, kırmızı bir çene görüyoruz, kafamıza takıyoruz, gidip gelip aynaya bakıyoruz :(

    bu benim için cildimin "kurtarın beni şu manyağın elinden" deme şekliydi. "bir sal beni, bir uğraşma benimle allahın delisi" dedi aslında :/

    neler yapmamak+yapmak gerektiğini kendi deneyimlerim ile harmanlayarak anlatacağım.

    öncelikli olarak kortizon içerikli kremlerden uzak duruyoruz. normalde de zararlı olan bu kremleri, bu rahatsızlıkta kesinlikle kullanmıyoruz. ben çenemde ilk küçük bir sivilce olarak çıktığında mantar lezyonu sanıp dermovate sürdüm, geçti sandım ama yeniden döndü. bir hafta boyunca yeniden kullandım ama yine döndü. yetmedi sonunda fucicort kullandım, geçti gibi oldu ama yine bütün haşmeti ile geri döndü. kullanılmaması gereken bu maddeyi cildime bastım da bastım. işte bunlar hep bilinçsizlik, hep cehalet. 

    cildimizi rahat bırakıyoruz, adeta bir cilt bakımı detoksuna giriyoruz. aha'lar, bha'lar, cildi birazcık bile kuruttuğunu düşündüğümüz jeller, peelingler, maskeler... hiçbiri yok. hepsini rafa kaldırıyoruz. ben bu arada mantar lezyonu sandığım için çenemi de aha ve bha ile bir güzel sıvıyordum. hata iki işte. cildi kortizola mahvettiğim yetmediği gibi bir de içine ettim. neyse efendim, bir süre yalnızca su, hatta sadece termal su ile cildimizi siliyoruz. ya da doktorunuz tavsiye ettiyse lrp'nin bioderma'nın ya da avene'nin çok hafif temizleyicileri. ben de moos'un papatyalı- gliserinli jeli var. bir mercimek tanesi kadarını köpürtüp hafifçe yıkıyorum yalnızca sabahları. akşam ise yüzüme termal su sıkıp bir pamukla hafifçe siliyorum. itiraf edeyim hiç temizlenmiş gibi gelmiyor ama elim mahkum :( 

    cilt bariyerini yenilemek için onarıcı bir krem. doktorum bana lrp cicaplast vermişti, ben de avene cicalfate vardı. avene cicalfate kremi kullanıp bitirdim, şu anda lrp cicaplast baume b5 kullanıyorum. ikisinden de ayrı ayrı memnunum. mutlaka kullanıyoruz, ihmal etmiyoruz. 

    son olarak doktorum imex krem verdi. yalnızca geceleri kullanıyorum. temizlediğim cildime önce cicaplast baume'u sürdükten sonra imex'i üzerine geçiyorum. 5. günümdeyim. üstü beyaz beyaz olan sivilceler baya hafifledi ama daha çok başındayım.

    cilt bariyerini bir kere bozduktan sonra her zaman eski haline dönmesi ihtimali var tabii ki. bu yüzden eskisi gibi cildime her bulduğumu sürmeyeceğim, her ürünü denemeyeceğim.

    kısacası cildi çok da şeetmemek lazım :/

    26 şubat 2019 23:41

    3. Evet kızlar şimdi size bu lanet şeyi atlatmak için sürdürdüğüm tedaviyi anlatacağım. Bu girdideki etken madde ilaç ve benzeri tedaviler öneri niteliğinde değildir. Doktora danışmadan kesinlikle kendi başınıza tedaviye başlamayın ki zaten ülkemizde reçetesiz antibiyotik satışı olmadığı için başlayamazsınız. Başlarsanız da kendinize yaparsınız. Teşhisinizi mutlaka hekim koymalı bunu bir eczacı olarak söylüyorum. Çünkü çok benzer görünümde benzer öyküde hastalıklar var karıştırılabiliyor bazen hekimler bile ayırt etmekte güçlük çekip test yaparken sizin kendi kendinize teşhis koymanız normal değil. 

    Hastalığın karakteristik özellikleri arasında nazolabial bölge,çene,burun kenarları tutulumu vardır. Bazı durumlarda göz çevresine de sıçrar. Bu bölgelerde kızarıklık yanma batma hissi vardır. Sivilce gibi değil de döküntü şeklinde kabartılar bulunur. İçi su dolu gibidir ama aslında çoğu vakada su dolu kabarcık yok sadece biz böyle tanımlarız.  Ters ışıkta bakınca sıklığını görebilirsiniz. Bu lanet şeyler asla geçmez zaman zaman sönse de sık sık alevlenir. Ve nihyetinde kalıcı hale gelir. Kimi zaman enfekte olup bazıları kendini sivilce şeklinde gösterebilir. Genellikle bölge kurur gerilir derisi kalınlaşmış gibi hissedersiniz ve yanma batma hissi oluşur nadiren kaşıntı görülür bu durum çok nadirdir. Burda yapmamanız gereken en önemli şey kurulukları nemlendirmeye çalışmak. Özellikle kozmetik bir ürünle kesinlikle denemeyin bunu. Zira parafin,izopropil miristat,çeşitli alkoller bu durumu daha da kötüye götürebilir.

    Perioral dermatite yakalanmış bir hastanın ilk yaklaşım olarak kesinlikle kozmetik ürün kullanımını durdurması gerekmektedir.buna sıfır tedavi yaklaşımı denilir. bu hastalık 18-45 yaş arası kadınlarda görülür ve kaynağı sıklıkla kozmetik ürün kullanımıdır. Bu yüzden genellikle sıfır tedavi uygulandığında hastalık belirtilerinde gerileme görülür. Ve birkaç hafta içerisinde tamamen iyileşebilir. 

    Bu hastalıkta dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da kimyasal maddelerdir. Kesinlikle uzak durmanız gerekir çünkü döküntüler kimyasal maruziyeti ile şiddetlenir. Yastık kılıflarının yüz havlularının iyice durulandığından emin olmalısınız. Yumuşatıcı kullanmayı unutun. Kokulu ürünlerden uzak durun. Diş macununuzu florür ve sls sles içermeyenlerinden seçin. Ben splat silver kullanıyorum. Şampuanınızı da aynı şekilde sls sles içermeyen temiz içerikli bir ürün olarak seçin. Tedavi süresince kozmetik ürünleri makyajı unutun. Eğer güneşe çıkmak zorundaysanız mutlaka korunun. Şapka olabilir ben güneş kremi kullanmadım bu dönemde. Sıfır tedavi ilkesini bozmamak gerektiğini unutmayın. 

    Hekime ilk başvurduğumda bana direkt roaccutane başlamamız gerektiğini söyledi yoksa geçmez dedi ama bunun en son çözüm olabileceğini birçok kaynakta okuduğum için başka bir hekime gittim. Tetrasiklin grubu bir oral antibiyotik ile tedaviye başladık ve metranidazol içerikli bir jel ile topikal olarak tedaviyi destekledik. Bakın jel diyorum. İlaçlarda da krem ve merhem tipinden uzak durmalısınız çünkü özellikle merhemler parafin içermekte. Bunlar döküntülerinizi arttıracaktır. Burada kullandığım etken maddelere ait ilaç isimlerini paylaşmak istemiyorum çünkü bu yazı sadece sizi yönlendirmek amaçlıdır. Tedaviyi belirleyecek ve uygulayacak olan mutlak kişiler öncelikle hekiminiz sonra eczacınızdır. 

    Bana kalırsa hastalığın teşhisi için iyi bir dermatolog şart çünkü genellikle başka hastalıklar ile karıştırılıyor. Size tavsiyem bir üniversite hastanesine gitmeniz veya bütçeniz uygunsa özele gitmeniz. 

    Ben şu an tedavimin 9. Haftasındayım ve inanın bu ana gelmek benim için bile kolay olmadı. Biraz sabır gerekiyor. Döküntülerim yüzde 95 oranında iyileşti. Yaklaşık 6-12 hafta genellikle 8 hafta sürüyor tedavi. Durumunuza göre. Tedaviye sadık kalır önerilere uyarsanız ve sonraki yaşantınızda kimyasallara karşı tedbirli olursanız (kozmetikler de dahil) kronik hale gelmez. Ama yok ben dinlemem basarım içeriğini bilmediğim pudrayı fondöteni suratıma sabırlı olamam 8 hafta derseniz google'a bi aratın perioral dermatit diye ne hale geliyor yüzünüz..size bir diğer tavsiyem ise lütfen ama lütfen eczacı dr önerisi olmadan kozmetik kullanmayın. Dermokozmetiğe yönelin. Bakın ülkemizdeki kozmetik düzenlemelerini bloggerler bilemez. Sadece basit birkaç bilgiye sahip kişileri işin uzmanı sanmayın.bir dr ecz 5-6 sene okuyup (hatta doktorların uzmanlığı ile 10 sene) bu bilgilere nail oluyor ve bu düzenlemeler sürekli değişiyor her yeni gün gelişiyor değişiyor bu bilgiler. Çok güvendiğiniz bloggerlar inanın tek makale taramamış ezberden konuşan kişiler. Reklam ve marketing çok garip bir sektör. Neyse konu dağıldı. 

    Toparlayalım. Anlattığım tedavinin 9. Haftasındayım. Ve büyük oranda iyileştim. 10 hafta sürecek tedavim. Sonrasında tekrarlayacak mı roaccutane tedavisine ihtiyaç olacak mı göreceğiz. 

    Bu hastalığa sen nasıl yakalandın bir de eczacısın diyecek olursanız takıntıdan arkadaşlar. Bazılarımız gerçekten yüz temizlemeyi abartıyor. Ben de onlardanım. Her şeyi temizlemeyi abartıyorum sadece yüzümü değil. Ve kuru hassas cildimi bu kadar çok temizleyerek bariyerine zarar verdim. Siz yapmayın. Sert içerikli temizleyicilerden uzak durun. Gereğinden fazla temizlemeyin cildinizi. Pazarlama stratejilere bize ürünleri her gün hatta günde iki kere kullanmayı öğretlese de inanın durum böyle değil. Haftada 1-2 gün cildinizi dinlendirin. Bırakın kalsın. Sadece suyla yıkayın. Makyaj yapmayın. 2 gün çok değil. Bakın bundan 10-15 sene sonra yaşıtlarımız bu kozmetik çılgınlığının bedelini ağır ödeyecek. Dermatitler artacak cilt kanserleri artacak. Basit bir rutin oluşturun ve ona sadık kalın. İnanın rutini basitleştirdikçe aslında kullandığımız bazı ürünlerin zaman para ve sağlık kaybından başka bişey olmadığını anlayacaksınız. Sevgiler. 

    Edit: en önemli şeyi demeyi unutmuşum kortizon içerikli ürünlerden uzak durun başta iyileşiyo gibi görünecektir. İlaç kesilince alevlendirecektir. Bir de bu hastalıkta benim araştırdığım kaynaklarda şakaklarda döküntü yok ama bende var. Başka bir şey mi bununla mı ilgili anlayamadım. Kendinde olanlar yeşillendirirse memnun olurum. Şakaklarda pullanma ve döküntüm var. Hastalıkla birlikte geldi. Bu durumda olanlardan mesaj bekliyorum

    7 mayıs 2020 14:04 7 mayıs 2020 14:24


    4. şubat 2019'da cilt bariyerimi mahvetmemin ardından sahip olduğum dermatit bir buçuk yılın ardından geçti. tamamen değil ama eskisi gibi her yeri sivilce ve kabarcık dolu değil.

    imex ile başladığım tedavimi azelaik asit ike azelderm ile devam ettirdim. yakın zamana kadar da kullandım. kullanmadığım zaman hemen yeniden başladı ama yoğunluğu giderek azaldı. Bu sürede başka hiçbir şey sürmedim, hatta bazen nemlendirici bile sürmedim.

    reddit'te zero therapy uygulamasını görüp denemeye karar verdim. zero therapy'de cilde su dışında hiçbir şey sürmüyorsunuz ya da çok hafif bir temizleyici ile temizliyorsunuz cildi. asla ıslak bırakmıyorsunuz ama nemlendirici bile sürmüyorsunuz. çinko içeren pişik kremleri kurumayı hızlandırdığı için ( kimileri kullanmış ki ben de kullandım ve memnun kaldım, kimileri hiçbir şey sürmemiş) sürebiliyorsunuz, tercihe bağlı. Dermatitim önce bayağı yayıldı, coştu ama zamanla durakladı ve çoğu yer kuruyarak temizlendi. Ama tabii risk hala devam ediyor, geri dönebilir çünkü. 

    nemlendiricim de iyi geldi, sanırım hyalüronik asit de iyileşmeyi hızlandırdı. şimdilik memnunum, umarım böyle devam eder.

    17 aralık 2020 21:57